Uçakla seyahatin en kanıksanmış aşamalarından bir tanesi, “check-in” olarak tâbir edilen işlemin yapılmasıdır.
Öylesine alışılmış veya ne anlama geldiği tam bilinmeyen bir şey olduğundan, check-in işleminin ne denli gerekli bir şey olduğu pek sorgulanmaz.
İşin tarihi geçmişine bakarsak, check-in yapan bir yolcu, havayolu şirketine, “ben havalimanına geldim ve uçuş için hazırım” demiş ve uçuşunu teyit etmiş oluyordu.
Ancak son on yıl içerisinde hızla gelişen ve artık cep telefonlarındaki bir uygulama ile son derece pratik hale gelen check-in işlemini, 24 saat öncesinden ve belki de havalimanının yüzlerce kilometre ötesindeki bir yerdeyken yapmak mümkün.
Bu açıdan bakıldığında, yolcunun havalimanında ve uçuşa hazır halde olduğu şeklindeki bildirimi, geçersiz hale gelmiş oluyor.
Check-in İşlemi Kalkacak mı?
Check-in işleminin günümüzde gelmiş olduğu noktadan hareketle IATA, bu sürecin lüzumsuz olup olmadığını değerlendirmek ve neticede bu işlemi tamamen kaldırmak için bir çalışma başlattı.
IATA’nın Yolcu Deneyimi Başkanı Paul Behan yaptığı açıklamada, “no more check-in” adını verdikleri bir süreçle ilgili projeleri bulunduğunu ve hedeflerinin, [bilet satın alma + uçuşu teyit etme + koltuk seçimi + biniş kartı] işlemlerini tek bir aşamada tamamlayacak bir sistem geliştirmek olduğunu söyledi.
Havayolu sektöründe böylesine yerleşik bir hale gelmiş olan check-in uygulamasını değiştirmenin son derece zor olduğunu bildiklerini vurgulayan Behan, sistemi analiz etmeye en son aşamadan, yani uçağa biniş (boarding) noktasından başladıklarını belirtti.
Proje kapsamında kalkış kontrol sistemi (Departure Control System), yükleme sistemi, bagaj sistemi, biletleme, rezervasyon, gelir yönetimi ve ortak uçuşlardaki kod paylaşımı (codesharing) uygulamaları ayrıntılı bir biçimde analiz edilecek.
Buna ilave olarak, uluslararası havacılık kanunları ve yönetmelikler de dikkatlice incelenecek.
Projenin değerlendirme aşamasına ilişkin ilk sonuçların, 2015 yılı Nisan ayında alınması bekleniyor.
IATA ve Bagaj Etiketleri
Yeri gelmişken hemen hatırlatalım; IATA ayrıca, Avrupa Birliği (AB) içerisindeki uçuşlarda kullanılan bagaj etiketleri ile ilgili de bir çalışma yapmakta.
AB kuralları gereği, birlik içerisindeki uçuşlarda kullanılan bagaj etiketlerinin her iki yüzünde, ilgili havalimanı görevlilerinin kolayca ayırt edebilmesi amacıyla yeşil renkte bir çizgi olması gerekiyor.
Bu durum, renkli yazıcı ihtiyacı sebebiyle, yolcuların evde bagaj etiketi basmasının önünde bir engel teşkil ediyor.
Bagaj etiketlerindeki yeşil çizgilerin kaldırılması konusunda AB’nin ilgili birimleriyle görüşmelerde bulunan IATA, buradan gelecek cevabı bekliyor.