British Airways Grevi Kaçınılmaz Sona Doğru İlerliyor

Geçen sene British Airways (BA) yönetiminin almış olduğu maliyet azaltıcı tedbirlere en sert tepki kabin memurlarından gelmişti.

Önce Noel tatili döneminde grev yapmaya niyetlenen sendika, mahkeme kararıyla bu işten vaz geçmek zorunda kalmıştı.

2010 yılında ise önü açılan kabin memurları, arka arkaya yaptıkları kısa süreli grevlerle BA yönetimini dize getirmeye çalışmakta. Ancak gelinen nokta geçen zamanın kabin memurlarının aleyhine işlediğini gösteriyor.

Bunca greve rağmen BA yönetimi geri adım atmadı.

Hatta bir kez bile greve katılmış olan kabin memurlarının pass bilet haklarını tamamen iptal etti.

Bununla da yetinmeyerek, grev yapan personelin yerine geçecek yeni personelin istihdam ve eğitim programı devam ediyor.

Gidişat şunu gösteriyor ki, önümüzdeki günlerde bir anlaşmaya varılamazsa, bir kaç ay içinde bir yanda kabin memurlarının grevi devam ederken, diğer tarafta da BA tüm uçuşlarını normal bir biçimde sürdürebilir hale gelecek.

Zarar gören tarafın kim olacağı açık değil mi? Sendika bir kumar oynadı ve kaybeden olma yönünde hızla ilerliyor.

Öte yandan IATA Başkanı Giovanni Bisignani, IATA’nın bu kez Berlin’de düzenlenen 66.yıllık olağan genel kurulunda yaptığı açılış konuşmasında grev konusuna da değinerek sendikalar ve personelin “ayaklarının yere basması” gerektiğini belirtti.

Bisignani, 2008 – 2009 yıllarında yaşanan derin iktisadî krizden yeni yeni kurtulmaya başlayan şirketlerin böylesi grevlerle yıpratılmaması gerektiği kanısında.

Aynı kanaatte olmakla birlikte, şirket yönetimlerinin de personeliyle cepheleşmek yerine bir ortak akıl çerçevesinde bir araya gelmesinin şart olduğunu düşünüyorum.


Posted

in