ABD’nin yeni başkanı Donald Trump’ın “göçmenler” konusundaki yaklaşımı, Hollanda hükûmetini kızdırdı.
Hollanda, ABD ile, Amsterdam Schiphol Havalimanı’nda devreye sokulması düşünülen gümrük ön işlem (pre-clearance) uygulamasına ilişkin olarak bir süredir yaptığı görüşmeleri iptal ettiğini açıkladı.
Öte yandan, bu konudaki öncü ülke konumundaki İrlanda, söz konusu uygulamayı devam ettirme noktasında kararlı olduklarını bildirdi.
İnsan hakları ihlâlleri konusundaki hassasiyetiyle tanınan ve 2019 yılından itibaren Stockholm Arlanda Havalimanı’nda gümrük ön işlem uygulamasına geçmeyi hedefleyen İsveç’in ne şekilde bir tutum takınacağı ise merak konusu.
“Custom Pre-Clearance” olarak adlandırılan uygulama sayesinde yolcular, ABD’ye gitmek üzere uçağa bindikleri havalimanlarında pasaport ve güvenlik kontrollerini yaptırarak, çok ciddi oranda zaman tasarrufu yapabiliyorlar.
Hatırlanacağı üzere ABD Yurtiçi Güvenlik Bakanlığı 2016 yılında yaptığı bir açıklama ile, ülke dışındaki havalimanı gümrük ön işlem noktalarının sayısını artıracağını duyurmuştu.
Dokuz farklı ülkeden, 10 havalimanı, ABD’nin genişleme listesinde yer alıyordu.
Belçika, Dominik Cumhuriyeti, Hollanda, İngiltere (Londra Heathrow ve Manchester), İspanya, İsveç, Japonya, Norveç ve Türkiye, söz konusu listede yer alan ülkelerdi.
“Gümrük Ön İşlem” (Custom Pre-Clearance) Uygulaması Nedir?
“Custom Pre-Clearance” olarak adlandırılan ve ilk olarak 1952 yılında Toronto’da başlatılan bu uygulama sayesinde yolcular, ABD’ye gitmek üzere uçağa bindikleri havalimanlarında pasaport ve güvenlik kontrollerini yaptırarak, ciddi oranda zaman tasarrufu yapabiliyorlar.
Bu işlemi üstlenmiş olan havayolu şirketlerinin uçakları, ABD’deki havalimanlarında iç hat terminallerine yanaşıyor ve yolcular, ABD’deki uzun pasaport kuyruklarında beklemekten kurtuluyor.
Uygulamanın temelinde ise, güvenlikle ilgili muhtemel sorunları ABD topraklarından uzak tutma anlayışı bulunuyor.
Günümüz itibarıyla bu hizmet, çoğunluğu ABD çevresinde olan az sayıda ülkedeki hava ve deniz limanlarında veriliyor.
Kanada’daki sekiz havalimanının yanı sıra, İrlanda’da Dublin ve Shannon havalimanları, bu ayrıcalığa sahip durumda.
Son dönemde bu listeye, Birleşik Arap Emirlikleri’nin başkenti Abu Dabi de eklenmişti.
Abu Dabi Havalimanı Terminal 3’te yer alan ABD gümrük ofisi sayesinde, bu noktadan ABD’ye seyahat edecek olan yolcular tüm pasaport işlemlerini burada tamamlayarak, ABD’ye vardıklarında bir iç hat yolcusu gibi hızlıca geçiş yapabiliyor.
Abu Dabi Havalimanı aynı zamanda, “Gümrük Ön İşlem” uygulaması için Otomatik Pasaport Kontrolü (Automated Passport Control) olarak adlandırılan self-servis kiosklarının bulunduğu tek nokta olma ünvanına da sahip.
Bu kioskları kullanarak, kontrol sürecini daha da kısaltmak mümkün.
İşletme Maliyetini Kim Üstleniyor?
Gümrük Ön İşlem sayesinde ABD, kendi havalimanları üzerindeki iş yükünü diğer ülkelere aktarırken, ABD’ye giden yolcular, nispeten çok daha kısa sürede gümrük işlemlerini gerçekleştirmiş oluyor.
Bu hizmetin maliyetinin çok büyük oranda, ABD’den ziyade ev sahibi konumunda bulunan ülke tarafından karşılandığını hemen ilave edelim.
Cranky Flier adlı web sitesindeki bir bilgiye göre Abu Dabi’deki özel bölgenin yıllık işletim maliyeti yaklaşık 3.500.000 USD ve ABD bunun sadece 500.000 USD’lik bölümünü üstleniyor.
Geri kalan maliyet, Etihad Airways tarafından karşılanıyor.
Uygulamanın bulunduğu havalimanları, yakın rakiplerine göre avantajlı durumda dahi geçebilirler. Mesela, Delhi ile New York arasında aktarmalı bir şekilde seyahat edecek bir yolcu, Dubai Havalimanı yerine, Abu Dabi Havalimanı’nı kullanmayı tercih edebilir.
Böyle bir durumda hem havalimanı kazanır, hem de o havalimanını hub olarak kullanan havayolu şirketi.
Tabii bu arada, Gümrük Ön İşlem uygulamasını kabul edecek ülkelerde, ABD’li memurlar tarafından yürütülecek gümrük kontrol işlemleri için özel bir alan tahsis edilmesi ve bu yüzden de havalimanı terminallerinde yeni bir yer düzenlemesi yapılması gerektiğini unutmamak gerekiyor.
Abu Dabi Havalimanı’nda 2014 yılı Ocak ayından itibaren yapılmaya başlanan gümrük ön işlem uygulamasının ilk aylarında bir hayli problem yaşandığını ve bu durumun yolcu memnuniyetsizliğine yol açtığını belirtmekte fayda var.
Ancak söz konusu gümrük bölgesinin “ABD tarafında”, Etihad Airways tarafından açılan bir özel yolcu salonu ile, şikâyetler büyük oranda azaltılmış.
Bununla birlikte, Abu Dabi Havalimanı’nda halen inşaatı devam eden ve 2017 yılı ortalarında açılması planlanan yeni terminalde gümrük ön işlem uygulamasına yer verilmemesi, kafaları iyice karıştırmıştı.
ABD gümrük ön işlem uygulamasının üzerinde düşünülmesi gereken bir diğer yönü, yolcuların ABD’de kazandıkları sürenin büyük bir bölümünü aslında daha çıkış yaptıkları noktada kaybediyor oldukları gerçeği.
Özellikle bağlantı süresi kısa uçuşlarla aktarmalı seyahat eden yolcular için bu durum daha da kritik bir hale geliyor.
Mesela Lizbon’dan yola çıkıp Amsterdam üzerinden ABD’ye seyahat eden bir KLM yolcusu, mevcut durumda bir saat içerisinde bağlantılı uçuşunu yakalayabilirken, gümrük ön işlem uygulamasının devreye girmesi halinde bu sürenin iki saate kadar çıkması ve dolayısıyla havayolu şirketinin bağlantı yapısını olumsuz yönde etkilemesi muhtemel görünüyor.