Küresel mâlî kriz sebebiyle 2009 yılında dip yapan havayolu sektörü, o günden bu yana hızlı bir tempoyla büyümeye devam ediyor.
Yolcu sayısı artarken, havayolu şirketlerinin stratejilerinin, daha büyük kapasiteli uçaklar kullanmak yönünde geliştiği görülüyor.
Dünya genelinde 2009 yılından günümüze, uçak başına düşen ortalama koltuk sayısı %11,5 oranında arttı.
Tarifeli seferler baz alınarak yapılan hesaplamalara göre, 2009 yılında her bir kalkışta uçak başına düşen koltuk sayısı 120 iken, 2015 yılında bu rakam 136’ya ulaştı.
Uçak başı koltuk sayılarına bölgesel açıdan bakıldığında, ilginç ayrıntılar göze çarpıyor.
Emirates gibi, 60 tanesi Airbus A380 olmak üzere tamamı geniş gövdeli uçaklardan oluşan bir filoya sahip olan bir havayolu şirketinin bulunduğu Orta Doğu bögesi, ortalama 182 koltukla havayolu sektörünün zirvesinde bulunuyor.
Tabii bu rakamda Emirates’e, Qatar Airways ve Etihad’ın da ciddi katkısı bulunuyor.
Dünya genelinde ikinci sırada Asya yer alıyor.
Uçak başına ortalama koltuk sayısının 164 olduğu bölge enteresan bir biçimde, geçtiğimiz altı yıl içerisinde bu sayının değişmediği tek yer oldu.
Bu durumun en önde gelen sebeplerinden bir tanesi, Asyalı havayolu şirketlerinin filolarındaki geniş gövdeli uçak sayısının yıllardan beridir zaten dünyanın diğer bölgelerine nispeten yüksek oranlarda seyretmesi olabilir.
Yukarıda da belirttiğimiz üzere, havayolu şirketleri genel olarak daha büyük kapasiteli uçaklara yönelirken, Avrupa ve Güney Amerika’da bu eğilimin bir hayli kuvvetli olduğu görülüyor.
Yüzde 12’nin üzerinde büyümenin Avrupa ve Güney Amerika’daki koltuk sayısı/uçak rakamları sırasıyla 143 ve 139’a yükseldi.
Bölgesel uçak parkının bir hayli yüksek olduğu ABD ve Kanada’da da benzer büyüme oranları yakalanırken, ortalama koltuk sayısı sırasıyla 109 ve 81 olarak gerçekleşti.
Havayolu şirketlerinin gelecek yıllara yönelik siparişlerindeki geniş gövdeli uçak sayısı düşünüldüğünde, uçak başına düşen ortalama koltuk sayısının artmaya devam edeceğini söyleyebiliriz.