Havayolu sektöründe bu haftanın en fazla konuşulan konusu, Etihad Airways tarafından tanıtılan Uçan Dadı (Flying Nanny) uygulaması oldu.
Etihad’ın uzun menzilli uçuşlarında görev yapacak olan uçan dadılar, ebeveyni ile seyahat eden çocuklara özel ilgi göstererek, anne-babaların uçuş esnasındaki gerginliğini ve yükünü azaltacak.
Şirketin mevcut kabin memuru kadrosu içerisinden ilk aşamada 300 personel, İngiltere’nin çocuk bakımı eğitimi konusundaki ünlü Norland College eğitim kurumu bünyesinde eğitim görerek bu çok özel göreve hazırlandı.
İki ay süren eğitim kapsamında uçan dadılar, çocuk psikolojisi, çocuklarla iletişim ve eğlendirme konularında ders gördüler.
Beyaz gömlek ve turuncu renkli önlükleriyle diğer kabin memurlarından kolayca ayırt edilebilecek uçan dadıların toplam sayısının 500’e yükseltilmesi hedefleniyor.
Uçan dadı uygulaması ile çocukların, basit kuklalar hazırlaması, origami yapması, uçaktaki diğer çocuklarla birlikte resim çizmesi gibi etkinliklerin gerçekleştirilmesi hedefleniyor.
Uykuya hazırlama, uçak mutfağında (galley) kısa bir gezinti ve erkenden yemek ikramı gibi seçenekler de yine Etihad’ın bu yeni hizmeti çerçevesinde yer alıyor.
Ancak çocukların tuvalet ihtiyacı, yine anne-babaların sorumluluğunda kalacak.
Bu sayede bir yandan çocuklar eğlenceli bir uçuş deneyimi yaşarken, diğer taraftan da anne-babalar ve çevredeki koltuklarda seyahat eden yolcular, nispeten daha huzurlu bir yolculuk yapmış olacak.
Uçakta ağlayan bir çocuğun ne demek olduğunu bilenler için, Etihad Airways’in bu hizmeti çok daha anlamlı olacak gibi görünüyor.
Son bir iki yıl içerisinde Malaysian Airlines, Air Asia X, Scoot gibi havayolu şirketlerinin, uçakların belli bölümlerini çocuklara kapatmaları ve bir “sessiz alan” oluşturmaları çok tartışılmıştı.
Nanny in the Clouds
Küçük yaştaki çocuklarla uçak yolculuğu yapmanın zorluğu, farklı başka çözümleri de gündeme getirmişti.
ABD iç hatlarında beş – altı saatlik uçuşların söz konusu oluşu, bu yöndeki ihtiyaçları ön plana taşımıştı.
Buradan yola çıkan bir annenin geliştirdiği Nanny in the Clouds hizmeti ile, uçuş öncesinden sonrasına kadar, dadı desteği almak mümkün hale gelmişti.
Bir çocuk için saat başına 20 USD bedeli olan bu hizmete, ABD’nin bir çok noktasında ulaşmak mümkün.
Uçan Dadı ve Elestiriler
Eğitimli uçan dadı uygulaması, havayolu şirketi politikası ve müşteri kazanma taktiği açısından oldukça inovatif ve güzel bir karar olmakla birlikte, konunun uzmanları tarafından tereddütle yaklaşılan bir hizmet.
Uzmanlar bu uygulamanın, özellikle 2010’lu yıllarda anne-baba olmuş çiftler için, kendi çocukları ile başa çıkma yeteneğini köreltmesi riskini taşıdığını belirtiyor.
Ebeveyn ile çocuk arasında gelişmesi gereken empati kabiliyetini, apatiye veya antipatiye dönüştürme ihtimali de cabası.
Hiç bir çocuğun durduk yerde bağırıp çağırmadığının bilinmesi gerekiyor.
Ağlayan bir çocuk, dinlenilmemekten, benliğinin varlığından bile haberdar olunmamasından ve/veya umursanmamaktan, bu şekilde bir tepki gösteriyor olabilir.
Her ne kadar uçak seyahatini son derece rahatlabilecek bir şey gibi görünse de, uçan dadı uygulaması ile, en iyi müzakereciler olan çocuklarla başa çıkabilmeyi öğrenme aşamasında olan taze anne-babanın bu zevkini, bu uğraşını elinden almak uygun olmayabilir.