16 Eylül tarihli yazımda ABD’deki bölgesel havayolu şirketi kavramından bahsederek, bu kapsama giren şirketlerin ABD iç hat hava taşımacılığında ne kadar önemli bir yere sahip olduklarının altını çizmiştim.
Geçtiğimiz Ekim ayında resmen birleşerek dünyanın en büyük havayolu şirketi pozisyonuna gelen United Continental, ABD’deki bölgesel havayolu düzenlemeleri konusunda dolaylı bir biçimde sıkıntı yaşıyor.
Bu iki şirket, tek bir firma olarak faaliyet göstermelerini sağlayacak olan yeni işletme lisansı çıkmadığından, faaliyetlerine şimdilik iki ayrı kurum olarak devam ediyorlar.
Yeni döneme bir hazırlık olarak yeni şirketin uçuş ağında bir takım iyileştirmeler yapılması hedeflenmişti. Bu yönde atılan ilk adımlardan bir tanesi, her iki şirketin filosunda bulunan bölgesel jetlerin trampa edilmesi yönündeydi.
United, filosundaki 70 koltuklu uçaklarını Continental’in network’ünde kullanmayı planlıyordu.
Buna karşılık olarak da Continental filosunda bulunan 50 koltuklu uçaklar United’ın network’ünde hizmet verecekti.
Ancak her iki şirketin pilot sendikaları, bu değişikliğin mevcut sözleşmelerine uygun olmadığını söyleyerek söz konusu karara itiraz ettiler.
William Swelbar’ın blogunda etraflı bir biçimde yaptığı analize göre, sendikalar konuyu bilinçli bir biçimde saptırarak bu uçak takasını bir “outsourcing” işiymiş gibi yansıttı.
Oysa bu takas işinden pilotların zarar görmesi gibi durum söz konusu değildi.
Neticede iş tahkime gitti ve United’ın yapmış olduğu bu takas girişimi mevcut sözleşmelere uygun olmadığından reddedildi. Yani pilotların istediği oldu.
Swelbar yaptığı analizde Ağustos ayındaki bir habere atıfta bulunarak, pilot sendikalarının bu girişiminin ardında yatan saikın aslında çok farklı olduğu iddiasında bulunuyor.
Ona göre asıl niyet, ABD’li büyük havayolu şirketlerine besleyici havayolu olarak hizmet veren bölgesel şirketlerin bu hizmet ilişkisinin dışına çıkartılması ve bu sayede pilot maaşları üzerindeki baskının ortadan kaldırılması.
Niyet bu olabilir belki ama ABD’deki bölgesel havayolu operasyonunun hacmi düşünüldüğünde, amaçlarına çok da kolay ulaşamayacakları aşikâr.