Havayolu sektöründe geleceğe dönük yapılan tahminlerde, en fazla büyüyecek bölgesel pazar olarak Asya-Pasifik ön plana çıkıyor.
2017 yılında dünya genelinde havayolu şirketlerinin elde etmesi beklenen yaklaşık 29 milyar USD tutarındaki net kârın üçte ikisi, Asya-Pasifik’teki taşıyıcılar tarafından elde edilecek.
Söz konusu bölgedeki büyümenin ana motoru ise düşük maliyetli taşıyıcılar.
Hâl böyle olunca, bundan en fazla etkilenen, network taşıyıcılar oluyor.
Thai Airways, Cathay Pacific, Singapore Airlines, Malaysia Airlines gibi havayolu şirketleri, genç ve dinamik rakiplerinden gelen baskı en fazla hisseden oyuncular.
Düşük maliyetli taşıyıcılardan gelen rekabet baskısına karşı en sistematik bir biçimde karşılık veren firma ise Singapore Airlines.
Dörtlü Marka Yapısı
Şirket ilk olarak 2012 yılında devreye soktuğu plan çerçevesinde strateji değişikliğine giderek, “dörtlü” marka yapısına geçmişti.
Şirket, talebin ve dolayısıyla düşük maliyetli taşıyıcı rekabetinin yüksek olduğu kısa menzilli hatlarda ağırlıklı bir biçimde SilkAir‘i kullanmaya başlamıştı.
Ana markaya nispeten daha yüksek kâr marjıyla çalışan SilkAir, bu açıdan Singapore Airlines için bir can simidi vazifesi görüyor.
SilkAir’in Çin, Hindistan ve Endonezya pazarlarında son yıllarda ortaya koymuş olduğu gelişim dikkat çekiyor.
2012 yılında seferlere başlayan uzun menzilli – düşük maliyetli taşıyıcı Scoot ve ultra düşük fiyat segmentindeki Tiger Airways de hesaba katıldığında, Singapore Airlines’ın dörtlü marka oluşumu daha net bir biçimde görülüyor.
Hindistan’da Taze Bir Yatırım: Vistara
Singapore Airlines’ın bir başka düşük maliyetli yatırımı, Hindistan pazarına yönelikti.
Yüzde 49’u Singapore Airlines’a ait olmak üzere 2014 yılında, Hindistan’ın dev holdingi Tata ile ortaklaşa kurulan ve Ocak 2015’te resmen faaliyetlerine başlayan Vistara adlı yeni havayolu şirketi, büyük potansiyel arz eden Hindistan iç hatlarını hedefliyor.
TATA SIA Airlines Limited (TSAL) adı verilen ve %49’u Singapore Airlines mülkiyetindeki yeni şirket, yolcularına Delhi merkezli olarak hizmet veriyor.
Şimdilik sadece iç hat uçuşu yapan şirketin, önümüzdeki yıllarda dış hatlara da açılma planı bulunuyor.
Singapore Airlines ve Düşük Maliyetli Havayolu Yatırımları
Sigapore Airlines’ın sürekli bir biçimde evrilen stratejisi, 2017 yılı içerisinde de bu yönde hareket etmeye devam edecek.
Geçtiğimiz Kasım ayı içerisinde yapılan duyuruya göre, tamamı Singapore Airlines’a ait olan Scoot ile yine bir Singapore Airlines iştiraki olan Tigerair Singapore, Scoot markası altında birleşiyor.
Bu iki havayolu şirketi bundan böyle Scoot markası altında tek bir şirket olarak faaliyet gösterecek. Tigerair’in filosundaki uçaklar Scoot renklerine boyanacak ve bu havayolunun logosunu taşıyacak.
İki havayolu arasındaki birleşmenin tam anlamıyla 2017 yılının ikinci yarısında tamamlanması bekleniyor.
