Fransa ve Çin, iki ülke arasında yapılan uçuşların ciddi miktarda artırılması konusunda anlaştı.

Varılan anlaşma çerçevesinde, tarafların halen 50 adet olan haftalık uçuş sayısı, bir kaç sene içerisinde 126’ye yükseltilecek.

En basit hesapla, bu önemli pazardaki kapasitenin %150 oranında arttığı söylenebilir.

Artan uçuş izniyle birlikte, Fransa’ya sefer yapan Çinli havayolu şirketlerinin sayısının da ikiye katlanması bekleniyor. Halen dört farklı Çinli taşıyıcı, Fransa’ya sefer yapıyor.

Bunun yanı sıra, Çinli havayolu şirketlerinin, Paris dışındaki kentlere de odaklanacağı belirtiliyor. Zira şu anda Çin’deki yedi farklı havalimanı ile Fransa’da sadece Paris arasında sefer bulunuyor.

Böylelikle, uzun menzilli uçuşlar açısında Çinli taşıyıcılar, Amerikalıların ardından Fransa’daki ikinci büyük grup haline gelecek. Hatta sonraki yıllarda Çinli taşıyıcıların Fransa pazarında ilk sıraya yükselmesi bekleniyor.

Bilindiği üzere, Air France’ın başını çektiği Skyteam ittifakı Çin’de bir hayli kuvvetli.

SkyTeam, biri Taipei (Tayvan) merkezli China Airlines olmak üzere Çin bölgesinden tam dört farklı taşıyıcı ile üyelik ilişkisi kurarak, 1,3 milyar nüfusluk bu çok büyük ülkeyle son derece kuvvetli bir havayolu bağı sağlamış durumda.

China Airlines, China Eastern, China Southern ve XiamenAir, SkyTeam üyesi olan Çinli havayolu şirketleri.

Çinli havayolu şirketleri Fransa pazarında büyürken, Air France’ın buna ne kadar ayak uydurabileceğini önümüzdeki yıllarda göreceğiz.

Konuya diğer yönden bakarsak; Fransa, Çinli havayolu şirketleri için ABD ve Avustralya’nın ardından üçüncü büyük pazar haline gelecek.

Çin geçtiğimiz aylarda benzer genişleme hamlelerini İngiltere ve Avustralya pazarlarında gerçekleştirmişti.

2016 yılının Aralık ayında Çin ve Avustralya bir “açık semalar“ (open skies) anlaşması imzalayarak, iki ülke arasındaki havayolu pazarını tamamen serbestleştirmişti.

Çinli taşıyıcıların önümüzdek yıllarda teslim alacakları çok sayıda yeni nesil geniş gövdeli uçak (Boeing 787, Airbus A350) olduğu da düşünüldüğünde, havayolu sektörünün ciddi bir büyüme ve dönüşüm sürecinin içerisine gireceğini söyleyebiliriz.