2014-2015 döneminde hızlı bir biçimde düşen petrol fiyatlarıyla atağa kalkan havayolu sektörü, hafifçe frene basmaya başladı.
Söz konusu dönemde pazara sundukları kapasiteyi artıran havayolu şirketleri son aylarda ileriye dönük planlarını gözden geçiriyor.
Özellikle petrol fiyatlarının 30 USD’nin altını gördükten sonra yükselmeye başlayarak 50 USD’ye kadar ulaşması ve şirketler arasında artan rekabet, kapasite ayarlamalarının altında yatan en temel sebep.
Yaşamak zorunda oldukları rekabet şartlarının keskinliği, Amerikalı taşıyıcıları kapasite yönetimi konusunda adeta uzman haline getirmiş durumda.
American Airlines ve United Airlines’ın bu yılın başlarında kapasite planlarını revize etmesinin ardından, Delta Air Lines ve jetBlue da, arz miktarında değişiklik yapacaklarını açıklamıştı.
Böylelikle, arz/talep miktarı dengesinin yeniden sağlanması ve birim gelirlerde (RASK) son bir yıldır yaşanan düşüşün tersine çevrilmesi hedefleniyordu.
RASK rakamlarındaki aşağı yönlü trendin bir çok büyük yatırımcı tarafından yakından takip edildiği ve tarihî seviyelerde kâr açıklamakta olan Delta’nın dahi bu açıdan baskı altında olduğu belirtiliyordu.
Amerikalı Havayolu Şirketleri 2017’de Büyümeyecek
2016 yılının özellikle ikinci yarısında büyüme oranlarını ciddi bir biçimde aşağıya çeken Amerikalı üç büyük taşıyıcı, 2017 yılında da neredeyse hiç büyümeyecek.
Delta, 2017 yılı içerisinde sadece %1 oranında kapasite artıracak.
American Airlines’ın toplam kapasite artışı da %1 oranında kalacak. Şirket, ABD iç hat pazarında ise hiç büyümeyecek.
2017 planları henüz belli olmamakla birlikte, United Airlines’ın da önümüzdeki yılı sıfıra yakın bir kapasite artışıyla geçireceği tahmin ediliyor.
American, Delta ve United, 2016 yılının sadece üçüncü çeyreğinde toplamda neredeyse 3 milyar USD net kâr elde etti.
Durum bu kadar iyi görünürken, şirketler 2017 yılına neden bu kadar temkinli yaklaşıyor acaba?
Bunun üç temel sebebi bulunuyor:
1- Birim gelirlerdeki sürekli düşüş
Amerikalı taşıyıcıların gelirleri ve kârları artmakla birlikte, birim gelirlerde sürekli bir düşüş trendi bulunuyor.
2014 yılının başından bu yana şirketlerin birim gelirleri düşüyor. Sadece 2015/2016 döneminde ortalama bilet fiyatlarının %5’in üzerinde gerilediği kaydediliyor.
Aşağı yönlü bu gidiş, Amerikalı havayolu şirketlerinin hisse değerlerini de aşağıya çekiyor.
İşte bu yüzden, 2017 yılında kapasiteyi hemen hemen sabit tutarak, bilet fiyatlarının artırılmasına çalışılacak.
2- Personel maliyetlerindeki artış
ABD’de uzunca bir süredir havayolu çalışanları greve gitmiyor. Sağlanan bu iş barışının altında yatan en önemli etken, yüksek maaşlar.
American Airlines’ın 2016 yılı üçüncü çeyreğindeki giderleri, bir önceki yılın aynı dönemine göre %5,2 oranında artarken, bunda en önemli pay personel giderlerinindi.
Kapasiteyi artırıp yeni personel istihdamı yapmak zorunda kalmak yerine, en azından 2017 yılını mevcut personel sayısıyla geçirmek, Amerikalı taşıyıcıların hedefleri arasında.
3- Akaryakıt fiyatlarındaki artış beklentisi
ABD’deki bir çok üst düzey yönetici, petrol fiyatlarının bu seviyelerde bir taban oluşturduğunu ve önümüzdeki dönemde fiyatların yukarı yönlü olacağını tahmin ediyor.
Son üç yıl boyunca düşük petrol fiyatlarının keyfini süren havayolu şirketleri bu yüzden, 2017 yılında “bekle ve gör” politikasını uygulamayı tercih edecek.
Petrol fiyatlarının arttığı bir ortamda büyümek yerine, temkinli bir biçimde mevcut durumu koruyup pazar trendlerini gözlemlemek, şirket yönetimleri tarafından daha güvenli olarak kabul ediliyor.
Comments
One response to “Amerikalı Havayolu Şirketleri 2017’de Büyümeyecek”