Stockholm Arlanda Havalimanı, 2019 yılından itibaren “gümrük ön işlem” (Custom Pre-Clearance) uygulamasına geçmeyi hedefliyor.
4 Kasım 2016 tarihinde ABD’li ve İsveçli yetkililer arasında imzalanan anlaşma ile taraflar arasındaki süreç resmen başlatıldı.
İsveç Parlamentosu’nun konuyla ilgili düzenlemeleri gerçekleştirmesinin ardından, Stockholm Havalimanı projeyle ilgili gerekli yatırımları yapmaya başlayacak.
Tüm hukukî sürecin 2018 yılı ortalarında tamamlanmasının ardından, havalimanındaki gümrük ön işlem uygulamasının 2019 yılında hizmete girmesi hedefleniyor.
Stockholm Havalimanı’ndan ABD’deki noktalara her yıl yaklaşık 600.000 yolcu seyahat ediyor.
ABD Temsilciler Meclisi Yurtiçi Güvenlik Komitesi Başkanı Michael McCaul yaptığı açıklamada, ön işlem programına Stockholm’ün de katılmasının, terörizme karşı girişimlerini daha da güçlendirdiğini ve ABD’nin daha güvenli olmasına yardımcı olacağını söyledi.
McCaul ayrıca, mevcut ulusal güvenlik ihtiyaçlarının, ülke sınırlarını mümkün olduğunca ABD toprakları dışına taşımayı gerektirdiğini belirtti.
Stockholm’ün yanı sıra, dünya genelindeki 11 havalimanının daha, ABD Yurtiçi Güvenlik Bakanlığı ile müzakerelere başladığı duyuruldu.
Mexico City, Roma, Bogota, Buenos Aires, Edinburgh, Kansai, Milano, Reykjavik, Rio de Janeiro, Sao Paolo ve Saint Martin, söz konusu programa ilişkin görüşmelerin başlatıldığı meydanlar.
ABD, 2015 yılı içerisinde yaptığı bir açıklama ile, ülke dışındaki gümrük ön işlem noktalarının sayısını artıracağını duyurmuştu.
Dokuz farklı ülkeden, 10 havalimanı, ABD’nin genişleme listesinde bulunuyordu.
Belçika, Dominik Cumhuriyeti, Hollanda, İngiltere (Londra Heathrow ve Manchester), İspanya, İsveç, Japonya, Norveç ve Türkiye, söz konusu listede yer alan ülkelerdi.
Geçen yılki açıklamada yer alan havalimanları ile görüşmelerin başladığı duyurulanları kıyasladığımızda, aradaki farklılıklar dikkat çekiyor.
Günümüz itibarıyla dünya genelinde 600 civarında ABD’li resmî görevli devlet memuru, gümrük ön işlem ofislerinde görev yapıyor.
“Gümrük Ön İşlem” (Custom Pre-Clearance) Uygulaması Nedir?
“Custom Pre-Clearance” olarak adlandırılan ve ilk olarak 1952 yılında Toronto’da başlatılan bu uygulama sayesinde yolcular, ABD’ye gitmek üzere uçağa bindikleri havalimanlarında pasaport ve güvenlik kontrollerini yaptırarak, ciddi oranda zaman tasarrufu yapabiliyorlar.
Bu işlemi üstlenmiş olan havayolu şirketlerinin uçakları, ABD’deki havalimanlarında iç hat terminallerine yanaşıyor ve yolcular, ABD’deki uzun pasaport kuyruklarında beklemekten kurtuluyor.
Uygulamanın temelinde ise, güvenlikle ilgili muhtemel sorunları ABD topraklarından uzak tutma anlayışı bulunuyor.
Günümüz itibarıyla bu hizmet, çoğunluğu ABD çevresinde olan az sayıda ülkedeki hava ve deniz limanlarında veriliyor.
Kanada’daki sekiz havalimanının yanı sıra, İrlanda’da Dublin ve Shannon havalimanları, bu ayrıcalığa sahip durumda.
Son dönemde bu listeye, Birleşik Arap Emirlikleri’nin başkenti Abu Dabi de eklenmişti.
