1980′li yıllar, Türkiye ticarî havayolu sektörü için bir hayli hareketli geçmişti.
Bunda en önemli pay, özel girişimi bu sektöre yatırım yapmaya hararetle teşvik eden rahmetli Turgut Özal’a aittir.
Ancak özel girişimcilerin bu pahalı ve düşük kâr marjlı sektöre yatırım yapmakta mütereddit kalması, dönemin idarecilerini başka alternatiflere yöneltmişti.
Bu alternatifler arasında, daha sonra özelleştirmek üzere devlet kurumlarının ortak olarak kurduğu işletmeler vardı.
Türk Hava Taşımacılığı Anonim Şirketi (THT) de bunlardan bir tanesiydi.
Ortakları arasında Türk Hava Kurumu (THK), Devlet Hava Meydanları İşletmesi, USAŞ, Anadolu Üniversitesi ve Mehmet Tiritoğlu (THK Genel Sekreteri) bulunuyordu.
1989 yılının başlarında kurulan bu şirketin amacı, pervaneli uçaklarla Türkiye içinde uçulmadık şehir bırakmamaktı.
Öyle ki, “Edirne’den Kars’a, uçulmadık yer kalmayacak” mottosu benimsenmişti.
Büyük ortak konumundaki THK, %68 oranında paya sahipti.
THT filosu ilk aşamada iki adet Sovyet yapımı pervaneli Antonov 24 (TC-FPA ve TC-FPB) uçaktan oluşuyordu.
Buna 1991 ve 1992 yıllarında beş adet İngiliz yapımı pervaneli BAe ATP uçağı daha eklenmişti (TC-THP, TC-THT, TC-THU, TC-THV ve TC-THZ).
Fakat evdeki hesap çarşıya uymamış ve operasyon başarısız olunca Türk Hava Yolları adeta yardıma çağrılmıştı.
1990 yılında THT’nin %64 hissesi THY’ye geçmiş, iki yıl sonra bu oran %81′e yükselirken, 1993 yılında şirketin faaliyetine son verilerek tüm varlığı THY’ye devredilmişti.
THT operasyonu devam ederken, pervaneli uçaklardan hedeflenen verimin elde edilememesi sebebiyle tüm pervaneli uçaklar iade edilerek, BAe’den yeni RJ-100 uçakları sipariş edilmişti.
Hatta 1993 yılının Ekim ayında, Britanya Prensi Charles’ın bizzat kullandığı bir RJ uçağı ile İstanbul’a geldiği ve ilk teslimatın bu şekilde yapıldığı bilinmektedir.
Ancak THT 1993 yılında lağvedilip THY’ye devredildiğinden, yeni gelen RJ’ler THY filosuna dahil edilmiştir.
Gelelim günümüze.
THY’den dün yapılan basın açıklamasına göre, yaklaşık 20 yıl aradan sonra THY filosunda pervaneli uçaklar göreceğiz.
Anadolujet markası altında sefer yapacak olan iki adet ATR 72-212 uçağı, Bora Jet’ten kiralandı.
Önümüzdeki Pazartesi günü Ankara – Siirt arasında yapılacak sefer ile başlayacak pervaneli uçak seferlerinin tarifesi şu şekilde olacak:
Ankara – Çanakkale
Ankara – Siirt
İstanbul Sabiha Gökçen – Çanakkale
İstanbul Sabiha Gökçen – Isparta
İstanbul Sabiha Gökçen – Tokat
İstanbul Sabiha Gökçen – Uşak
Böylelikle, dar gövdeli de olsa jet motorlu uçakların işletilmesinin zor olduğu meydanlara pervaneli ATR-72 ile ulaşılmış olacak.
Türkiye gibi dünya ortalamasının çok üzerinde bir yüzölçümüne sahip ülkelerde ekonomik kalkınmanın nispeten dengeli bir biçimde gerçekleştirilebilmesi için havayolu ulaşımı büyük öneme sahip.
Bu yüzden THY’nin pervaneli uçak hamlesi beraberinde Türkiye’nin tüm bölgelerinin bir biriyle bağlanması açısından büyük faydaları olabilecek bir sonucu getirebilir.
Modern pervaneli uçaklarla ilgili olarak Havayolu 101’de, 2006 ve 2008 yıllarında yazdığım iki yazıya buradan ulaşabilirsiniz.