İngiliz Rekabet ve Piyasalar Kurumu (CMA) günümüzde Heathrow Airports Holding adıyla bilinen, eski adıyla British Airports Authority’nin 2008 yılında yayınlanan rekabet kurulu kararı sonucu “tekel” olduğuna hükmedilerek elindeki havalimanlarını satmaya başlaması ve küçülmesi sonrasında 2020 yılına kadar havayolu taşımacılığı tüketicileri yararına tam 870 milyon Pound’luk fayda sağlanmış olacağını tahmin ediyor.
2006 yılında İspanyol Ferrovial grubunun liderliğindeki konsorsiyum tarafından satın alınan BAA, portfoyündeki 7 büyük havalimanı ile İngiliz Rekabet Kurumunun dikkatini çekmekte gecikmemişti.
İşletmesini yürüttüğü Heathrow, Gatwick, Stansted, Southampton, Glasgow, Edinburgh ve Aberdeen havalimanları ile özellikle başkent Londra’da ve İskoçya’da bir tekel oluşturduğu üzerine bulgular ortaya konulunca, BAA’in, Stansted ve Gatwick Havalimanlarının her ikisini de ve ayrıca üç İskoç havalimanınından da herhangi birini satması gerektiğine karar verilmişti.
Bugün geldiğimiz noktada ise şirketin, zaman içerisinde elindeki tüm havalimanlarının işletme haklarını satarak sadece Heathrow’a odaklanarak adını “Heathrow Airport Holding” olarak değiştirdiğini görüyoruz.
CMA’in 16 Mayıs tarihinde yayınladığı son rapora göre, BAA’in 2009’da önce Gatwick Havalimanı’nı, sonra 2012 ve 2013 yıllarında sırasıyla Edinburgh ve Stansted Havalimanları’nı satmasının ardından her üç havalimanı da 2009-2015 yılları arasında toplamda 34 milyonluk yolcu sayısı artışına şahit oldu.
Söz konusu üç havalimanı bu dönemde, ülkedeki diğer büyüyen havalimanlarına oranla %10 daha fazla büyüme başarısı sergiledi.
Heathrow, Gatwick ve Stansted’in tek bir operatör kontrolünden çıkmasının ardından Gatwick ve Stansted’in, Londra havalimanları içindeki pazar paylarını da artırdığını görüyoruz.
Bu süre içinde Gatwick Londra’daki yolcu pazarı payını %1 artırırken, Heathrow ise %2 oranında düşüş yaşadı.
Aynı şekilde İskoçya’da da Edinburgh Havalimanı ülkedeki yolcu pazarında pazar payını artırmayı başardı.
Havalimanları açısından havayolu ve destinasyon konusundaki rekabete gelecek olursak; BAA’nin Londra’daki tekelinin kırılması yine Stansted ve Gatwick’e olumlu etki etmiş gibi görünüyor.
150 sayfalık raporda BAA’nin eski tekelinin kırılmasının havalimanları, ülke ekonomisi ve havayolu taşımacılığı hizmet kullancılarına olan faydaları detaylı olarak analiz edilmiş ve sonuç olarak CMA, havalimanlarının bağlanılabilirliği, yolculara sunulan seçeneklerdeki artış, gelişen rekabet ve buna dayalı seyahat maliyetlerinin azalması gibi unsurlar göz önüne alındığında ülke ekonomisinin toplamda 870 milyon Pound’luk fayda sağladığını öne sürmekte.
Ancak CMA’ya göre BAA’in parçalanmasından sağlanılan faydanın maksimize edilebilmesi için ülkenin yıllardır tartıştığı “yeni pist inşaası” konusunda bir karara varıp acilen kapasite artışı arz edilmesi gerekmekte.
Zira şu anda hem Gatwick hem de Heathrow havalimanları pist kapasitelerinin sınırında operasyon gerçekleştiriyorlar ve bu durum havayollarına çok fazla seçenek tanımamakta.
Oysa yeni pistin getireceği kapasite arz fazlası havayollarını daha rekabetçi davranmaya itip seyahat maliyetlerini daha da aşağılara çekecektir.
Birleşik Krallık’ın inşa edeceği yeni pist ile beraber BAA’in tekelci yapısının parçalanmasının faydalarını önümüzdeki yıllarda daha net bir biçimde görebileceğiz.