Macaristan’ın bayrak taşıyıcı havayolu şirketi konumundaki Malev’de 2007 yılının ilk yarısında iki önemli gelişme birden yaşanmıştı.
Bir yandan Macaristan hükûmeti Malev’deki devlet hisselerinin tamamını bir Rus işadamına satarken, diğer yandan da Malev, oneworld adlı havayolu ittifakına üye oluyordu.
Yıllardır zarar eden bir şirket durumunda olan Malev’in böylece müspet yönde adımlar atacağına ve kârlı bir şirket haline dönüşeceğine kesin gözüyle bakılıyordu.
Ama evdeki hesap çarşıya uymadı ve kâra geçmek bir yana, özellikle geçen seneden bu yana devam etmekte olan küresel mâlî krizin de etkisiyle Malev neredeyse iflasın eşiğine geldi.
2007 yılında şirketi satın alan Rus işadamı Boris Abramovich’in şirketlerinin iflas etmesi Malev’deki hisselerini bir Rus bankasına devretmek zorunda kalmasına yol açtı.
Bu gelişmeler üzerine çok da fazla tercihi kalmayan Macar hükûmeti, kendi içinde bulunduğu zor duruma da rağmen Malev’i yeniden devletleştirmek üzere harekete geçti.
Ve evvelsi gün yapılan bir açıklamayla, Malev’in yeniden devletleştirildiği kamuoyuna resmen açıklandı.
Malev’de yaşananlar, “özelleştirme” uygulamasının her zaman için başarılı olamayacağının bir göstergesi.
Tabii Malev örneğindeki en büyük sorun, Macaristan büyüklüğündeki bir ülkenin bir bayrak taşıyıcı şirkete sahip olması gerekip gerekmediği noktasında bulunuyor.
İç hat uçuşları ol(a)mayan böylesine küçük bir ülkenin havayolu şirketi, tabii olarak düşük bir kapasiteye sahip oluyor.
Havayolu sektörünün en önemli karakteristik özelliklerinden bir tanesi, “ölçek ekonomisi” (economies of scale) prensibinin geçerli olmasıdır. Yani havayolu şirketi büyümedikçe, ayakta kalması bir hayli güçleşiyor.
Malev’in yaşadığı da bundan ibaret. Bu yüzden neticede devletleştirmenin de Malev’in derdine derman olması pek mümkün görünmüyor.
Çözüm; milliyetçi hislerden feragat ederek, bir devletin illâ ki bir bayrak taşıyıcı havayolu şirketine sahip olmasının şart olmadığına inanmak olmalı.
Malev olayında gözden kaçırılmaması gereken bir başka nokta da mevcut halleriyle havayolu ittifaklarının pek de bir işe yaramadığıdır.
Gerçekten bir ittifak söz konusu olsa, birilerinin Malev’e kol kanat germesi gerekmez miydi?
Malev, filosundaki dar gövdeli ve düşük kapasiteli 22 uçakla 50 civarında noktaya sefer yapıyor ve yılda yaklaşık 3 milyon civarında yolcu taşıyor.