Bundan yaklaşık 45 sene önce, sivil havacılık tarihine geçen bir olay yaşanmıştı.

26 Ocak 1972 tarihinde, JAT Yugoslav Havayolları’nın Stokholm – Belgrad seferini yapmakta olan McDonnell Douglas DC-9-32 tipi uçağı (YU-AHT), Doğu Almanya üzerinde uçmaktayken patlamış ve Çekoslovakya sınırları içerisindeki bir köyün yakınlarına düşmüştü.

Deniz seviyesinden 10.000 metre kadar yükseklikte meydana gelen patlamanın sebebinin, bir Hırvat terörist tarafından uçağa yerleştirilen el yapımı bomba olduğu açıklanmıştı.

Bu elim olayın tarihe geçmesine sebep olan şey ise, uçağın hosteslerinden Vesna Vulović‘in kazadan ağır yaralı olarak kurtulmasıydı.

Vücudundaki neredeyse tüm kemikleri kırılan ve 27 gün boyunca komada kalan Vulovic’in belden aşağısı geçici olarak felç olmuştu.

Uçakta bulunan diğer 27 kişi ise, Vesna Vulovic kadar şanslı değildi.

İşin ilginç yanı, dünyanın en yüksekten paraşütsüz bir biçimde düşen ama ölmeyen insanı unvanını kazanan Vesna Vulovic, daha sonra JAT’ın idari birimlerinde uzun yıllar boyunca masa başı işlerde çalışmaya devam etmişti.

Vulovic’in böylesine yüksek bir irtifadan düşen bir uçaktan nasıl sağ çıktığı ise tam bir muamma.

En kuvvetli teori, uçaktaki ikram trolleylerinden bir tanesinin Vulovic’i uçağın kuyruk bölümündeki bir yere sıkıştırarak, uçaktan dışarı fırlamasını önlediği ve kazadan sağ kurtulmasını sağladığı yönünde.

Uçağın kuyruğunun ormanlık ve bol karlı bir bölgeye düştüğü ve bu sayede çarpmanın şiddetinin azaldığı tahmin ediliyor.

Bu sıra dışı hikâyesi vesilesiyle havacılık tarihine geçen Vesna Vulovic, 23 Aralık 2016 tarihinde hayatını kaybetti.

66 yaşında hayata veda eden Vulovic, Belgrad’daki dairesinde arkadaşları tarafından ölü bulundu.

Toprağı bol olsun…