Havayolu ile yapılan seyahatlerin sonucunda 2016 yılında 5,2 milyon ton çöp çıktı.
Ortaya çıkan çöpün çok büyük bir bölümü ya yakılarak imha edildi ya da çöp toplama merkezlerinde toprağa karıştırıldı.
Bu işin havayolu şirketlerine yıllık maliyeti 500 milyon Euro’yu buldu.
Ortalama 2,6 milyon otomobilin ağırlığına denk olan bu korkunç miktarın, önümüzdeki 15 sene içerisinde ikiye katlanması bekleniyor.
Yukarıdaki istatistiklere, yolculara sağlanan ikram hizmeti sebebiyle oluşan atıkların yanı sıra, uçakların tuvaletlerinde kullanılan sarf malzemeleri de dahil.
İşi boyutu bu kadar büyük olunca, havayolu şirketleri ve havalimanı işletmecileri bir takım projeler geliştirerek, uçaklardan çıkan çöpün geri dönüştürülmesi için çaba harcıyor.
Kimi havayolları ikram içeriğinde ve malzemelerinde değişiklik yapmanın yollarını ararken, Gatwick gibi kimi havalimanları kendi arazileri içerisinde tesisler kurarak, çöplerin yakılmasıyla elde edilen enerjiyi terminal binasının ısıtılmasında kullanıyor.
Tabii bu noktada aklınıza, uçaklardan çıkan çöplerin neden geri dönüştürülmediği sorusu gelebilir.
Bu işlemin gerçekleştirilebilmesinin en önemli şartı, uçuş esnasında toplanan çöplerin ayrıştırılması. Ve bu ayrıştırma işleminin toplama sırasında yapılması gerekiyor.
Aksi halde, karışık bir biçimde uçaktan indirilen çöplerin daha sonra ayrıştırılıp geri dönüştürülmesi oldukça zor.
Yine genelde uçakta yenmeyen yemeklerle ilgili olarak düşünülen bir diğer konu ise, bu yemeklerin ihtiyaç sahiplerine dağıtılması oluyor.
Ama yemeklerin bozulması ve zehirlenme riski sebebiyle, böyle bir uygulama da mümkün görünmüyor.
Verimli bir biçimde geri dönüşüm yapılabilmesi için çöplerin uçuş sırasında ayrıştırılması işlemine önem verilmesi gerekiyor.
Airbus’ın öncülüğünde yapılan “Fly Your Ideas” adlı inovasyon yarışması sonucunda ortaya çıkan ve ReTrolley adı verilen ürün, her bir uçuş sırasında ortaya çıkan atıkların, daha kabin memurlarının toplama aşamasındayken ayrıştırılmasına imkân verecek şekilde tasarlanmış.
Bu basit ama kullanışlı tasarım sayesinde kabin memurları, kısıtla süre ve sıkışık ortam içerisinde yapmaları gereken atık madde ayrıştırma işleminde büyük rahatlık görebilir.
ReTrolley, tipi bir çöp trolleyi boyutunda olduğundan, uçağın içerisinde kullanımı konusunda da herhangi bir sıkıntı yaşanmayacak.
ReTrolley iki ana bölümden oluşuyor. Bu bölümlerden bir tanesi dönüştürülebilir, diğeri ise dönüştürülmesi mümkün olmayan atıklar için ayrılmış.
Kol gücüyle çalışan bir mekanizma ile, gerektiğinde bu bölümlerdeki atıkları sıkıştırarak ilave hacim elde etmek de mümkün.
İki ana bölüme ek olarak, üç adet modüler bölüm bulunuyor.
İhtiyaca göre değiştirilebilmesi mümkün olan bu bölümlere mesela kâğıt bardaklar, atılacak sıvılar veya alüminyum kutular konulabiliyor.
Neticede, dünyanın en büyük ve belki de en küresel hizmet sektörlerinden bir tanesi olan havayolu işletmeciliği, gerekli tedbirleri alarak, her bir uçuş sonrasında ortaya çıkan çöp miktarını azaltmanın ve geri dönüşüm oranını artırmanın bir yolunu bulmalı.