HAVELSAN ve THY Teknik’in geliştirdiği “kablosuz” kabin içi eğlence sistemi’nin testleri tamamlandı.

HAVELSAN ve Türk Hava Yolları Teknik A.Ş’nin stratejik işbirliği anlaşması kapsamında iki yıldır üzerinde çalıştığı ve ortaklaşa geliştirdiği Kablosuz Kabin İçi Eğlence Sistemi’nin (Wireless IFE – SKYFE) ilk prototipinin kurulum, entegrasyon ve uçak içi yer testleri tamamlandı.

Kablosuz Kabin İçi Eğlence Sistemi (Wireless IFE – SKYFE) kurulumunun gerçekleştirildiği ilk uçak, Türk Hava Yolları’nın TC-JFO kuyruk tescilli Boeing 737-800 tipi Edirne isimli yolcu uçağı oldu.

HAVELSAN ve THY Teknik İşbirliği ile İlk Yerli Üretim

SKYFE, Türkiye’de geliştirilen ilk yerli kabin içi eğlence sistemi ünvanını kazanan ve yolcuların kişisel elektronik cihazlarına (tabletler, dizüstü bilgisayarlar, akıllı telefonlar), IOS, Android ve web uygulamaları üzerinden kablosuz ağ bağlantısı (Wi-Fi) aracılığıyla hizmet verecek olan sistem, HAVELSAN’ın sivil havacılık sektöründe de yükselen yerli katkısının başarılı örneklerinden biri konumunda bulunuyor.

30 Haziran 2014 tarihinde sertifikasyon (Supplemental Type Certificate – STC) başvurusu yapılan sistemin, 2015 yılı Ocak ayı içerisinde sertifikasyon onayının alınması bekleniyor.

İlk prototip ürünün sertifikasyon onayının alınması akabinde, başta Türk Hava Yolları olmak üzere yerli ve yabancı tüm havayolu şirketleri için seri üretime geçilmesi hedefleniyor.

Havayolu Sektöründe Kablosuz IFE Uygulaması

Uçuş sırasındaki konforla ilgili olarak havayolu sektöründe son dönemin en önemli tartışması, IFE sistemlerinin çehresinin gelecek yıllarda nasıl olacağına yönelik.

Bazı havayolu şirketleri, koltuk arkası ekranların var olmaya devam edeceğini savunarak yatırımlarına bu yönde devam ederken, diğer bazı şirketler ise akıllı telefon ve tablet bilgisayar kullanımının son derece yaygın bir hale geldiğini belirterek, koltuk arkası ekranları kullanmak yerine, IFE içeriğini uçuş sırasında yayınlama (streaming) planları yapıyor.

Lufthansa’nın Avrupa ile Rusya, Orta Doğu ve Kuzey Afrika arasındaki hatlarında Airbus A321 tipi uçaklarla yapılacak seferlerde bazı filmler, TV programları, müzik seçenekleri ve oyunlar, uçak üzerine yerleştirilmiş olan bir sunucu üzerinden yayınlanacak.

İlk aşamada 20 adet A321, streaming özelliğine sahip IFE sistemleriyle donatılacak ve Tel Aviv, Aşkabat, Bakü ve Kanarya Adaları hatlarında hizmet verecek.

Lufthansa bu projede, kendi alt şirketi olan Lufthansa Systems tarafından geliştirilen BoardConnect adlı sistemi kullanacak.

Yolcular, uçağa binmeden önce, kullandıkları cihazın platformuna göre iOS veya Android uyumlu minik bir yazılımı indirip yükleyerek, uçuş sırasında Lufthansa’nın BoardConnect yayımına erişebilecek.

Geçtiğimiz Temmuz ayında sistem henüz test aşamasındayken, söz konusu yazılımlar 1 milyon indirme seviyesine ulaşmıştı.

Lufthansa’nın bu yeni hizmetinde, sekiz farklı lisanda onlarca film yer alacak.

Şirketin yeni IFE paketinde popüler TV dizilerinin yanı sıra, 100 CD’lik bir müzik ve sesli kitap arşivi, radyo programları, günlük gazete ve dergiler de bulunacak.

Yolcular bu sistem üzerinden ayrıca, Lufthansa’nın sanal mağazası WorldShop ürünlerine ulaşarak sipariş verme imkânına sahip olacak.

Merkezî Yayım Stratejisi Tutacak mı?

BoardConnect’in yanı sıra, Fransız Thales ve Japon Panasonic Avionics firmaları da benzer teknolojiyi müşterilerinin beğenisine sunuyor. Bu iki firmanın aynı zamanda, koltuk arkası eğlence sistemlerinde de sektör liderleri olduğunu hemen ilave edelim.

Öte yanda, Qatar Airways CEO’su Akbar Al Baker, Lufthansa tarafından kullanılmaya başlanan bu ve benzeri sistemlerin henüz emekleme aşamasında olduğunu ve yeterince test edilmediğini iddia ederek, koltuk arkası IFE sistemlerinde ısrarcı olacaklarını belirtti.

Merkezî şekilde yayınlanacak uçak içi eğlence sistemlerinin önünde iki önemli engel bulunuyor.

İlki, özellikle Hollywood stüdyolarının, vizyona yeni giren filmlerin, kopyalanma riski sebebiyle bu şekilde yayımlanmasına yanaşmaması; bu yüzden de sistem dahilinde ancak nispeten eski içeriklerin bulunabilmesi.

İkincisi ise, yolcuların uçuş boyunca elektronik cihazlarını sürekli bir biçimde kullanmak zorunda kalmalarının getireceği ergonomi ve enerji kullanımı sorunu.

Lufthansa tarafından devreye sokulan uygulama, yolcuların bu tarz bir IFE sistemlerine yaklaşımının nasıl olacağını göstermesi açısından ayrı bir öneme sahip.

Hem uçağın toplam ağırlığını hem de teknik bakım maliyetlerini azaltması açılarından, merkezî sistemli IFE kullanımı, bir çok havayolu şirketi için cazip olabilir.

Uçuş esnasında eğlenceye yönelik içeriğin merkezî yayım şeklinde sunulması, yolcular tarafından bakalım ne kadar beğenilecek?