Şili merkezli LAN ile Brezilyalı TAM şirketleri ilk olarak 2010 yılı ortalarında, birleşme kararı aldıklarını kamuoyu ile paylaşmıştı.
Bir buçuk seneyi bulan resmî onay sürecinin ardından, 22 Haziran 2012 tarihinden itibaren bu iki şirket, LATAM çatısı altında faaliyet göstermeye başlamıştı.
Neticede ortaya, 300 civarında uçağıyla yılda 65 milyon yolcuya hizmet götüren dev bir havayolu şirketi çıkmıştı. British Airways + Iberia ve Air France + KLM birleşmelerinde olduğu gibi, LATAM’ı oluşturan şirketler de, iki ayrı marka olarak faaliyetlerine devam edecek.
Hangi sektörde olursa olsun, şirket birleşmeleri zordur. Hele bu iş havayolu şirketleri arasında yapılmak isteniyorsa, zorluklar katlanarak artar.
İşin en meşakkatli noktalarından bir tanesi, yeni doğan şirketin marka kimliğinin tespit edilmesi ve şirket genelinde kabul görmesinin sağlanarak yaygınlaştırılmasıdır.
Geçtiğimiz günlerde LATAM tarafından yapılan bir açıklama, yeni marka kimliğinin en görünür yerde, uçak içerisinde kullanımıyla ilgiliydi.
İlk aşamada şirketin Airbus A320 ailesine ait uçaklarında yolcuların beğenisine sunulacak olan yeni kabin içi tasarım, daha sonra filodaki diğer uçaklarda ve özellikle de önümüzdeki yıllarda teslim alınacak olan Airbus A350 ve Boeing 787 tipi uçaklarda kullanılacak.
Altında Priestmangoode firmasının imzası bulunan yeni tasarım, LAN ve TAM firmaları arasında gerçekleşen birleşmenin ilk gerçek işareti olarak da değerlendirilebilir.
Eskisine nispeten %30 daha hafif olan Recaro BL3520 tipi koltukların kullanıldığı uçaklardan bir tanesi (A320) LAN filosunda Şili iç hatlarında, diğeri ise (A321) TAM filosunda Brezilya iç hatlarında hizmet veriyor.
LATAM’ın kısa menzilde kullandığı bu uçaklarda Business Class bulunmuyor.
2015 yılının başından itibaren filoya katılacak olan Boeing 787-9 ve Airbus A350-900 tipi uçaklarla birlikte, Business Class hizmeti de yeni yüzüyle yolcuların karşısına çıkacak.
Latin Amerika kültüründeki renk ve desenlerden ilham alan yeni tasarım, buraya ait zarif ve tabii tonları birleştirerek, bölgenin sıcaklığını ve ihtiraslı kültürünü yansıtmayı amaçlamış.
Tasarımın tüm unsurları, bölgenin ruhunu yansıtacak şekilde dikkatlice seçilmiş. Amazon’un zengin ağaç dokusunu zeminin bir bölümünde, koltuklardaki ayrıntılarda ve kabinin diğer bazı noktalarında görmek mümkün. Kumaş, doku, desen ve renkler, yine Latin Amerika’nın o muhteşem manzaralarını andırıyor.
Hatta, Rio de Janeiro’nın ünlü plajlarından Ipanema da, esin kaynağı olarak LATAM’ın yeni kabin içi tasarımında yerini alıyor.
LATAM’ın pazarlamadan sorumlu başkan yardımcısı Jerome Cadier yaptığı açıklamada, “yolcularımızın LAN ve TAM ile yaşadıkları uçuş deneyiminden keyif almaya devam edeceklerini ve bizdeki uçuş tutkusunu onların da paylaşacağını umuyoruz.” şeklinde konuştu.
LATAM çatısı altında birleşen LAN ve TAM böylece, marka kimliğinin yeniden oluşturulmasındaki ilk ama en zor ve uzun soluklu adımı atmış oluyor.
Zira filoda bulunan 300’den fazla uçağın Latin Amerika esintileri taşıyan yeni kabin içi görünümüne geçişi bir hayli zaman alacak.