Önceki yazımızla ilgili araştırma yaparken gezindiğimiz TASSA’nın (Hava Yolları Kabin Memurları Derneği) web sitesinde, hem yolcuları hem de uçucuları etkileyen ve Havacılık ile ilgili başlıca 8 rahatsızlığın sıralandığını gördük.
Yalnızca yolcuları ilgilendiren ve temelde psikolojik bir rahatsızlık olan “Uçuş Fobisi”ni başka bir yazımızda değerlendirmek üzere kenara bırakırsak bahis konusu bu hastalıklara ve etkilerini azaltma yollarına değinmek istiyoruz.
- Jetlag Sendromu: Hava yoluyla yapılan hızlı seyahatler esnasında yaşanan ve vücut üzerinde etkileri olan değişimler konusunda ortaya çıkan sorunlara bu ad veriliyor.
Araştırmalar, bu duruma beşten (75 boylam) fazla zaman dilimi geçilen ve batıdan doğuya doğru yapılan uçuşlarda daha sık rastlandığını göstermektedir. İnsan vücudu geceleri uyumaya, gündüzleri ise uyanık yani aktif durumda bulunmaya alıştığından, kısa zamanda uzun mesafeler alınan uçak seyahatleri esnasında biyolojik saat (Circadian rhythm) bozulmakta ve aşırı yorgunluk, uykusuzluk, mide ve baş ağrıları, oryantasyon bozukluğu, iştahsızlık, alınganlık gibi genel belirtilerin yanı sıra, bazı kişilerde düzensiz kalp atışları ve koordinasyon bozuklukları da görülebilmektedir.
Seyahat öncesinde iyi bir dinlenme seyahat esnasında gerçekleştirilecek uykular (uyku hapı destekli uykular, kan dolaşımını yavaşlattığından uzmanlarca önerilmemektedir) ve geçilen zaman diliminin 8 katı saat istirahat etmek, bu hastalığın hafif atlatılması için yapılan başlıca tavsiyeler.
- Ekonomi Sınıfı Sendromu (Derin Ven Trombozu): Uzun süreli uçak ya da araba yolculuklarında da sürekli hareketsiz oturmaktan ötürü gelişen bu rahatsızlık, kan akımında yavaşlama ile pıhtının oluşması ve pıhtının hayati damarlarda tıkanıklık meydana getirerek ölümlere sebep olacak kadar ciddi sonuçlara yol açmaktadır. Yol açtığı en ciddi komplikasyon Pulmoner Emboli denen ve şiddetli göğüs ağrısı, zorlu nefes, hipotansiyon ve şok ile karakterize olan akciğer damarların tıkanması halidir.
Beyin damarlarının tıkanması sonucu felç, kalp damarlarının tıkanması sonucu kalp krizinin de gerçekleşebileceği belirtilmektedir. Bu hastalık ciddi bir belirti vermeyeceği gibi, en yaygın şikayet bacakta ağrı, hassasiyet, şişlik ve bacağın renginin özellikle ayakta iken mor ya da mavimsi olmasıdır. Bu belirtiler birden veya yavaşça birkaç gün içinde ortaya çıkabilmektedir. Uzmanlar, uzun yolculuklarda aralıklı yapılan bacak egzersizleri ve bol su tüketiminin DVT riskini azaltabileceğini söylüyorlar.
- Uçak Tutması: Kara ve deniz seyahatlerinde de sık görülen ve Hareket hastalığı (motion sickness) da denilen bu rahatsızlık kendini sıklıkla, mide rahatsızlığı, solukluk, baygınlık hissi, soğuk terleme, aşırı tükürük ifrazatı, bulantı, kusma ve bitkinlik şeklinde göstermektedir. Endokrin sistemle (iç salgı bezleri) alakalı olarak, kadınlarda erkeklere göre daha çok görüldüğü bilinmektedir. Bu gibi hassasiyeti olanların, uçağın orta yerini tercih etmeleri daha iyi olduğu söyleniyor.
