Havayolu şirketleri arasındaki işbirlikleri, temelde dört aşamadan oluşuyor:
1- Interline
2- Codeshare
3- Joint Business Agreements
4- Equity Partnerships
Interline anlaşmaları ile şirketler en basit şekilde uçuş ağlarını genişletmeye çalışırken, codeshare aşamasında taraflar arasındaki işbirliği bir adım öteye taşınır.
Uçuşlarda ortak kod kullanımı, sık uçan yolcu programlarının entegrasyonu gibi uygulamalar devreye sokulur.
Joint Business Agreements için örnek vermek gerekirse, Transatlantik pazarında American Airlines + British Airways, Asya-Pasifik’te ise Emirates + Qantas işbirlikleri gösterilebilir. Bu aşamada iş artık basit bir kod paylaşımı aşamasını geçmiş, stratejik ortaklık boyutuna varmıştır.
Ücret sistemlerinin entegrasyonu, uçuş ağının genişletilmesine ilişkin ortak kararlar, işletme verimliliğini artırmaya yönelik ortak girişimler ve katta kâr/zarar paylaşımı gündemdedir.
Havayolu şirketleri arasındaki işbirliklerinin son aşaması Equity Partnerships olarak tanımlanabilir ancak Avrupa Birliği kapsamında yapılanlar dışında sektörde, sınır-aşırı şirket birleşmelerine henüz izin verilmiyor.
En fazla, %49 oranına kadar gerçekleştirilebilen hisse paylaşımları mümkün olabiliyor. Hisse sahiplik oranı en fazla %49’da kalsa bile, böyle durumlarda, taze sermaye girişini gerçekleştiren firma, arka planda yönetimin gerçek sahibi olabiliyor.
Etihad Airways’in son bir kaç yıl içerisindeki büyümesine bu yönden bakmak şart.
Cathay Pacific ve Singapore Airlines, Çıkıs Yolu Arıyor
Güneydoğu Asya’nın önde gelen şirketlerinden Cathay Pacific ve Singapore Airlines, son yıllarda yaşamakta oldukları duraklamayı, yeni işbirlikleri ile aşmanın yollarını arıyor.
2000’li yılların ortalarına kadar kendilerine gıptayla bakılan ve sırasıyla oneworld ve Star Alliance ittifakları içerisinde yer almakla birlikte, genel olarak tek başlarına hareket etmeyi tercih eden bu iki şirket, artık dünyanın değiştiğinin farkında.
Bölgesel olarak düşük maliyetli taşıyıcıların, küresel kapsamda ise son yıllarda hızla büyümekte olan Ortadoğulu havayolu şirketlerinin rekabetine maruz kalan Cathay ve Singapore, öncelikle Qatar Airways ve Türk Hava Yolları (THY) ile olan işbirliklerini geliştirme yönünde adım atmaya karar verdiler.
Ancak Qantas + Emirates ve Air France + Etihad işbirliklerinin kapsamı düşünüldüğünde, Asyalı taşıyıcıların önünde daha çok uzun bir yol olduğunu söylemek mümkün.
Özellikle Avrupa ile Avustralya/Yeni Zelanda arasındaki trafik, yakın bir geçmişe kadar Güneydoğu Asya’daki hub noktaları üzerinden yapılan aktarmalı uçuşlarla taşınırken, yukarıda belirttiğimiz önemli işbirlikleri sonrasında bu trafik artık Körfez’de uçak değiştirmeye başladı.
CAPA tarafından bu konu hakkında yapılan bir analizde yer alan kapasite bilgileri, Cathay ve Singapore Airlines’ın işinin ne kadar zor olduğunun bir göstergesi.
Yan tarafta da görüleceği üzere, özellikle Emirates olmak üzere, Qatar Airways ve Etihad’ın Kuzey ve Güneydoğu Asya pazarında bir hayli yüksek bir koltuk arzı bulunuyor.
Emirates’in Singapur ve Hong Kong’daki haftalık tek yön koltuk arzı, sırasıyla, 11.046 ve 11.571 mertebesinde.
Sadece bu durum bile, Cathay Pacific ve Singapore Airlines üzerinde büyük bir baskı unsuru olmaya yetiyor da artıyor.
Cathay ve Singapore’un kendi içlerindeki duruma baktığımızda, Körfez’in yükselişinin, Singapore Airlines’ı daha fazla yoracağı açıkça görülüyor. Cathay Pacific, Avrupa’da yedi farklı noktaya uçuş yaparak tek yönde haftalık 20.000 koltuk arz ederken; Singapore Airlines, 13 Avrupa noktasına haftada 32.000 koltuk sağlıyor.
Aynı zamanda Cathay, Qatar Airways ile yaptığı işbirliği sayesinde, üzerindeki baskıyı bir nebze de olsa hafifletmeye çalışıyor. Bu çerçevede, Qatar tarafından gerçekleştirilen Hong Kong – Doha uçuşlarından bir tanesi Cathay tarafından icra edilmeye başlandı. Ayrıca Avrupa bağlantıları için gerekli olan codeshare anlaşmaları da devreye alındı.
Öte yanda Singapore Airlines, son yıllarda uçuş ağını inanılması güç bir biçimde genişleten THY ile arasındaki codeshare anlaşmalarını geliştirmeyi tercih ediyor.
Air New Zealand, Gol, SAS ve Virgin Australia da, Singapore’un işbirliklerini kuvvetlendirmeye çalıştığı diğer şirketlerden.
Sonuç olarak baktığımızda, havayolu trafiğinin merkezinin Körfez bölgesine doğru kayması, sektörü temelinden sarsmaya ve şirketlerin farklı işbirliklerine yöneltmeye devam edecek.