2016 yılı sonu itibarıyla dünyanın en büyük ilk iki havayolu pazarı olan ABD (815 milyon yolcu/yıl) ve Çin (490 milyon yolcu/yıl), “açık semalar” anlaşması imzalamaya hazırlanıyor.
2019 yılı içerisinde imzalanabileceği belirtilen anlaşma sayesinde iki taraf arasındaki uçuş sayısı kısıtlamaları tamamen kaldırılacak.
Özellikle 2015 yılında Delta Air Lines’ın 450 milyon USD karşılığında China Eastern Airlines’a %3,55 oranında ve 2017 yılında da American Airlines’ın China Southern’a 200 milyon USD karşılığında %2,76 oranında ortak olmasının ardından, iki ülke arasındaki uçuşların tamamen serbest bırakılması bir bakıma şart oldu.
Zira aksi halde, söz konusu ortaklıkların getireceği faydalar sınırlanmış olacak.
Bir diğer Çinli büyük taşıyıcı Air China’nın ise henüz bir Amerikalı havayolu şirketiyle yakın işbirliği anlaşması bulunmuyor.
2016 yılı içerisinde Lufthansa ile bir joint venture yapan Air China’nın, United Airlines ile yakınlaşması sürpriz olmayacaktır.
Çinli havayolu şirketlerinin son bir kaç yıl içerisinde art arda stratejik işbirliği anlaşmalarına imza atması aslında, Çin hükûmetinin bu yönde almış olduğu bir kararın sonucunda ortaya çıkmış durumda.
Çin hükûmeti bu sayede, havayolu şirketlerinin verimliğini ve rekabet gücünü artırmayı hedefliyor.
Uygun Slot Bulmak Önemli
Ülkeler arasında yatay havacılık anlaşması imzalanması veya mevcut anlaşmadaki uçuş haklarının artırılması tek başına yeterli olmuyor.
Anlaşmanın ardından ikinci önemli mesele; uygun saatte slot tahsisi konusu devreye giriyor.
Mesela Amerikalı taşıyıcıların halen Pekin ve Şanghay havalimanlarında ilave slot talepleri bulunuyor.
Ancak söz konusu havalimanlarının yoğunluğu ve Çin tarafından sürdürülmekte olan korumacı yaklaşım, yabancı havayolu şirketlerinin uygun saatlerde slot bulmasını engelliyor.
Zaten şu ana kadar ABD ile Çin arasında açık semalar anlaşması imzalanamamasının temelinde de bu durum yatıyor.
Amerikalı yetkililer, iki ülke arasındaki havayolu pazarı tamamen serbestleşme dahi, kendi taşıyıcılarının Çin’deki havalimanlarından istedikleri saatlere slot alabileceklerine inanmıyor.
Şanghay Pudong Havalimanı’nda yapımı halen devam eden ve 2019 yılında hizmete girmesi beklenen yeni terminal binası ile yine 2019 yılında hizmete girmesi hedeflenen Pekin Daxing Havalimanı’nın, Amerikalılar’ın istediği ilave kapasiteyi ve dolayısıyla uygun slot saatlerini sağlayabileceği belirtiliyor.
Geçtiğimiz Nisan ayında Fransa ile Çin arasında varılan anlaşma çerçevesinde halen 50 adet olan haftalık uçuş sayısının, bir kaç sene içerisinde 126’ye yükseltileceğini de hesaba katarsak, önümüzdeki yıllarda Çin pazarının bir hayli hızlanacağını söyleyebiliriz.
Bakalım kazanan kim olacak?
Çinli taşıyıcılar mı, yabancılar mı; bu anlaşmalar herkesin menfaatine mi?