- Hipoksi: Vücudun kan, hücre ve dokularında oluşan oksijen eksikliği sebebi ile vücut fonksiyonlarında meydana gelen bozulma hali olup, çeşitli sebeplerden meydana gelebilir. Uçuşta en çok karşılaşılan sebep, akciğerin hava keseciklerindeki oksijen parsiyel basıncının azalmasıdır. Bunun da sebebi, bulunulan ortamdaki oksijen basıncının azalmış olmasıdır. Oksijenin azalması, özellikle pilotlar için bir kaygı kaynağı oluşturur; daha alçak yüksekliklerde oksijenin azalmasının yol açtığı etkilere, genel olarak “dağ tutması” ya da “dağ çarpması” adı verilir.
- Hiperventilasyon: Tıpta hiperventilasyon, gerekenden daha hızlı ve/veya daha derin nefes alma durumudur. Genellikle panik atakla birlikte gelen bayılma hissi ve diğer istenmeyen semptomlara yola açar. Bir çok belirtileri hipoksi gibidir fakat meydana geliş sebebi ve mekanizmaları farklıdır. Ani korku, aşın heyecan, beklenmeyen sürpriz, şiddetli ağrı, stres durumları gibi hallerde oluşabilir. Uçuşta tedavi için oksijen verilir ve irtifa kaybedilir.
- Barometrik Basınç Değişiklikleri:
1-) Hızlı yükselme esnasında atmosfer basıncının azalması, mide ve bağırsaklardaki gazların genişlemesine sebep olmaktadır.
2-) Uçuş esnasında sık sık orta kulak havasının hacminde değişiklikler meydana gelmektedir. Tırmanışta (yükselirken) orta kulaklarda bir problem olmamasına rağmen, en büyük problem alçalış esnasında meydana gelir.
3-) Sinüs kanalının iltihap gibi bir nedenle tıkalı olması halinde, yükseliş esnasında genişleyen hava dışarı atılamadığı için içeride yükselen hava basıncı nedeni ile ağrı olmaktadır, fakat ağrı daha çok, orta kulakta olduğu gibi alçalış esnasında olur.
4-) Barometrik basıç değişikliklerine bağlı olarak meydana gelen diş ağrılarına, normalde vücut sıvılarında eriyik halinde olan Azot gazının, süratli yükseliş anında dokular içinde gaz kabarcığı haline geçmesi ve yaptığı basınç etkisi neden olmaktadır.
5-) Uçakta hızlı bir şekilde basınç düşmesi (yükselme) esnasında solunum yollarında hapis kalan hava genişlemesi durumunda nefes tutulur veya solunum yollarında tümör, spazm gibi bir tıkanma varsa genişleyen hava akciğerleri şişirir ve hava keseciklerinde (alveollerde) yırtılmalara sebep olur, sonuçta buradan kaçan havanın gittiği yere göre gelişen rahatsızlıklar olabilmektedir.
- Spatial Disoriyentasyon (vertigo): Başarılı Havacılık sitelerinden www.tayyareci.com’da yer alan bilgilere göre; Vertigo, vücudun denge sistemlerinden yanlış uyaranlar gelmesi veya doğru uyaranların yanlış algılanmasıyla ortaya çıkan dengesizlik halidir. Spatial Disoriyentasyon,uçucunun dünya yüzeyine göre pozisyonunu, hareketini ve davranışlarını tam ve bilinçli olarak tayin edememesi durumudur. Uçucu Vertigosu ise uçuş esnasında meydana gelen dönme hissi olarak tanımlanabilen bir illüzyondur.
Uçucular dönme hissi olsun olmasın Spatial Disoriyentasyon’un tüm formlarını “uçucu vertigosu” olarak adlandırmaktadırlar. Bu durumlarda;
– Alet uçuşuna geçilir.
– Aletlere itimat edilmesi gerekir.
– Baş sabit tutulur.
– Düz ve ufki uçuşa geçilir.
– Kontrol otomatik pilota veya varsa diğer pilota devredilir.
- Dekompresyon Hastalıkları: Bunlar, deniz seviyesinde iken dokularda ve vücut sıvılarında eriyik halinde olan gazların, süratli yükselişte hava kabarcığı haline geçerek bulundukları bölgeye yaptıkları basıncın etkisiyle oluşan çeşitli hastalıklardır.