Yılda yaklaşık 120 milyon yolcuya hizmet vermekte olan Ryanair, Roma Fiumicino Havalimanı’nın ardından, Milano Bergamo (BGY) Havalimanı’nda da aktarmalı uçuş yapmaya başlıyor.
Halihazırda pazar payı bakımından İtalya’nın en büyük havayolu şirketi olan Ryanair’in Milano’daki aktarmalı uçuşları, 21 Haziran 2017 tarihinden itibaren satışa sunuldu.
Ryanair yolcuları, 3 Temmuz 2017 tarihinden itibaren aşağıda belirtilen kentler arasında yapacakları uçuşlarda, Milano Bergamo Havalimanı’nı bir aktarma noktası olarak kullanabilecek:
Alicante, Atina, Barselona, Bari, Brindisi, Cagliari, Catania, Corfu, Ibiza, Lanzarote, Lamezia, Madrid, Malaga, Malta, Napoli, Palermo, Pescara, Trapani, Valensiya ve Zaragoza.
Ryanair yolcuları böylelikye şirket tarihinde ilk kez Roma Fiumicino Havalimanı’nda geçtiğimiz Mayıs ayından başlatılan “aktarma” uygulamasından sonra ikinci bir nokta için web sitesinden bağlantılı bilet satın alabilecek, Bergamo’da uçuşun ilk bacağından indiklerinde, havalimanının “hava” tarafını terk etmeden ve bavullarını almadan, bir sonraki uçuşlarına geçerek, varmak istedikleri destinasyona devam edecek.
Bu iki uçuş için tek bir PNR kullanılacak.
Ryanair’in bu yıl dördüncü dönemine giren “Always Getting Better” programı çerçevesinde Roma ve Milano’da başlatılan aktarmalı uçuşlarda başarı sağlanması halinde, şirketin diğer önemli merkezlerinde de aynı uygulamaya geçilecek.
Bergamo Havalimanı’nın işletmecisi SACBO firmasının yetkilileri de, Ryanair’in almış olduğu aktarmalı uçuş kararından duydukları memnuniyeti dile getiriyorlar.
Zira böylesine büyük ve güçlü bir havayolu şirketinin kendisine aktarma noktası olarak seçtiği havalimanlarındaki yolcu sayısının artmasına kesin gözle bakılıyor.
Ryanair Neden Aktarmalı Uçuş Yapmıyordu?
Türkiye’de yaşayan bizler için aktarmalı uçuş son derece olağan bir şey aslında.
Kendisini düşük maliyetli taşıyıcı şeklinde tanımlayan havayolu şirketleri de dahil, ülkemizdeki tüm taşıyıcılar aktarmalı uçuş yapıyor.
Ancak bugüne kadar Ryanair için durum farklıydı.
Seyahat sürecini mümkün olduğunca basitleştirmeye çalışan şirket, aktarmalı uçuşların getireceği muhtemel karmaşadan uzak duruyordu.
Zira daha önceki tarihlerde de Ryanair ile mesela, Brüksel – Roma – Katanya hatların uçuş yapmak mümkündü.
Ancak yolcular böyle bir uçuşun her bir bacağı için ayrı bir bilet satın almak ve buradaki örnekte, uçak altına verdikleri bavulları varsa, Roma’da indiklerinde havalimanının “kara” tarafına geçiş yaparak bagaj teslim karuzellerinden bavullarını kendileri alarak, bir sonraki uçuşa yetişmek zorundaydılar.
Bu tarz bir işletme yapısı bir havayolu şirketi için operasyonel açıdan büyük kolaylık sağlarken, yolcular açısından zahmetli bir seyahat deneyimi anlamına geliyor.
Ryanair’de İş Modeli Değişikliği
Aktarmalı uçuşlara başlamasıyla birlikte Ryanair bir bakıma, “network taşıyıcı” olarak tâbir edilen havayolu şirketlerinin iş modeline bir adım daha yaklaşmış oluyor.
Ryanair, yine geçtiğimiz Mayıs ayı içerisinde Air Europa ile Madrid çıkışlı seferleri kapsayan ve 16 farklı ülkede 20 noktayı içeren bir anlaşma imzalayarak, yolcuların, Ryanair’in web sitesi üzerinden Air Europa’nın uzun menzilli uçuşlarının biletlerini satın alabilmesine imkân tanınmıştı.
Taraflar arasındaki ortak aktarmalı uçuşların ise 2017 yılının sonlarına doğru hizmete girmesi bekleniyor.
Tamamı Boeing 737 tipinden oluşan 384 uçaklık filosu ve hizmet verdiği 120 milyon yolcuyla tam manâsıyla bir dev haline dönüşen Ryanair, bakalım yeni denemeye başladığı aktarmalı uçuşlarda başarılı olacak mı?
Kendi içerisinde gerçekleştireceği bu yeni uygulama, Air Europa’nın yanı sıra şirketin Aer Lingus ve Norwegian ile yine uzun menzilli hatlarda yapmayı planladığı ortak uçuşlar için de bir hazırlık şeklinde değerlendirilebilir.
Ryanair’in içerisinde bulunduğu dönüşüm süreci belli ki, önümüzdeki yıllarda başta Avrupa pazarı olmak üzere tüm dünya ticarî havayolu sektöründe önemli değişimleri beraberinde getirecek.
Ryanair ile Norwegian ve Aer Lingus arasındaki işbirliğinin ne zaman başlayacağı konusunda ise net bir bilgi verilmiyor.
Tabii bu noktada, yine 2015 yılında kamuoyuna duyurulan ve Ryanair’in geniş gövdeli uçaklarla transatlantik pazarında faaliyet göstermek istediğine dair haberleri de zihnimizin bir kenarında tutmamız gerektiğini düşünüyoruz.