Dubai merkezli havayolu şirketi Emirates, yolcularına sunduğu hizmetin kalitesini, “artırılmış gerçeklik“ teknolojileri kullanarak yükseltecek.
Emirates’in dijital uygulamalar ve inovasyondan sorumlu yöneticisi (Chief Digital and Innovation Officer) Christoph Mueller’in liderliğinde yürütülen proje kapsamında ilk aşamada, Emirates personeli artırılmış gerçeklik teknolojisine sahip gözlükler kullanmaya başlayacak.
Bu sayede personel, o an için hizmet verdiği yolcunun ismi, seyahat alışkanlıkları ve diğer bazı kişisel istekleri gibi bilgilere takmakta olduğu gözlüğün ekranından anlık bir biçimde ulaşabilecek.
Bunun yanı sıra, artırılmış gerçeklik teknolojisinin yolcuların kullanımına da sunulacak ve havalimanı terminalinden içeri giren yolcular, Emirates tarafından hazırlanmış uygulamaları kendi cihazları ile tecrübe edebilecek.
Yolcu hizmetlerini muazzam bir şekilde iyileştirebileceklerini belirten Christoph Mueller, hangi sektörde olursa olsun müşterilerin artık tamamen farklı bir biçimde muamele görmek istediğini söyledi.
Mueller ayrıca, sektörde ve küresel ekonomide son yıllarda meydana gelen gelişmelerden etkilendiklerini ve buna karşı bir tedbir olarak Emirates’in iş modelini yeni baştan yazdıklarını sözlerine ekledi.
Neticede, özellikle uzun menzilli pazarlarda etkin olan Emirates’in, teknolojiye ve yolcu deneyimine yatırım yaparak, Norwegian gibi uzun menzilli – düşük maliyetli taşıyıcılardan önümüzdeki yıllarda artarak gelmesi beklenen rekabete karşı daha şimdiden hazırlandığı söylenebilir.
Havayolu Sektöründe Artırılmış Gerçeklik Uygulamaları
Teknolojik yeniliklerin benimsenmesinde her zaman için liderlik yapmış olan havayolu sektörü, daha en başından beri artırılmış gerçeklik uygulamalarını denemekte.
1990’lı yıllarda daha emekleme dönemindeyken internetin havayolu şirketleri tarafından sahiplenilmesi ve son yıllarda da sosyal medya uygulamalarında açık ara önde yer alınması, sektörün bu gibi yeniliklerde bayrağı taşıyor oluşunun güzel bir göstergesi.
Artırılmış gerçeklik kavramı çerçevesinde yolculara genelde, havalimanı terminali içerisinde yönünü bulma uygulamaları sunuluyor.
Bunun bir örneği geçtiğimiz günlerde Londra Gatwick Havalimanı’ndan gelmişti.
Kopenhag Havalimanı benzer bir uygulamayı hayata geçirdiğinde ise takvimler 2011 yılını göstermekteydi.
2012 yılında Malaysia Airlines, bu kavramdan bilet kampanyalarını duyurmak için faydalanmıştı.
2014 yılında Virgin Atlantic, Google Glass’ı deneyen ilk havayolu şirketi olmuştu.
Aynı yıl içerisinde Çinli Spring Airlines, kabin içerisinde Google Glass kullanmıştı.
2015 yılının başlarında da, Amsterdam Schiphol Havalimanı, apron operasyonunu iyileştirmek amacıyla yine Google Glass ile denemeler yapmıştı.
Ancak Glass projesinin Google tarafından rafa kaldırılmasının ardından, yukarıda belirttiğimiz denemelere son verilmişti.
Günümüzde Microsoft tarafından pazara sunulan ve artırılmış gerçeklik çözümlerinde kullanılan HoloLens ise ağırlığı, şekli ve fiyatı sebebiyle geniş kitleler tarafından kullanılmanın henüz çok uzağında bulunuyor.
Son 15-20 yıl içerisinde teknolojinin ne denli hızlı geliştiğini ve değiştiğini düşündüğümüzde, çok yakın bir gelecekte hem çalışanların hem de yolcuların rahatlıkla kullanabileceği ürünlerin piyasaya çıkacağını tahmin ediyoruz.
Müşteri (yolcu) deneyiminde bambaşka bir dönem bizleri bekliyor…