İki yıl kadar önce bir birleri ardı sıra kurulduklarında, all business havayolu şirketlerinin başarılı olacaklarına inancım tamdı.
Elit bir kesime hitap edecekler, aşırı pahalı olmayan bilet fiyatları ve düşük maliyetli ama son derece konforlu uçak tipleriyle parası olan hava yolcularını cezbedeceklerdi.
Ama işler hiç de tahmin edildiği gitmedi.
2008 yılı başından itibaren hızla yükselişe geçerek aynı yılın Temmuz ayında 150 Dolar’a kadar çıkan petrol fiyatları küresel iktisadî krizle birleşince, “all business” iş modelini benimsemiş olan SilverJet, MaxJet ve EOS kuruldukları gibi peşi sıra iflas bayrağını çekmek zorunda kaldı.
Bu manzara, söz konusu iş modelini hedefleyen havayolu şirketleri için adeta bir korku filmi haline geldi.
Bir tanesi hariç.
Gelirleri içerisinde business class satışları önemli paya sahip British Airways, son derece cesur bir adım atarak Londra ile New York arasında “all business” seferlere başlayacağını açıkladı.
Sadece 32 koltuk bulunan Airbus A318 ile yapılacak seferler ilk aşamada günde bir kez olacak ve Londra’nın merkezinde yer alan City Havalimanı kullanılacak.
Hem yakın zamandaki benzer denemelerin başarısızlıkla sonuçlanmış olması ve hem de British Airways’in business class satışlarında son bir senedir yaşanan ciddi oranlı kayıplar, bu girişimi bir bakıma kumar haline getiriyor.
BA yönetimi zarı atıp sonucunu bekleyecek.
Gerçi British Airways’in büyüklüğüne bakıldığında böylesi bir girişimin başarısızlıkla sonuçlanması mâlî yönden çok da etkili olmayacaktır.
Bu arada; bir Open Skies vardı, ne oldu ona?