Yüz tanıma teknolojisi yakın bir gelecekte Kanada’daki belli başlı havalimanlarında da kullanılmaya başlanacak.
Kanada Sınır Hizmetleri Kurumu (Canada Border Services Agency) tarafından yürütülen proje çerçevesinde uygulamaya girecek olan proje, ülkenin sınır noktalarında kullanılmaya başlanan yeni nesil “self-service” kiosklarının bir parçası olacak.
Yeni kiosklarla birlikte, hem pasaport kontrol sürecinin hızlanması, hem de güvenliğin artırılması hedefleniyor.
İlk olarak önümüzdeki bahar aylarında Ottowa Havalimanı’nda hizmete girecek olan yeni teknolojili sistemlerin diğer havalimanlarına yerleştirilme işleminin, 2018 yılı içerisinde tamamlanması hedefleniyor.
Kanada’da kullanılacak teknoloji, ABD Yurtiçi Güvenlik Bakanlığı tarafından halihazırda kullanılan sistemin hemen hemen aynısı olacak.
Teknoloji, Havalimanlarını Dönüştürecek
Singapur Changi Havalimanı’nda inşaatı tamamlanan ve bu yılın içinde açılması planlanan yeni terminal binası Terminal 4’ün en göze çapan özelliği, tasarım ve yolcu deneyimi açısından bir çok yeni inovatif konseptin burada uygulanacak olması.
Tasarımın özellikle, gelecek yıllarda sayısı daha da artacak olan teknolojiyi yoğun bir biçimde kullanan yolculara hitap etmesine özen gösterildi.
Emek-yoğun bir yapı yerine, yolcuların işlemlerini kendi kendilerine gerçekleştireceği self-service uygulamalarına öncelik verildi.
Benzer bir başka proje çerçevesinde Amsterdam Schiphol Havalimanı ve KLM, yolcuların uçağa biniş (boarding) sürecini hızlandırmak ve kolaylaştırmak amacıyla yüz tanıma teknolojisi kullanılması konusunda bir deneme çalışması başlatmıştı.
‘Biometric Boarding’ adı verilen yeni sistemi kullanmak isteyen yolcular, gönüllü olarak bu uygulamadan faydalanabilecek.
Bu noktada, Alaska Airlines’ın 2015 yılında denemelerini yaptığı “parmak izi ile boarding” uygulamasını da hatırlamakta fayda var.
Benzer şekilde, deri altı implant kullanılan boarding süreci de bir başka sıra dışı yaklaşım olarak halen hafızalarımızdaki tazeliğini koruyor.
Neticede; günümüzde bazıları çok uçuk örnekler olarak görünse bile, 2020’li yıllarda hayatımızın ayrılmaz bir parçası haline gelecek bir çok yeni teknoloji ile, tüm seyahat süreçleri kökten bir biçimde değişecek.