Singapore Airlines, iki şirketin birleşmesi yönündeki ilk adımı bu yılın Mayıs ayında atmış ve Budget Aviaiton Holdings isimli yeni bir şirket kurmuştu.
Tigerair Singapore, filosundaki 21 adet Airbus A320 ve iki adet A319 uçağı ile 12 ülkede 40 noktaya sefer düzenlerken; Scoot, altı adet -8 ve yine altı -9 olmak üzere Boeing 787 Dreamliner modeli toplam 12 adet modern uçak ile 10 ülkede 24 destinasyona uçuş yapıyor.
Bu noktada, 2016 yılının ortalarında duyurulan Value Alliance adlı bölgesel havayolu ittifakından da bahsetmemiz gerekiyor.
Asya-Pasifik bölgesinde faaliyet gösteren sekiz adet düşük maliyetli taşıyıcı, Value Alliance adlı bir ittifak kurduklarını açıklamıştı.
İttifakın üyeleri Cebu Pacific, Jeju Air, Nok, NokScoot, Scoot, Tigerair Singapore, Tigerair Australia ve Vanilla Air.
Japonya, Güney Kore, Filipinler, Tayland, Singapur ve Avustralya, bu mütevazı işbirliğinin kapsamına giriyor.
Singapore Airlines, İş Modelini mi Değiştirecek?
Düşük maliyetli taşıyıcılarla rekabet etmek için bir çok alternatifi devreye sokan Singapore Airlines, diğer taraftan da premium yolcu segmentinde özellikle Orta Doğulu taşıyıcılarla kafa kafaya mücadele ediyor.
Şirketin MIT Bilgisayar Mühendisliği mezunu CEO’su Goh Choon Phong, havayolu sektöründe “işlerin” değiştiğini ve artık eskisi gibi olmayacağını vurguluyor.
2016 yılının üçüncü çeyreğinde yaşanan %70 oranındaki kâr düşüşü, bu durumun bir göstergesi olabilir.
Goh Choon Phong önümüzdeki dönemde amaçlarını; gelir kalemlerini çeşitlendirmek, kabin konforunu rekabete karşı en üst seviyeye yükseltmek ve yeni pazarlara açılmak şeklinde sıralıyor.
Gelir kalemlerinin çeşitlendirilmesi noktasında, ilk olarak 9 Ağustos 2015 tarihinde Singapur ile Sydney arasında hizmete giren Premium Economy sınıfı gösterilebilir.
2018 yılından itibaren filoya katılmaya başlayacak olan 67 adet Airbus A350 ve 30 adet Boeing 787-10 tipi uçak, şirketin en önemli gücü niteliğinde.
Airbus A350 tipi uçakların yedi tanesi “çok uzun menzilli” niteliğinde olacak. Singapore Airlines bu sayede, Kuzey Amerika pazarında yeni bir atılım sürecini başlatmak istiyor.
Mesele Singapur – New York hattı uzunca bir aranın ardından yeniden açılacak.
New York’un yanı sıra Los Angeles, Boston, Chicago ve Miami de, açılması planlanan yeni hatlar arasında yer alıyor.
Singapore Airlines’ın 2020 yıllarda tam anlamıyla oturacak yeni filo yapısıyla birlikte Singapur Changi Havalimanı, Kanada ve ABD ile Hindistan, Malezya, Endonezya ve Tayland arasında son derece uygun bir aktarma noktası kimliğine bürünecek.
Neticede Singapore Airlines, sürekli bir biçimde inovatif ürünler geliştirerek yolcularına mükemmel seviyede hizmet sunarken, maliyet yapısını da bozmadan ve hatta neredeyse düşük maliyetli taşıyıcılara yakın bir verimlilikle çalışmayı başarıyor.
Kısa – orta menzilde bölgesel ve düşük maliyetli taşıyıcı markalarıyla, uzun menzilde ise premium segment için ana marka, fiyat odaklı yolcular için Scoot ile, gelecek 10 yıla adımlarını güvenle atıyor.