Abu Dabi Havalimanı Terminal 3’te yer alan ABD gümrük ofisi sayesinde, bu noktadan ABD’ye seyahat edecek olan yolcular tüm pasaport işlemlerini burada tamamlayarak, ABD’ye vardıklarında bir iç hat yolcusu gibi hızlıca geçiş yapabiliyor.
Abu Dabi Havalimanı aynı zamanda, “Gümrük Ön İşlem” uygulaması için Otomatik Pasaport Kontrolü (Automated Passport Control) olarak adlandırılan self-servis kiosklarının bulunduğu tek nokta olma ünvanına da sahip.
Bu kioskları kullanarak, kontrol sürecini daha da kısaltmak mümkün.
İşletme Maliyetini Kim Üstleniyor?
Gümrük Ön İşlem sayesinde ABD, kendi havalimanları üzerindeki iş yükünü diğer ülkelere aktarırken, ABD’ye giden yolcular, nispeten çok daha kısa sürede gümrük işlemlerini gerçekleştirmiş oluyor.
Bu hizmetin maliyetinin çok büyük oranda, ABD’den ziyade ev sahibi konumunda bulunan ülke tarafından karşılandığını hemen ilave edelim.
Cranky Flier adlı web sitesindeki bir bilgiye göre Abu Dabi’deki özel bölgenin yıllık işletim maliyeti yaklaşık 3.500.000 USD ve ABD bunun sadece 500.000 USD’lik bölümünü üstleniyor.
Geri kalan maliyet, Etihad Airways tarafından karşılanıyor.
Uygulamanın bulunduğu havalimanları, yakın rakiplerine göre avantajlı durumda dahi geçebilirler. Mesela, Delhi ile New York arasında aktarmalı bir şekilde seyahat edecek bir yolcu, Dubai Havalimanı yerine, Abu Dabi Havalimanı’nı kullanmayı tercih edebilir.
Böyle bir durumda hem havalimanı kazanır, hem de o havalimanını hub olarak kullanan havayolu şirketi.
Tabii bu arada, Gümrük Ön İşlem uygulamasını kabul edecek ülkelerde, ABD’li memurlar tarafından yürütülecek gümrük kontrol işlemleri için özel bir alan tahsis edilmesi ve bu yüzden de havalimanı terminallerinde yeni bir yer düzenlemesi yapılması gerektiğini unutmamak gerekiyor.
Abu Dabi Havalimanı’nda 2014 yılı Ocak ayından itibaren yapılmaya başlanan gümrük ön işlem uygulamasının ilk aylarında bir hayli problem yaşandığını ve bu durumun yolcu memnuniyetsizliğine yol açtığını belirtmekte fayda var.
Ancak söz konusu gümrük bölgesinin “ABD tarafında”, Etihad Airways tarafından açılan bir özel yolcu salonu ile, şikâyetler büyük oranda azaltılmış.
Bununla birlikte, Abu Dabi Havalimanı’nda halen inşaatı devam eden ve 2017 yılı ortalarında açılması planlanan yeni terminalde gümrük ön işlem uygulamasına yer verilmemesi, kafaları iyice karıştırmıştı.
ABD gümrük ön işlem uygulamasının üzerinde düşünülmesi gereken bir diğer yönü, yolcuların ABD’de kazandıkları sürenin büyük bir bölümünü aslında daha çıkış yaptıkları noktada kaybediyor oldukları gerçeği.
Özellikle bağlantı süresi kısa uçuşlarla aktarmalı seyahat eden yolcular için bu durum daha da kritik bir hale geliyor.
Mesela Lizbon’dan yola çıkıp Amsterdam üzerinden ABD’ye seyahat eden bir KLM yolcusu, mevcut durumda bir saat içerisinde bağlantılı uçuşunu yakalayabilirken, gümrük ön işlem uygulamasının devreye girmesi halinde bu sürenin iki saate kadar çıkması ve dolayısıyla havayolu şirketinin bağlantı yapısını olumsuz yönde etkilemesi muhtemel görünüyor.
Comments
One response to “Stockholm Havalimanı, “Gümrük Ön İşlem” Uygulamasına Başlıyor”