Almanya’nın ikinci büyük havayolu şirketi Air Berlin, 2016 yılında rekor seviyede zarar etti.

Air Berlin’in esas faaliyet zararı, 2015 yılına göre iki katından fazla artarak, 667 milyon Euro’ya ulaştı. Net zarar ise 782 milyon Euro’yu buldu.

Şirket 2017 yılına da iyi başlamadı.

Yılın ilk çeyreğindeki zarar, bir önceki yılın aynı dönemine göre %58 oranında artış kaydederek 272 milyon Euro’ya yükseldi.

Aynı dönemde Air Berlin’in cirosunda da gerileme yaşandı. Üç aylık toplam gelir, 737 milyon Euro’dan 650 milyon Euro’ya düştü.

Air Berlin’in bu performansı, şirketin büyük ortağı konumundaki Etihad Airways’i de yakından ilgilendiriyor.

Son on yıl içerisinde nadiren ve küçük miktarlarda kâr eden; buna karşın özellikle son dört yıldır zararı giderek büyüyen Air Berlin, Etihad’ın yatırımları arasında en fazla eleştiriyi çeken şirketlerden bir tanesi durumunda.

Rekor zarara rağmen, Etihad CEO’su James Hogan yaptığı açıklamada, Air Berlin’de sürdürmekte oldukları yeniden yapılanma planın yolunda gittiği hususunda ısrarcı.

Hogan, önümüzdeki yıllara güvenle bakabilmek için, devreye soktukları planı uygulamaya devam edeceklerini ve 2017 yılının ikinci yarısından itibaren işlerin olumlu yönde seyretmeye başlayacağını vurguladı.

Air Berlin’deki Yeniden Yapılanma Planı

Bu noktada söz konusu yeniden yapılanma planının en vurucu bölümlerine değinmemiz gerekiyor.

2016 yılının Eylül ayı içerisinde Air Berlin tarafından yapılan bir açıklamada, şirket filosunun yarı yarıya küçültülerek, 150 uçaktan 75 uçağa inileceği belirtilmişti.

İşin en ilgi çekici yanı, açığa çıkan 75 uçağın 38 adedinin, Air Berlin’in yıllardır sert bir şekilde rekabet etmekte olduğu Lufthansa’ya “wet-lease” şeklinde kiralanacak oluşuydu.

Uçakların 33 tanesi Eurowings, beş tanesi ise Austrian Airlines filosunda hizmet verecek. Şu ana kadar bu uçakların 35 adedinin devir teslim işlemi gerçekleştirildi.

Air Berlin filosundan çıkacak olan diğer uçaklardan 35 tanesinin ise, Tuifly, NIKI ve Etihad Airways tarafından kurulacak ve özellikle tatil destinasyonlarına sefer düzenleyecek olan Blue Sky adlı havayolu şirketi bünyesinde değerlendirileceği tahmin ediliyor.

Söz konusu 35 uçak halihazırda NIKI adlı havayolu şirketine devredilmiş durumda.

Yeniden yapılanma planı çerçevesinde ayrıca, 387 adet olan uçuş noktası sayısı, 100’ün altına çekildi.

Planın en dramatik yanı ise, Air Berlin bünyesinde çalışan 8.650 personelden 1.200 kadarıyla da yolların ayrılacağı duyurulmasıydı.

Etihad Ne Yapacak?

Hatırlanacağı üzere Etihad Airways, 2016 yılının sonunda, Avrupa’daki yatırım stratejisini gözden geçireceğini duyurmuştu.

Özellikle Airberlin ile yapılan ortaklığın sürekli bir biçimde zarar etmesi ve bunun daha da ötesinde, Etihad Airways ile Almanya arasında gerginliğe sebep olması, şirketin bu girişimlerinin ciddi bir biçimde eleştirilmesine yol açmıştı.

Air Berlin’de %30 oranında pay sahibi olan Etihad, diğer taraftan da bir diğer zarar eden yatırımı Alitalia’daki durumla baş etmek zorunda kalmıştı.

Bugüne kadar Etihad’ın Avrupa’daki yatırımlarından 2,5 milyar Euro civarında zarar ettiği hesaplanıyor.

Şirketin izlemiş olduğu strateji bu yüzden, Swiss Air tarafından 1990’lı yıllarda hayata geçirilen ve sonu hüsranla biten genişleme sürecine dahi benzetilmişti.

Muhtemel Lufthansa – Etihad İşbirliği

Etihad’ın Avrupa’daki yatırım stratejisini gözden geçireceğini açıkladığı günlerde sektörde bir başka sürpriz gelişme daha yaşanmıştı.

Uzun bir süredir sert bir biçimde rekabet etmekta olan Lufthansa ve Etihad, codeshare (uçuş kodu paylaşımı) anlaşması yaptıklarını açıklamıştı.

İş bununla da kalmamış, taraflar arasında varılan anlaşmaya göre Etihad’ın, Lufthansa’nın ikram şirketi LSG’den 100 milyon USD’ye varan bir tutarda hizmet alımı yapmasına karar verilmişti.

Söz konusu anlaşma dört yıl boyunca geçerli olacak ve Abu Dabi dışındaki 16 havalimanını kapsayacak.

Bunun yanı sıra imzalanan bir mutabakat anlaşmasına göre, Etihad Airways ve iştiraki bulunan şirketler, Lufthansa’nın teknik bakım onarım şirketi Lufthansa Technik ile işbirliği yapmanın yollarını arayacak.

Etihad önümüzdeki aylarda bir önemli adım daha atacak ve iki havayolu şirketi arasındaki işbirliğinin pürüzsüz bir biçimde yürütülebilmesi amacıyla Frankfurt ve Münih havalimanlarındaki operasyonunu, Lufthansa’nın bulunduğu terminallere taşıyacak.

Etihad, Frankfurt’ta Terminal 2’den Terminal 1’e; Münih’te ise Terminal 1’den Terminal 2’ye geçiş yapacak.

Anlaşmaya ilişkin düzenlenen basın toplantısında Etihad CEO’su James Hogan bir gazetecinin yönelttiği “Taraflar arasındaki bu önemli işbirliği bir joint venture ile sonuçlanabilir mi?” sorusuna, “belki” şeklinde cevap vererek aslında uzun vadede varılmak istenen noktayı işaret etmişti.

Bu noktada, 2017 yılının Ocak ayında bir İtalyan gazetesinin ortaya attığı “Lufthansa – Etihad” birleşmesi iddiasını da hatırlamak gerekiyor.

Habere göre tarafların yöneticileri uzunca bir süredir muhtemel ortaklık modelleri üzerinde çalışıyordu.

Carsten Spohr, Abu Dabi’ye Gidiyor

Mayıs ayının ilk haftasında Almanya Başbakanı Angela Merkel, Birleşik Arap Emirlikleri’nin başkenti Abu Dabi’ye resmî bir ziyarette bulunacak.

Merkel’in heyetinde, Lufthansa CEO’su Carsten Spohr da bulunacak.

Focus dergisinin haberine göre Spohr bu seyahate, Etihad Airways’in Air Berlin’deki hisselerinin satın alınması konusunu görüşmek için katılıyor.

Söz konusu satış işleminin büyük ihtimalle bu yıl içerisinde tamamlanacağı belirtiliyor.

Bakalım taraflar arasındaki işbirliği sadece bu kadarla mı kalacak yoksa iddia edildiği gibi Lufthansa ile Etihad arasında daha kapsamlı bir ortaklık mı gelecek?