TK981

1970’ler hızlı gelişimin yanı sıra sivil havacılık tarihinin çok büyük iki kazasına da şahitlik etmiştir.

Artan hava trafiği her zaman için beraberinde yeni kısıtlar getirmiştir.

Gerçi teknolojik gelişmeler bu sıkıntıların çoğunu bertaraf edebiliyordu. Ancak iş, makine kontrolünden çıkıp da insan dikkatine bağımlı olunca, büyük kazalar da kaçınılmaz hale geliyordu.

3 Mart 1974, Türk Hava Yolları adının dünya havacılık tarihine kötü bir şekilde geçtiği gün olmuştur.

İstanbul’dan Paris aktarmalı olarak Londra’ya uçan TK 981 sefer sayılı, DC-10 tipi THY uçağı (TC-JAV), British Airways’in grevde olması sebebiyle Paris-Londra bacağını neredeyse tamamen dolu olarak kat edecekti.

Uçakta, 11 mürettebat + 335 yolcu, toplam 346 kişi bulunuyordu.

Ancak; DC-10’larda müzmin bir sorun olan, hatta daha sonraları yapılan denetimler sonucunda bir tasarım hatası olduğu kabul edilen kargo kapısı, Paris’teki yer görevlileri tarafından gerektiği şekilde kapatılmamıştı.

Kalkıştan yaklaşık on dakika sonra tam olarak kilitlenmemiş olan sol taraftaki kargo kapağı yerinden fırlamış, meydana gelen basınç değişimi sebebiyle yolcu kabininin tabanı aşağıdaki kargo bölümüne doğru çökmüş ve uçağın kontrolünü sağlayan tüm kablolar kopmuştu.

Uçak kontrolden çıkmış ve pilotların tüm çabalarına karşın Paris’in 37 km kuzeydoğusundaki Ermenonville ormanlarına çakılmıştı.

Kazadan kurtulan olmadı.

THY kazasından bir yıl önce yine bir DC-10 tipi uçağın kargo kapısı havadayken (ABD) fırlamış, ancak pilotlar uçağı sağ salim indirmeyi başarmışlardı.

25 Mayıs 1979’da American Airlines’a ait bir DC-10 uçağı ise, Şikago O’Hare havalimanından kalkarken sol kanat motorlarından biri kopmuş, yükselmeyi başaran uçak daha sonra kontrolden çıkmış ve yere çakılmıştır. Kazada 13 mürettebat + 258 yolcu + 2 yerde bulunan olmak üzere toplam 273 kişi hayatını kaybetmiştir.

Kazanın ardından ABD genelinde DC-10 uçuşları yasaklanmış, American Airlines’ın teknik bakım açısından kusurlu bulunması üzerine bu havayoluna 500.000 USD ceza kesilmiştir.

THY’nin Paris kazası, tek bir uçağın karıştığı kazalar açısından, 12 Ağustos 1985’te meydana gelen ve 524 kişinin öldüğü 123 sefer sayılı Japon Havayolları (Boeing 747) kazasının ardından ikinci sırada yer almaktadır.

THY (TK 981) kazasından yaklaşık sekiz ay sonra, 1974 Kasım’ında bu kez Alman bayrak taşıyıcısı Lufthansa tarihe kötü bir ‘ilk’ olarak geçiyordu. LH 540 sefer sayılı, efsanevî uçak Boeing 747 ilk kazasını yapmış, 59 kişi hayatını kaybetmişti.

27 Mart 1977 ise dünya sivil havacılık tarihinin en kanlı günü durumundadır.

Las Palmas havaalanı yapılan bir bomba ihbarı sonucunda uçuşlara kapatılmış; kaderin cilvesi Pan Am ve KLM havayollarına ait iki dev Boeing 747’yi Kanarya Adaları’nda, Tenerife’de bir araya getirmişti.

Sisli bir havada yeniden kalkış yapmaya hazırlanan iki uçak, yabancısı oldukları bu meydanda yollarını bulmaya çalışıyordu.

Pilotunun biraz da aceleci davranması sebebiyle erken hareket eden KLM uçağı kalkış esnasında, pistte enlemesine geçiş yapan Pan Am uçağına ortasından çarpmıştı.

Neticede KLM uçağında bulunan 248 kişinin tamamı ölürken, Pan Am uçağındaki 396 kişiden 61’i hayata tutunmayı başarmıştı. Kazada toplam 583 kişi hayatını kaybetmiştir.