Özellikle sık uçan yolcular, uçak pencerelerinin alt kısmındaki küçük deliği mutlaka fark etmiştir.
Uçak normal seyir irtifasına çıktığında, bu deliğin etrafında bir de buz kristalleri oluşur.
Peki; bu küçük deliğin ne işe yaradığını biliyor musunuz?
Bu küçük boşluk, en basit tâbiriyle “soluk alma deliği” şeklinde adlandırılabilir.
Uçak pencerelerine dikkatlice baktığınızda üç katman görürsünüz.
En iç tarafta olan aslında camı korumak için yerleştirilmiş, plastik bir kapak niteliğindedir.
Soluk alma deliği, ortadaki katman üzerinde bulunur.
Üçüncüsü ise, uçağın dışarısındaki zorlu hava şartları ile muhattap olan en son katmandır.
Uçak Pencerelerinin Alt Kısmındaki Delik Ne İşe Yarıyor?
Bilindiği üzere, standart yolcu uçağı kabinlerindeki basınç, deniz seviyesinden 2.500 metre yükseklikteki basınca denktir.
Boeing ve Airbus tarafından son yıllarda geliştirilip hizmete sunulan 787 ve A350 tipi uçaklarda ise bu yükseklik, 1.800 metreye kadar çekilmiştir.
Kalkış sonrası uçak yükseldikçe, hem dışarıdaki hem de kabin içerisindeki basınç düşmeye başlar.
Ama dışarıdaki basınç, seyir yüksekliğinde her zaman, içerideki basına göre çok daha düşüktür.
Uçakların pencerelerindeki ikinci ve üçüncü katmanlar, dış basınç ile iç basınç arasında mukavim bir arayüz durumundadır.
Ve yukarıda da belirttiğimiz üzere, bu zorlu duruma karşı en kritik görev, en dışarıdaki katmanın üzerindedir.
Gelelim aradaki küçük deliğin işlevine…
İşte bu delik, ikinci ve üçüncü katmanlar arasındaki havanın basıncıyla, kabin içerisindeki havanın basıncının dengelenmesini sağlar.
Deliğin ikinci bir işlevi daha bulunur.
İkinci ve üçüncü katmanlar arasında biriken nem de, bu delikten tahliye olur ve böylece uçak pencerelerindeki camların buğulanmasının önüne geçilir.
Deliğin kenarlarında oluşan buz kristalleri ise, kabin içerisindeki nispeten sıcak havanın, iyice soğumuş olan pencere yüzeyi ile temas etmesi sonucunda ortaya çıkar.
Neticede şunu söyleyebiliriz; küçük ve lüzumsuz gibi görünen bu delik, aslında hayatî bir öneme sahiptir.