Çok uzun zamandır gündemde olan ve adeta “oluyor – olmuyor” şeklindeki bir papatya falına dönen British Airways – Iberia birleşmesinde nihayet kara göründü.
Alınan karar, iki şirketin birleşmesi yönünde oldu.
Kurulacak yeni şirketin %45′i İspanyol, %55′i ise İngiliz tarafında olacak.
Heathrow’daki slot hakimiyeti sebebiyle özellikle Virgin Atlantic tarafından yoğun bir şekilde eleştirilen bu birleşmenin hayata geçebilmesi için Avrupa Birliği Komisyonu’ndan onay alması gerekiyor.
Bundan daha 4 – 5 yıl öncesinde Air France-KLM birleşmesine vize verildiğinden, BA – Iberia ortaklığı konusunda da bir sorun çıkmayacağı hâkim görüş durumunda.
2010 yılında tamamlanması öngörülen birleşme ile 400′ün üzerinde uçağa ve 200′ün üzerinde uçuş noktasına sahip dev bir şirket ortaya çıkacak; dünyanın üçüncü büyük havayolu şirketi…
Böylesine dev birleşmelerdeki en büyük risk, şirketler arası kültür farklılıklarının negatif etkileri oluyor.
Bundan bir süre önce karşılaştığımız bir olay bize, aradan geçen beş seneye rağmen Air France ve KLM personeli arasında hâlâ sürmekte olan bir uyum problemi olduğunu göstermişti.
Benzer bir durum BA ile Iberia arasında da yaşanabilir.
Tabii Air France + KLM, Delta + Northwest, BA + Iberia derken gözler Lufthansa’ya çevriliyor.
Lufthansa son dönemde yaptığı satın almalarında genelde kendisinden çok küçük şirketlerle ortaklığa gitmişti.
Swiss, Austrian, bmi gibi tamamlanmış satın almaların yanı sıra Brussels ve SAS da gündeme gelmişti.
Bakalım Lufthansa’dan da böylesine büyük bir hamle gelecek mi, yoksa yoluna küçük şirketlerle mi devam edecek?
Bu gibi devletlerarası havayolu şirket birleşmelerinde şu hususu gözden kaçırmamak gerekiyor.
Gerçekleşen birleşmelerde şirketler faaliyetlerin “kâğıt üzerinde” ayrı ayrı devam ediyorlar.
Sektördeki “milliyet temelli mülkiyet sorunsalı” ancak böyle aşılmış oluyor.