HAVELSAN ve Türk Hava Yolları Teknik A.Ş’nin stratejik işbirliği anlaşması kapsamında beş yıla yakın bir süredir üzerinde çalışarak ortaklaşa geliştirdiği ve SKYFE adını verdiği kablosuz kabin içi eğlence sisteminin ilk canlı uçuş testi başarıyla gerçekleştirildi.
Deneme uçuşu, 26 Temmuz 2017 tarihinde yapıldı.
Uçuş için THY filosundaki Boeing 737 tipi “Ayvalık” adlı uçak (TC-JHF) kullanıldı.
İstanbul Atatürk Havalimanı’ndan kalkan uçak, yaklaşık 1:45 dakika havada kaldı.
HAVELSAN VE THY Teknik ekipleri uçuş sırasında SKYFE sisteminin performansını bizzat tetkik etti.
Önümüzdeki günlerde test uçuşlarının devam etmesi bekleniyor.
Havayolu 101 olarak hem HAVELSAN hem de THY Teknik’i tebrik ediyor, bu önemli ürünün en kısa zamanda THY uçaklarında hizmete girmesini temenni ediyoruz.
SKYFE Nedir?
SKYFE, Türkiye’de geliştirilen ilk yerli kabin içi eğlence sistemi ünvanını taşıyor.
SKYFE, yolcuların kişisel elektronik cihazlarına IOS, Android ve web uygulamaları üzerinden kablosuz bir biçimde bağlanarak uçuş süresince kaliteli zaman geçirmelerine imkân verecek.
30 Haziran 2014 tarihinde sertifikasyon (Supplemental Type Certificate – STC) başvurusu yapılan sistem, 2015 yılının Aralık ayında Boeing 737-800 tipi uçaklar için EASA sertifikasyon sürecini başarıyla tamamlamıştı.
İlk prototip ürünün sertifikasyon onayının alınması akabinde, başta THY olmak üzere yerli ve yabancı tüm havayolu şirketleri için seri üretime geçilmesi hedefleniyor.
THY tarafından 2016 yılında yapılan ihaleyi de kazanan SKYFE adlı ürün, THY filosundaki 44 adet dar gövdeli uçakta devreye alınacak.
Hatırlanacağı üzere söz konusu ihale, iki farklı eğlence sistemi konsepti olan Kablosuz Kabin İçi Eğlence Sistemi ve Tablet Tabanlı Kabin İçi Eğlence Sistemi için gerçekleştirilmişti.
THY Teknik A.Ş. & HAVELSAN ortaklığı, ihaleye katılan diğer yedi firmayı geride bırakarak, “Kablosuz Uçuş Eğlence Sistemi SKYFE-W” ve “Tablet Tabanlı Uçuş Eğlence Sistemi SKYFE-T” adlı iki farklı ürünüyle ihaleyi kazanmıştı.
Uçak İçi Eğlence Sistemlerinin Geleceği
Uçuş sırasındaki konforla ilgili olarak havayolu sektöründe son dönemin en önemli tartışması, uçak içi eğlence (IFE) sistemlerinin çehresinin gelecek yıllarda nasıl olacağına yönelik.
Bazı havayolu şirketleri, koltuk arkası ekranların var olmaya devam edeceğini savunarak yatırımlarına bu yönde devam ederken, diğer bazı şirketler ise akıllı telefon ve tablet bilgisayar kullanımının son derece yaygın bir hale geldiğini belirterek, koltuk arkası ekranları kullanmak yerine, IFE içeriğini uçuş sırasında yayınlama (streaming) planları yapıyor.
Bundan bir yıl kadar önce Lufthansa’nın başlattığı uygulama buna güzel bir örnek teşkil ediyor.
Şirketin Avrupa ile Rusya, Orta Doğu ve Kuzey Afrika arasındaki hatlarında Airbus A321 tipi uçaklarla yapılan seferlerde bazı filmler, TV programları, müzik seçenekleri ve oyunlar, uçak üzerine yerleştirilmiş olan bir sunucu üzerinden yayınlanıyor.
İlk aşamada 20 adet A321, streaming özelliğine sahip IFE sistemiyle donatıldı ve Tel Aviv, Aşkabat, Bakü ve Kanarya Adaları hatlarında hizmet vermeye başladı.
Lufthansa bu projede, kendi alt şirketi olan Lufthansa Systems tarafından geliştirilen BoardConnect adlı ürünü kullanıyor.
Yolcular, uçağa binmeden önce, kullandıkları cihazın platformuna göre iOS veya Android uyumlu minik bir yazılımı indirip yükleyerek, uçuş sırasında Lufthansa’nın BoardConnect yayımına erişebiliyor.
Merkezî şekilde yayım yapan uçak içi eğlence sistemlerinin önünde iki önemli engel bulunuyor.
İlki, özellikle Hollywood stüdyolarının, vizyona yeni giren filmlerin, kopyalanma riski sebebiyle bu şekilde yayımlanmasına yanaşmaması; bu yüzden de sistem dahilinde ancak nispeten eski içeriklerin bulunabilmesi.
İkincisi ise, yolcuların uçuş boyunca elektronik cihazlarını sürekli bir biçimde kullanmak zorunda kalmalarının getireceği ergonomi ve enerji kullanımı sorunu.
Lufthansa BoardConnect ve JetBlue tarafından sunulmaya başlanan Amazon Video hizmetleri, yolcuların bu tarz bir IFE sistemlerine yaklaşımının nasıl olacağını göstermesi açısından ayrı bir öneme sahip.
Hem uçağın toplam ağırlığını hem de teknik bakım maliyetlerini azaltması açılarından, merkezî sistemli IFE kullanımı, bir çok havayolu şirketi için cazip olabilir.
Uçuş esnasında eğlenceye yönelik içeriğin merkezî yayım şeklinde sunulması, yolcular tarafından bakalım ne kadar beğenilecek?