Tam serbestliğin olmadığı sivil havacılık sektöründe şirketler, işbirliği yapabilmek için adeta takla atmak zorunda kalıyor.
Devletler arasındaki çekişmeler ancak türlü türlü by-pass yöntemleriyle aşılabiliyor.
Havayolu şirketleri, muhtemel bir iş birliği için onay alabilmek istiyorlarsa, söz konusu ortaklığın yolcular için faydalı olacağını ispatlamak durumundalar.
Bunu başarabilirlerse, anti-tekelleşme koruması (antitrust immunity) kararı çıkartmaları mümkün olabiliyor.
Tabii sektördeki işbirliği uygulamaları karmaşık hale geldikçe, kural koyucular da enteresan deyimler üretebiliyor.
“Metal Neutrality” tâbiri de bunlardan biri.
Türkçe’ye metal veya uçak tarafsızlığı şeklinde tercüme edilebilir.
ABD Ulaştırma Bakanlığı tarafından yapılan tanıma göre metal tarafsızlığı, “gelir ve maliyet ortaklığı yapılan bir ittifaktaki tarafların, metali (uçak) kimin işlettiğine bakmaksızın, yolcuya karşı tarafsız davranması” anlamına geliyor.
Örnek vermek gerekirse;
Bir yolcu en çabuk ve pürüzsüz bir şekilde Boston’dan Frankfurt’a seyahat etmek istiyor.
Bu yolculuğun Lufthansa ile direkt veya United Airlines ile Washington aktarmalı yapılabildiğini var sayalım.
Metal tarafsızlığı kavramı çerçevesinde; yolcu, biletini United’ın satış kanalları üzerinden alsa bile, “en çabuk ve pürüzsüz” tercihi sebebiyle, kendisine öncelikle Lufthansa seferinden bir bilet satın alma imkânının sunulması gerekiyor.
Bu işten United Airlines daha az para kazanacak olsa bile.
Aksi durumda, yani metal tarafsızlığı felsefesinin işlemediği ittifaklarda, hem yolcu hem de ittifakın kendisi zarar görebiliyor.
Comments
One response to ““Metal Neutrality” Ne Demek?”