High speed train_JR_East_Shinkansen_Niigata_Depot_2012_japan

Japon Havayolu Sektöründe Hızlı Tren Etkisi

High speed train_JR_East_Shinkansen_Niigata_Depot_2012_japanHızlı tren işletmelerinin havayolu sektörüne olan muhtemel etkilerini ilk kez bundan yaklaşık sekiz sene önce ele almıştık.

O zamanlar inşaatı henüz başlamakta olan İstanbul – Ankara hızlı tren hattından yola çıkarak, havayolu sektörü açısından söz konusu parkurda bir SWOT analizi yapmıştık.

İstanbul’da şimdilik Pendik’e kadar gelen hızlı tren hattının önümüzdeki yıllarda kentin Avrupa yakasına da geçmesi halinde, İstanbul – Ankara havayolu pazarının ciddi bir biçimde etkileneceği âşikâr.

Hızlı Tren’in, Havalimanlarına Etkisi

Hızlı tren sistemleri sadece havayolu şirketlerini değil, havalimanlarını da etkiliyor.

1980’lerin başında yaşanan Paris – Lyon örneğinde olduğu gibi, bazı şehir çiftleri ciddi bir havayolu trafiği kaybına uğrayabiliyor. Hatırlancağı üzere, bu hatta yaşanan %40 civarındaki yolcu kaybının ardından Air France, Paris – Lyon seferlerini durdurmuştu.

Rail and airline market shareHızlı tren sisteminin benzer etkileri, 1990’lı yıllarda İspanya’da da yaşanmıştı. Madrid – Seville arasında inşa edilen hızlı tren hattı yolcularının %32’si daha önce uçak, %25’i ise karayolu kullanan kişilerde oluşuyordu.

Bu hattaki uçak yolcu sayısında %60’a varan oranda gerileme yaşandığını da hemen ilave edelim.

Yolcu kaybı yaşanabildiği gibi, özellikle uçuş ağı geniş olan havalimanları açısından hızlı tren sistemleri bir avantaj da olabiliyor.

Besleyici Etkisi (Feeder Effect) şeklinde ifade edilebilecek bu durumda, hızlı trenin iki farklı açıdan rolü olabiliyor.

  1. Küçük havaalanlarından hub’a, besleyici uçak seferi yapmak yerine, besleyici tren sefeleri yapılıyor. Air France, Paris-Brüksel arasında bu sistemi uzun zamandır uyguluyor.
  2. Yolcular, havalimanına ulaşımda otomobil, otobüs veya normal tren yerine, hızlı treni tercih ediyor. Bu durumda;

i.    Havalimanına ulaşım süresi kısalır,

ii.    Havalimanının “yolcu toplama havzası” genişler,

iii.    Bir birine yakın havalimanları arasındaki rekabet düzeyi yükselir.

ANA_All_Nippon_Airways_B777-381_(JA752A-28274-160)Japon Havayolu Sektöründe Hızlı Tren Etkisi

Hızlı tren denince dünyada belki de akla ilk gelen ülke, Japonya.

Shinkansen adı verilen hızlı tren sistemi, Japon havayolu şirketlerini ciddi bir biçimde zorluyor.

Bilindiği üzere, 750 km’ye kadar olan mesafelerde hızlı tren, uçakla seyahate göre süre ve maliyet avantajına sahip. 750 – 1.000 km’lik mesafelerde bu iki ulaşım şekli başa baş mücadele ediyor.

1.000 km’nin üzerindeki mesafelerde ise uçakla seyahat süre açısından çok daha mâkul bir imkân sunuyor.

Japonya’nın en yoğun yolcu trafiği olan Tokyo ve Osaka kentleri arasındaki mesafe yaklaşık 500 km. Yani hızlı trenin oldukça kuvvetli olduğu bir segment.

Bu hatta All Nippon Airways (ANA) günde 15 uçuş yapıyor. Hızlı tren ise aynı hatta 500 yolcu kapasitelik setlerle her 15 dakikada bir sefer düzenliyor ve aradaki mesafeyi iki buçuk saatte kat ediyor.

Ve Japonya’da toplam yolculuk süresi iki buçuk saate kadar olan seyahat pazarının %75’i, hızlı tren sisteminin elinde bulunuyor.

Yaşanan dişe diş rakabetin farkında olan ANA, yolcuların treni tercih etmesine yol açan ve toplam seyahat süresini artıran bazı noktalarda iyileştirmeler yapmaya çalışıyor.

Check-in, güvenlik kontrolü, boarding gibi süreçler ANA tarafından mercek altına alınmış durumda. Bunun yanı sıra, uçak yolculuğunu daha cazip hale getirebilmek için özel yolcu salonu (lounge), uçuş esnası yemek ve internet hizmetleri ve sık uçan yolcu programı gibi önemli noktalarda geliştirme çalışmaları yapılıyor.

Neticede, hızlı tren ve uçak arasındaki rekabet, hem maddî açıdan hem de hizmet kalitesi açısından, yolculara fayda sağlıyor.


Posted

in