Bundan bir kaç gün önce, Qantas’ın uçuşlarında yolcularına sunmayı planladığı internet hizmetine ilişkin denemeleri ele almıştık.
Qantas, ViaSat ile işbirliği yaptığı bu projeyle birlikte, Avustralya iç hat uçuşlarında uçaklarını “online” hale getirmeyi hedefliyor.
İçerisinde Avustralya’nın da bulunduğu Asya – Pasifik bölgesine daha geniş bir açıdan baktığımızda, uçakta internet bağlantısı hizmetinin her geçen gün daha da yaygınlaştığını görüyoruz.
Samimi olmak gerekirse bu işin lideri, Amerika Birleşik Devletleri (ABD) iç hat pazarı.
ABD’de yapacağını bir iç hat uçuşunda, internet bağlantısı olmayan bir uçağa rast gelmeniz neredeyse imkânsız.
Avrupa ve Asya – Pasifik ise, ABD’yi bir kaç adım geriden takip ediyor.
Gerek internet bağlantısı bulunan uçak sayısı ve gerekse bağlantı kalitesi bakımından Avrupa ve Asya – Pasifik, birbirlerine çok benzeyen iki pazar.
Valour Consultancy adlı bir danışmanlık firması tarafından geçtiğimiz yıl yapılan bir araştırma, Asya – Pasifik bölgesinde önümüzdeki yıllarda büyük bir internet devrimi yaşanacağını gösteriyor.
Araştırmaya göre, 2015 yılında sadece 333 olan internet bağlantılı uçak sayısı, 2025 yılına gelindiğinde 5.000’in üzerine çıkacak.
Sadece on yıl gibi bir süre içerisinde gerçekleşmesi beklenen bu dramatik değişim, bölgedeki yolcu deneyimi ve rekabetin nasıl şekilleneceğinin de bir habercisi niteliğinde.
Persistence Market Research adlı firma tarafından hazırlanan bir başka raporda ise, 2015 – 2021 yılları arasında dünya genelindeki uçakta internet bağlantısı pazarının yılda ortalama %15 oranında büyüyeceğini öngörülüyor.
Aynı dönemde Asya – Pasifik bölgesi ise %26’lik yıllık büyüme ortalaması ile bu konudaki lider pazar olacak.
Güney Kore ve Japonya’daki yolcuların beklentisi, yerde olduğu gibi uçakta da hızlı internet bağlantısının sağlanıyor olması.
Buna ilave olarak, Çin haricindeki bölge ülkelerinde Whatsapp, Snapchat ve Instagram gibi sosyal medya kanalların son derece popüler olduğunu ve uçuş sırasında bunlara erişebilir olmanın, bir ayrıcalık getireceği söylenebilir.
Çin’de ise, Tencent QQ ve Sina Weibo gibi yerli sosyal medya siteleri kullanılıyor.
Uçakta internet bağlantısı konusunda Asya – Pasifik bölgesini zorlayan unsurların başında, kanuni düzenlemeler geliyor.
ABD, Avrupa Birliği ve Kanada gibi ülkelerde, son derece geniş bir coğrafya üzerinde ilgili kural ve düzenlemeler tek bir kurum tarafından yürütülüyor.
Ancak Asya – Pasifik’te mesela Avustralya’dan Tayland’ın başkenti Bangkok’a sefer yapan bir uçak Avustralya’nın yanı sıra Yeni Gine, Endonezya, Malezya ve Tayland hava sahasını kullanacağından, internet bağlantısına ilişkin uygulamalar da aynı şekilde çeşitlilik gösteriyor.
Bununla birlikte, internet konusunda hem yolcuların hem de havayolu şirketlerinin, devlet kurumları üzerindeki baskıyı artıracağı ve önümüzdeki bir kaç yıl içerisinde bu konuda daha esnek ve liberal kurallara doğru bir geçiş olacağı tahmin ediliyor.
Cathay Pacific, Japan Airlines, Nippon Airways ve EVA Air, daha şimdiden bir araya gelerek, bu konuda ortak hareket etmenin yollarını aramaya başlamış bile.
Singapore Airlines, 2015 yılının sonlarına doğru Inmarsat ile yaptığı bir anlaşma ile, uzun menzilli filosunu internet ile donatmayı hedefliyor. Boeing B777-300ER tipi uçaklarla başlayacak çalışmalar, Airbus A380 ve A350-900’ler ile devam edecek.
Yine Inmarsat ile işbirliği yapan bir başka havayolu şirketi olan Air New Zealand, 2017 yılının ikinci yarısında yapılacak testlerin ardından, yıl sonuna doğru bu hizmeti yolcularına sunmayı planlıyor.
Özellikle 2018 yılının sonlarından itibaren, Asya – Pasifik bölgesinde faaliyet gösteren havayolu şirketlerinin filolarındaki internet bağlantılı uçak oranının hızla artması bekleniyor.