Havayolu sektöründe ABD iç hat pazarı, network taşıyıcılar ile düşük maliyetli taşıyıcılar arasındaki farkın dünya genelinde en az olduğu bölgedir.
Keskin rekabetin yaşandığı bu pazarda, yılda yaklaşık 650 milyon yolcu seyahat ediyor.
Toplamda 9 milyon uçuş gerçekleştirilirken, 10 milyon ton kargo taşınıyor.
Yolcu doluluk oranı (Load Factor), %83 gibi bir hayli yüksek bir mertebede seyrediyor.
Ve bu muazzam operasyon, 100 kadar tarifeli havayolu şirketi tarafından gerçekleştiriliyor.
Havayolu şirketlerinin maliyetlerini kontrol etme çabası, 5-6 saatlik uçuşların olduğu ABD iç hat seferlerinde yolculara sunulan uçuş esnası hizmetlerini büyük ölçüde tırpanlamış durumda.
Öyle ki, Flickr’daki Türk Hava Yolları havuzunda dolaşırken rastladığımız; bundan yedi sene öncesine ait bir fotoğraf ve altındaki yorumlar, ABD’deki durumun çok uzun zamandır bu şekilde olduğunun adeta bir göstergesi.
JetBlue Premium: Mint
Beş saati aşkın uçuşların gerçekleştiği ABD iç hatlarındaki gidişatın yolcular nezdindeki menfî tepkisinin farkında olan Amerikalı havayolu şirketleri bir yandan filolarını yenilerken, diğer yandan da sunmuş oldukları hizmetin konforunu artırmaya yönelik bazı çalışmalar yapmaktalar.
Bunların arasında en dikkat çekeni, hiç şüphesiz ki, JetBlue.
Düşük maliyetli taşıyıcı kategorisinde sınıflandırılan şirket, gelecek sene içerisinde filosuna katacağı yeni Airbus A321 tipi uçaklarıyla birlikte, Business Class uygulamasına merhaba diyecek.
Bu sınıfta, beş sırada toplam 16 koltuk bulunacak.
Bir, üç ve beşinci sıra, 2-2 düzenine sahip olacak ve koltuklar tamamen yatabilecek.
Asıl sansasyonel olan ise, iki ve dördüncü sıralarda özel süit şeklinde tasarlanan bölümler. Bu sıralardaki koltuklar 1-1 düzeninde tasarlanmış.
New York JFK ile San Francisco ve Los Angeles arasındaki seferlerde kullanılacak 11 adet A321, gelecek yılın ikinci çeyreğinde hizmete girecek ve JetBlue, ABD iç hatlarında yolcularına özel süit sunan ilk havayolu şirketi ünvanını kazanacak.
JetBlue tarafından “Mint” adı verilen yeni premium sınıfta tamamen yatan koltukların yanı sıra, tapas stili bir ikram menüsü ve özel konfor kitleri (amenity kit) de yolcuların beğenisine sunulacak.
15 Haziran 2014 tarihinde New York JFK ile Los Angeles LAX arasında yapılacak ilk uçuş ile bu yeni hizmet yolcularla buluşmuş olacak.
Bu stratejik hamle ile JetBlue, “business” olarak tâbir edilen yolcu segmentine giriş yapmak ve böylelikle kârlılığını artırmayı hedefliyor.
Zira yapılan hesaplamalara göre, business yolcuların Amerikalı şirketlerin toplam yolcu sayısı içerisindeki payı %10 seviyesindeyken, bu oran ciro içerisinde %30’a kadar çıkıyor.
ABD iç hatlarının en önde gelen şehir çiftleri ile ilk adımı atacak olan JetBlue, yolcular tarafından beğenilmesi durumunda, sunmuş olduğu bu özel hizmeti diğer bazı hatları da kapsayacak şekilde genişletecek.
Sık uçan yolcu programı üzerinden “upgrade” imkânı verilmeyecek olan Mint sınıfı, sadece para ile satın alınabilecek.
Ancak bu değişikliğin, kurulduğu günden bu yana “tek sınıflı” halkçı, eşitlikçi marka imajı ile yolcularının karşısına çıkmış olan JetBlue’nun marka imajını negatif yönde etkileyeceğini iddia edenler de yok değil.
Bununla birlikte, JetBlue’nun Economy Class’ta yapacağı iyileştirmeler sayesinde, mevcut yolcularını da memnun edeceği belirtiliyor.
JetBlue’nun “business” segmentteki en önemli rakipleri American Airlines, Delta Air Lines, United Airlines ve Virgin America olacak.
American Airlines, 7 Ocak 2014 tarihinde New York JFK ve Los Angeles, 6 Mart 2014’te ise New York JFK ve San Francisco arasında başlatacağı üç sınıflı (first, business, economy) uçuşlar ile bu hatlardaki rakip şirketler arasında özellikle dikkat çekiyor.
Mint adını verdiği Business Class’ın açılış uçuşları için özel promosyon kampanyası düzenleyen JetBlue, ilk zamanlar için rakiplerine nispeten gayet uygun fiyatlar sunuyor.
Gelecek yıl bu günlerde, JetBlue’nun Business Class hamlesinin ilk sonuçları, sektör uzmanları tarafından değerlendirilecektir.