Son dönemin en başarılı havayolu şirketlerinin başında gelen Delta Air Lines, vergi ödemelerinde kendisine avantaj sağlayacak yollar arıyor.

Özellikle 2008-2009 yıllarındaki büyük zararlar sebebiyle Delta, 2010 yılından bu yana kâr etmesine karşın, henüz fiilî olarak gelir vergisi ödemeye başlamadı.

Şirket, 2018 yılından itibaren yeniden vergi ödemeye başlayacağından, daha şimdiden o yıla yönelik bir takım tedbirler almanın ve ödeyeceği verginin miktarını azaltmaya yönelik girişimlerin peşinde koşuyor.

Delta, yabancı havayolu şirketlerine yapmış olduğu yatırımları, ABD dışındaki ortak girişimlerini, teknik bakım hizmetlerini ve yine ABD dışındaki diğer hisse varlıklarını, yurt dışında kuracağı bir iştirak şirketi üzerinden yönetmeyi planlıyor.

Bunun için düşünülen yerlerin başında Amsterdam geliyor.

Delta’nın Air France KLM ve Virgin Atlantic ile gerçekleştirdiği ortak girişimler (joint ventures) ve Delta’nın, Virgin Atlantic’teki %49 oranındaki hissesinin, ABD’ye nispeten avantajlı bir vergi oranı sunan Hollanda’da kurulabileceği belirtiliyor.

Böylece şu an için Delta Air Lines bilançosunda görünen bir takım gelir kalemleri, Amsterdam’da kurulacak olan şirkete kaydırılarak, toplamda daha az vergi ödemenin yolu açılabilir.

Amerikalı havayolu şirketlerinin üzerinde ciddi bir vergi yükü bulunuyor.

Standart kurumlar vergisi ödemelerinin yanı sıra, havayolu sektörüne özel bir takım vergi kalemleri, şirketlerin devlete karşı olan yükümlülüğünü daha da artıyor.

Jet yakıtı ve uçak biletleri (%7,5) üzerindeki vergiler ve ABD’de ulaştırma güvenliğinden sorumlu Transportation Security Administration (TSA) adlı kurumu desteklemeye yönelik ödemeler, her bir uçak biletine %20-25 civarındaki bölümünün vergi olarak devlete aktarılması anlamına geliyor.

Bunun yanı sıra Amerikalı havayolu şirketleri, %38 civarında da kurumlar vergisi ödüyor.

Delta’nın 2015 yılı üçüncü çeyrek mâlî sonuçları, geçmiş yıllardan gelen daha 10 milyar USD tutarında bir zarar olduğunu gösteriyor.

Yapılan hesaplamalara göre şirket şu anki verimli performansını sürdürmeye devam ederse, 2017 yılının ikinci yarısından itibaren gelir vergisi ödemeye başlayacak.

2018 yılından itibaren ise tüm yıl için vergi öder hâle gelecek.

Delta’nın Yabancı Yatırımları

Virgin Atlantic’teki %49 oranındaki payın yanı sıra, Aeromexico ve Gol ile gerçekleştirilen ortaklıklar ve China Eastern’dan alınacak olan %3,5 oranındaki hisse de, Delta’nın yabancı yatırımları arasında bulunuyor.

Yukarıdaki doğrudan yatırımların yanı sıra Delta’nın Virgin Atlantic, Air France KLM ve Virgin Australia ile halihazırda devam eden ve Gol ve China Eastern ile de yakın bir gelecekte devreye girmesi beklenen ortak girişimleri mevcut. Ayrıca Korean Air ile de bir ortak girişim yapılması konusunda görüşmeler devam ediyor.

İşte tüm bu yatırımların, Delta tarafından ABD dışında kurulması planlanan bir şirkete aktarılması söz konusu.

Ancak havayolu sektöründe devletler arası hukukun ne denli karmaşık hale geldiği düşünüldüğünde, Delta’nın vergiden tasarruf etmeyi amaçlayan bu planının ne ölçüde başarılı olabileceğini şimdiden tahmin etmek biraz güç.

Bunu zaman gösterecek…