Dünyanın lider düşük maliyetli havayolu şirketlerinden olan ve bu yıl 30. kuruluş yıl dönümünü kutlayan Ryanair, önümüzdeki 6 – 8 senelik dönem içerisinde yıllık net kârını 2 milyar Euro seviyesine yükseltmeyi hedefliyor.
Şirketin CEO’su Michael O’Leary’nin, “28 yıllık sektör deneyimim boyunca böylesine mükemmel bir yaz mevsimi görmemiştim. Kifayetsiz havayolu şirketleri bile kâr etti.” şeklinde tanımladığı yaz aylarının ardından Ryanair, bu yılki kâr hedefini 1,2 milyar Euro şeklinde revize etmişti.
Kâr marjlarının düşük olduğu havayolu sektöründe Ryanair’in bu denli yüksek seviyeleri hedefleyebilmesinin ardında, yıllardır istikrarlı bir biçimde sürdürdüğü verimli iş modelinin yanı sıra, son iki senedir devreye soktuğu ve “New Ryanair” adı verilen dönüşümün de büyük katkısı bulunuyor.
Kısaca hatırlamak gerekirse; New Ryanair adı verilen dönüşüm konseptinin iki bacağı bulunuyor:
1- Müşteri deneyiminin dönüştürülmesi
2- Dijital mecraların aktif bir biçimde kullanılması
Ayrıca Ryanair’in olumsuz açıdan adeta dillere destan haline gelen müşteri ilişkileri yönetimi elden geçirilerek yeniden yapılandırıldı ve daha 2014 yılının başında, şirketin CEO’su Michael O’Leary tarafından Youtube’da bizzat açıklandı.
Perakende sektöründe çok kullanılan “acquisition, conversion ve retention” gibi kelimeler, Ryanair kurum kültürüne dahil oldu. Yolcularla olan iletişimin, “işlemsel” olmaktan çıkarılarak, “ilişkisel” olmasına çalışıldı.
Pazar segmentasyonu anlayışı yerleştirildi. Bu çerçevede geliştirilen ve bizim de Havayolu 101’de geniş bir biçimde ele aldığımız “Business Plus” adlı ürün, Avrupalı uçak yolcularının beğenisine sunuldu.
Uçaklarda koltuk numarası kullanılmaya başlandı.
Yolculara koltuk seçimi yapma imkânı verildi. İkinci el bagajı ücretsiz hale getirildi. Havalimanında biniş kartı bastırmanın ücreti düşürüldü.
Ryanair Labs adı verilen özel bir dijital uygulama ekibi kuruldu.
Bu ekip tarafından yeni mobil uygulamalar geliştirildi; web sitesi (aylık 40 milyon ziyaret) yenilenerek, kullanımı nispeten daha kolay hale getirildi.
Ryanair, Google Flight arama sonuçlarında gösterilmeye başlandı.
Sosyal medya mecraları daha etkin bir biçimde kullanıldı.
İngiltere merkezli reklam ajansı Dare ile anlaşıldı ve 25 yıl aradan sonra ilk kez bir TV reklamı yayımlandı.
Ryanair Kârını İkiye Nasıl Katlayacak?
Yukarıda da belirttiğimiz gibi Ryanair, önümüzdeki yıllarda kârını ikiye katlamayı hedefliyor.
Pek iyi; şirket bu iddialı noktaya nasıl ulaşacak?
Öncelikle büyümeye devam edilecek.
Almanya gibi son derece önemli bir pazar Ryanair’in büyüme listesinde ilk sırada yer alıyor.
Avrupa Birliği ile Türkiye arasında bir Açık Semalar (Open Skies) anlaşmasının imzalanması durumunda, Türkiye de, Ryanair’in uçuş ağına dahil olacak.
Bunun yanı sıra, Ryanair’in web sitesinin, Avrupa için bir seyahat portalına dönüştürülmesi; O’Leary’nin deyimiyle “Seyahatin Amazon.com’u” haline getirilmesi düşünülüyor.
Uçuş dışındaki satışlardan elde edilen tâlî gelirler (ancillary revenue), Ryanair’in toplam kazancı içerisinde %20-25 civarındaki payını korumaya devam ederken, yukarıdaki seyahat portalı dönüşümünün başarılması halinde, tâlî gelirlerin net kâra olan katkısının daha da artacağı tahmin ediliyor.
Filosundaki 300’den fazla Boeing 737 ile Avrupa’daki (Fas dahil) 73 farklı merkezden 190 havalimanına seferler düzenleyen Ryanair, önümüzdeki bir yıllık dönem içerisinde 100 milyon yolcuya ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor. (380 adet yeni Boeing 737 siparişi bulunuyor)
Önümüzdeki 6 – 8 senelik dönem içerisinde ise net kâr iki katına çıkarılırken, yolcu sayının da 160 milyona yükseltilmesi hedefleniyor.
İşin güzel yanı, Ryanair kârını yatırımcılarıyla paylaşıyor.
Bu yıl içerisinde toplam 800 milyon Euro kâr payı dağıtacak olan şirket böylece, 2008 yılından bu yana yatırımcısına toplam 3,3 milyar Euro aktarmış olacak.
Düşük seyreden petrol fiyatları sayesinde önümüzdeki 12 – 18 ay boyunca havayolu şirketlerinin kâr etmeye devam edeceğini savunan Michael O’Leary, bu dönemin ardından ise kimin mayoyla, kiminse çıplak yüzdüğünün ortaya çıkacağını iddia ediyor.