Son on yıl içerisinde insan hayatını ve hatta tarzını derinden etkileyen en önemli gelişmelerden bir tanesi, yüksek hızda internet bağlantısına sahip akıllı telefon ve tablet bilgisayarların hızla yaygınlaşmasıdır.

Özellikle akıllı telefon pazarında yaşanan patlama, kişileri neredeyse her an, her yerde “bağlantılı” hale getirdi.

Video ve fotoğraf çekme özelliğine sahip akıllı telefonların gücü, internet bağlantısı ve sosyal medya ile birleşince, ortaya inanılması güç bir bilgi paylaşımı ağı çıkardı.

Bir çok alanda teknoloji lideri konumundaki havayolu sektörü de bu gelişmelere kayıtsız kalmadı. Bir çok havayolu şirketi uçuş esnasında internet bağlantısı sunarken, özellikle uzun mesafeli seyahatlerde önemi artan uçak içi eğlence sistemleri de (IFE), gelişirken evrilmeye başladı.

Bu konuda son dönemin en önemli tartışması, IFE sistemlerinin çehresinin gelecek yıllarda nasıl olacağına yönelik.

Bazı havayolu şirketleri, koltuk arkası ekranların var olmaya devam edeceğini savunarak yatırımlarına bu yönde devam ederken, diğer bazı şirketler ise akıllı telefon ve tablet bilgisayar kullanımının son derece yaygın bir hale geldiğini belirterek, koltuk arkası ekranları kullanmak yerine, IFE içeriğini uçuş sırasında yayınlama (streaming) planları yapıyor.

Geçtiğimiz Mart ayında ITB Berlin Fuarı’nda konuyla ilgili bir açıklama yapan Lufthansa CCO’su Jens Bischof, “Artık herkes bir tablet veya akıllı telefonla seyahat ediyor.” diyerek, şirketin bu konudaki son stratejisini savundu.

Zira önümüzdeki yaz aylarından itibaren, Lufthansa’nın Avrupa ile Rusya, Orta Doğu ve Kuzey Afrika arasındaki hatlarında Airbus A321 tipi uçaklarla yapılacak seferlerde bazı filmler, TV programları, müzik seçenekleri ve oyunlar, uçak üzerine yerleştirilmiş olan bir sunucu üzerinden yayınlanıyor olacak.

İlk aşamada 20 adet A321, streaming özelliğine sahip IFE sistemleriyle donatılacak.

Lufthansa bu projede, kendi alt şirketi olan Lufthansa Systems tarafından geliştirilen BoardConnect adlı sistemi kullanacak.

BoardConnect’in yanı sıra, Fransız Thales ve Japon Panasonic Avionics firmaları da benzer teknolojiyi müşterilerinin beğenisine sunuyor. Bu iki firmanın aynı zamanda, koltuk arkası eğlence sistemlerinde de sektör liderleri olduğunu hemen ilave edelim.

Öte yanda, Qatar Airways CEO’su Akbar Al Baker, Lufthansa tarafından kullanılmaya başlanacak bu ve benzeri sistemlerin henüz emekleme aşamasında olduğunu ve yeterince test edilmediğini iddia ederek, koltuk arkası IFE sistemlerinde ısrarcı olacaklarını belirtti.

Merkezî şekilde yayınlanacak uçak içi eğlence sistemlerinin önünde iki önemli engel bulunuyor.

İlki, özellikle Hollywood stüdyolarının, vizyona yeni giren filmlerin bu şekilde yayınlanmasına yanaşmaması; bu yüzden de sistem dahilinde ancak nispeten eski içeriklerin bulunabilmesi.

İkincisi ise, yolcuların uçuş boyunca elektronik cihazlarını sürekli bir biçimde kullanmak zorunda kalmalarının getireceği ergonomi ve enerji kullanımı sorunu.

Yaz aylarında Lufthansa tarafından devreye sokulacak uygulama, yolcuların bu tarz bir IFE sistemine yaklaşımının nasıl olacağını göstermesi açısından ayrı bir öneme sahip. Hem uçağın toplam ağırlığını hem de teknik bakım maliyetlerini azaltması açılarından, merkezî sistemli IFE kullanımı, bir çok havayolu şirketi için cazip olabilir.

Yanda, 1946 yılına ait bir gazete kupürü yer alıyor.

Habere göre, büyük havayolu şirketleri, uçaklarında sesli film gösterimi yapmaya hazırlanıyor.

Haberde, o zamanın lider firması Pan American’da yer alan projektör sisteminin, diğer havayolu şirketlerinin uçaklarına yerleştirileceğine de değinilmiş ve yakın bir gelecekte uçakta film gösterimi işinin sıradan bir hizmet haline geleceği belirtilmiş.

Önümüzdeki yıllarda bakalım durum nasıl olacak ve eğlence sistemlerinin sunumu tartışmasını kim kazanacak?