Air France KLM, kurumsal sosyal sorumluluk projesi olarak başlattığı özel programlar çerçevesinde, doğaya duyarlı çalışmalarına devam ediyor.
Şirket, uzun yıllardır devam eden bu çalışmalarını, 2012 yılının Haziran ayında “KLM Takes Care” adı altında birleştirmiş, daha sistematik bir hale getirmişti.
KLM Takes Care için hazırlanan web sitesinde, gerçekleştirilen sosyal sorumluluk projeleri hakkında ayrıntılı bilgi veriliyor.
Çalışmalarla ilgili bir çok makale, grafik, video ve geniş kapsamlı yıllık raporlara bu siteden ulaşmak mümkün.
Bio-yakıt kullanımı, hostes üniformalarının geri dönüşümü, battaniye-yastık yıkamasında yapılan iyileştirmeler, eskisine nispeten daha hafif uçak boyası, ikram troleyi ve kargo filesi gibi geliştirmeler, Air France KLM’in tabiata karşı olan en temel insanî sorumluluğumuzu yerine getirme yönünde attığı adımlardan bazıları.
KLM Electric Taxiing
KLM Takes Care kapsamındaki iki çalışma özellikle dikkatimizi çekti.
Bunlardan ilki, geçtiğimiz yıl Havayolu 101’de ele aldığımız alternatif push-back ve taksi yöntemleri.
Bu alternatif belli ki, KLM’in de radarına takılmış.
Şirket tarafından elektrikli taksi olarak tanımlanan projede, bu işe en fazla yatırım yapan WheelTug adlı firma ile işbirliğine gidilmiş.
Bir Boeing 737’nin taksi esnasında bir yıl içerisinde yaklaşık 200.000 litre akaryakıt tükettiği hesaplanıyor.
2014 yılının başında WheelTug sistemini test etmeye başlayacak olan KLM, bu sayede ciddi oranda akaryakıt tasarrufu yapmayı ve dolayısıyla çevreye salınan emisyon miktarını ve gürültüyü azaltmayı hedefliyor.
KLM ayrıca, geçtiğimiz yıldan bu yana yer işletme hizmetlerinde de elektrikli otomobiller kullanmaya başladı.
KLM Sustainable Catering
KLM’in dikkat çeken bir diğer çevreci girişimi ise, “Sustainable Catering” adı altında sürdürdüğü ikram hizmetleri.
“Sustainable”, Türkçesi ile “Sürdürülebilir” kavramı, bir toplumun, ekosistemin ya da sürekliliği olan herhangi bir sistemin işlerini kesintisiz, bozmadan aşırı kullanımla tüketmeden ya da sistemin hayati bağı olan ana kaynaklara aşırı yüklenmeden sürdürülebilmesi yeteneği mânâsına geliyor.
Uçuş esnası ikramında kullanılan deniz ürünlerinin dünyanın hangi yörelerinden temin edildiği, UTZ tarafından sertifiye edilmiş kahve üretim ve tedarik aşamaları, piliçlerin nispeten iyi şartlarda yetişmiş olması, yerel üreticilerin sağladığı taze ve sağlıklı ürünler gibi modern insanın son yıllarda üzerinde hassasiyetle durduğu konular, KLM’in sürdürülebilir ikram konsepti içerisinde yer alıyor.
Air France KLM, son yıllarda özellikle karbon emisyonu özelinde çevrecilerin adeta hedef tahtası haline gelen havayolu sektöründe gerçekleştirilebilecek kurumsal sosyal sorumluluk projeleri noktasında iyi bir örnek teşkil ediyor.
Sadece Air France KLM değil, daha bir çok havayolu şirketi benzer projelerle çevreye ve insanlığa karşı olan görevlerini yerine getirmeye çalışıyor.