Havayolu sektörünün yaramaz çocuğu Virgin Atlantic, artık 30 yaşındaki bir delikanlı!
Virgin Atlantic, bundan tam otuz yıl önce, 22 Haziran 1984 tarihinde ilk uçuşunu gerçekleştirerek göklere merhaba demişti.
Londra’nın Gatwick Havalimanı’ndan kalkan Maiden Voyager adlı Boeing 747-200 tipi tayyare (G-VIRG), New York yakınlarındaki Newark Havalimanı’na iniş yaparak, sivil havacılık tarihi açısından önemli bir kilometre taşını dikmişti.
IATA kodu VS, ICAO kodu VIR ve callsign olarak da VIRGIN kelimesini kullanan Virgin Atlantic, o günden bu yana, özellikle kurucusu Sir Richard Branson’ın renkli kişiliği sayesinde sürekli gündemde kalmayı başardı.
Havayolu sektöründeki küçük oyuncuların kendi ayakları üzerinde durmasının ne denli zor olduğu düşünüldüğünde, şirketin başarılı bir biçimde otuz yılı geride bırakması gerçekten takdire şayan. Sir Richard Branson, kuruldukları dönemde karşılarında bulunan on yedi rakipten on altısının şu anda sektörde bulunmadığını belirtiyor. Ayakta kalmayı başarabilen diğer tek şirketin hangisi olduğunu söyleyemeye sanırız gerek yok.
Şirketin ilk on yılı içerisinde filoya dahil edilen 747’ler sayesinde arka arkaya uzun menzilli uçuş noktaları açıldı.
1992 yılı sonuna kadar Miami, New York JFK, Tokyo, Los Angeles, Boston ve Orlando, Virgin Atlantic’in uçuş ağına eklendi.
Aynı yıllarda British Airways’le kıran kırana bir mücadeleye giren Branson, Virgin Atlantic’i ayakta tutabilmek için, iş hayatındaki ilk göz ağrısı Virgin Records‘ı 1992 yılında EMI firmasına satarak, taze sermaye elde etti.
1999 yılında, Virgin Atlantic’in %49 oranındaki hissesi, 600 milyon Pound karşılığında Singapore Airlines’a satıldı. 2012 yılının sonlarında ise, Delta Air Lines, Singapore Airlines’ın Virgin Atlantic’te bulunan bu hissesine 224 milyon Pound ödeyerek sahip oldu.
Delta ile Virgin arasındaki bu işbirliğinin en önemli motivasyonu, transatlantik pazarında kurulmasına izin verilen British Airways + American Airlines ortak girişimidir (joint venture).
Richard Branson, hızlı büyüme yerine, istikrarlı bir iş modelini tercih etti. Son yedi, sekiz senelik döneme bakıldığında, şirketin genel olarak 5,5 milyon civarında yolcu taşıdığı ve filo büyüklüğünün de üç aşağı beş yukarı sabit kaldığı görülüyor.
Bununla birlikte Branson, dünyanın farklı yerlerinde bir çok havayolu girişimine imza attı.
Avrupa’da başarıya ulaşamayan Virgin Express’e karşın, Avustralya’da iyi bir hava yakalayan Virgin Blue ve sonrasında Virgin Australia; ABD’de Virgin America ve uzay yolculuğu için gün sayan Virgin Galactic, Branson’ın iş dünyasına kazandırdığı farklı bir çok yatırımın havayolu sektörü ile ilgili olanları.
Virgin Atlantic’in kuruluş dönemi ile ilgili daha renkli ve ayrıntılı bilgiye, Richard Branson’ın kendi anlatımıyla, “Losing my Virginity” adlı otobiyografik çalışmadan ulaşabilirsiniz.
Virgin Atlantic 30. Yılını Kutluyor
Richard Branson, otuzuncu kuruluş yıl dönümü anısına blog sayfasında özel bir yazı yayınlarken, Virgin Atlantic, özel kampanyalarla bu önemli günü kutlamaya devam ediyor.
Geçtiğimiz Cuma günü (20 Haziran 2014) Londra sokaklarında dolaşan klasik görünümlü bir New York taksisine binen şanslı kişiler, Virgin Atlantic ile New York’a seyahat edip, hafta sonunu burada geçirme fırsatı kazandılar.
Şu an itibarıyla filosunda Airbus A330/340 ve Boeing 747’lerden oluşan tamamı geniş gövdeli 38 uçak bulunan Virgin Atlantic, dünyanın dört bir yanında toplam 34 noktaya sefer düzenleyerek yılda yaklaşık 5,5 milyon yolcuya hizmet veriyor.
Önümüzdeki yıllarda teslim alınacak Boeing 787-9 ve Airbus A380 tipi uçaklarla, Virgin Atlantic’in filosu yenilenecek.
Havayolu 101 olarak hem Richard Branson’ı, hem de tüm Virgin Atlantic ailesini tebrik ediyor, nice otuz yıllara diyoruz.