Bilişim sektöründe son bir kaç yılın en moda tâbirlerinden bir tanesi, hiç şüphesiz ki, Büyük Veri veya İngilizce deyişiyle Big Data.
Her ne kadar hacim olarak hayli geniş olsa da, Büyük Veri adının asıl temeli, farklı birden çok yapıda bulunan ve geleneksel yazılım ve veritabanı teknikleri ile işlenemeyen verinin analiz edilerek anlamlandırılması ile elde edilen sonucun önemine dayanıyor.
Havayolu sektöründeki tâbirle PNR (Passenger Name Record) denilen her bir rezervasyon kaydında, geleceğe yönelik veri analizi ve CRM uygulamalarında kullanılmaya müsait bir çok farklı veri bulunuyor.
Bu durum, eldeki veriyi doğru kullanan şirketler için büyük bir fırsat anlamına geliyor.
Daha önce Havayolu 101’de değindiğimiz bir akademik çalışmayı yeniden gözden geçiriyoruz.
İşte sektörün içinden üç farklı oyuncuya ilişkin vak’a çalışmaları.
British Airways, Hipmunk ve Münih Havalimanı, büyük veri kullanarak müşterilerini daha yakından tanımak ve onlara daha yüksek kalitede bir hizmet sunmanın yollarını arıyor.
British Airways ve Büyük Veri
Thomas Davenport’un araştırmasındaki en ilgi çekici vak’a çalışmalarından bir tanesi, British Airways tarafından geçtiğimiz yıl devreye sokulan “Know Me” adlı CRM uygulaması.
Yıllar içerisinde tabii olarak biriken verileri derin bir analizden geçiren British Airways, Know Me konsepti çerçevesinde yolcularını daha iyi tanıyıp, onların muhtemel isteklerine daha hızlı karşılık vererek, rakip havayolu şirketlerinin bir adım ötesine geçmeyi hedefliyor.
British Airways bu çerçevede;
1- en sadık yolcularını tanıyarak, onlara kendilerini değerli hissettirecek özel avantajlar sağlayacak,
2- sunmuş olduğu hizmetlerde yaşanan aksaklıkları yakından takip ederek, en hızlı ve gerektiği bir biçimde müdahalede bulunacak ve,
3- veri analizi ile ileriye dönük tahminlerde bulunarak, yolcularına yeni seçenek ve teklifler sunacak.
Sonuç olarak; havayolu şirketlerinin elinde son derece değerli veri tabanları bulunuyor. Bu veri tabanlarını gerektiği şekilde işlemek, uzun vadede hem şirketlere hem de yolculara büyük fayda sağlayacak.
Hipmunk
Hipmunk; uçak, otel, oda, tren gibi seyahat sektörünün farklı unsurlarına yönelik olarak geliştirdiği sıradışı sonuç gösterme opsiyonları ile tanındı.
Hipmunk büyük veriyi, müşterilerine yansıttığı arayüzün yanı sıra, kendi iç işleyişinde de kullanıyor.
Müşteri tarafında, uçak bileti için geliştirilen “Agony Index” ve oteller için kullanılan “Ecstasy Index” algoritmaları, fiyatın yanı sıra diğer bazı şartların da hesaba katılarak, müşterinin karşısına çıkan arama sonuçlarının buna göre şekillenmesini sağlıyor.
Aynı büyük veri, müşterilerin online ortamdaki davranışlarını gözlemleyerek, Hipmunk’ın işlevsel tasarımının nasıl olması gerektiği noktasında da kullanılıyor. (Otel butonlarının daha büyük şekilde tasarlanması gibi)
Münih Havalimanı
Münih Havalimanı (Flughafen München), Frankfurt’un ardından Almanya’nın ikinci büyük havalimanı ve Lufthansa’nın ikinci hub noktası.
Havalimanlarını kullanan yolcular aslında havayolu şirketlerinin müşterileri olduğundan, havalimanı işletmecilerinin yolcular hakkındaki bilgileri son derece kısıtlı.
Bununla birlikte, havalimanlarının gelirlerinin yarısı perakende satışlarından elde edildiğinden işletmeciler, yolcu davranışları hakkında daha fazla bilgi sahibi olmak istiyor.
Bu açıdan bakıldığında, havalimanlarının da sadakat programları geliştirmesi kaçınılmaz gibi görünüyor.
Münih Havalimanı uzun vadede ayrıca, otomobil ve demiryolu ulaşımı hakkındaki bilgi ve yolcu eğilimlerini de, havayolu seyahati ile entegre etmeyi amaçlıyor.
Diğer havalimanlarıyla ortak bir biçimde akıllı telefon uygulamalarının geliştirilmesi de yine Münih Havalimanı’nın planları arasında yer alıyor.