Özellikle, ABD’de yaşanan 11 Eylül 2001 saldırısından sonra ön plana çıkan ve son yıllarda küresel çapta artış kaydeden terör olaylarıyla yeniden gündemin üst sıralarına tırmanan havalimanı güvenlik uygulamalarına ilişkin haberleri, daha sık duyacağa benziyoruz.
ABD’de geçtiğimiz Ekim ayının ilk günü Las Vegas ve son günü New York‘ta meydana gelen son saldırılar, bu işin adeta tuzu biberi oldu.
Aslında Las Vegas’taki saldırı doğma büyüme bir Amerikan vatandaşı; New York’taki ise 2010 yılından beri bu ülkede yaşayan “yeşil kart” sahibi bir kişi tarafından gerçekleştirildi.
Bununla birlikte ABD’nin ilgili kurumları, uçakla ülke dışından gelen tüm yolcuları da çok yakından takip ediyor.
Bu çerçevede, uçakla ABD’ye seyahat edecek yolcuların daha sıkı bir biçimde kontrol edilmesi uygulaması başlatıldı. Söz konusu uygulama, 25 Ekim 2017 tarihinde devreye girdi.
İşin ilginç tarafı, ABD vatandaşlarını da kapsayan yeni güvenlik prosedürü, uçağın kalktığı noktada geçerli olacak.
Yani İstanbul’dan kalkıp New York’a gidecek olan bir uçağın yolcuları İstanbul’da, eskisine nispeten daha etraflı bir biçimde denetlenecek.
ABD uçuşları için havalimanında görev yapan özel güvenlik memurları yolculara ilave sorular sorabilecek. Bazı havayolu şirketlerinin ise yolculardan ilave bir form doldurmalarını talep edeceği belirtiliyor.
Mesela Emirates, Dubai çıkışlı ABD yolcuları ile check-in bankolarında, Dubai’yi kullanan transfer yolcular ile ise uçağa biniş kapılarında güvenlik mülakatı yapılacağını açıkladı.
Hong Kong merkezli Cathay Pacific ise, self-servis bagaj teslim uygulamasının ABD uçuşları için kaldırıldığını duyurdu.
Öte yandan bu uygulamanın sadece yabancı havayolu şirketlerini değil, Amerikalı taşıyıcıları da kapsadığını belirtelim.
Delta Air Lines, güvenlik kontrollerinde yaşanması muhtemel gecikmeler sebebiyle, yurt dışından ABD’ye gelecek olan yolcularının uçuştan üç saat önce havalimanında hazır bulunmalarını tavsiye etti.
Hatırlanacağı üzere geçtiğimiz Mart ayında ABD yönetimi sekiz ülkeden yapılan uçuşlarda, yolcuların yanlarında kabin içerisine alabileceği elektronik cihazlara kısıtlama getirmişti.
Amerikan Ulaştırma Güvenlik Kurumu – Transportation Security Administration (TSA), 28 Haziran 2017 tarihinde yaptığı bir açıklama ile, tüm dünya genelinden ABD’ye yapılan uçuşlarda uygulanan güvenlik uygulamalarını sıkılaştırma kararı almıştı.
150 civarındaki ülkede bulunan 280 havalimanını ilgilendiren bu karar, günde yaklaşık 2.000 uçuşla ABD’ye seyahat eden 325.000 civarında yolcuyu etkileyecek; güvenlik kuyruklarındaki bekleme süreleri artacak.
TSA, gerekli tedbirlerin alınması için ilgili ülkelere 120 günlük mühlet tanırken, güvenlik kontrollerinin sıkılaştırılması halinde, ABD’nin dünya geneline yaygınlaştırmayı düşündüğü elektronik yasağından da “en azından şimdilik” vazgeçileceğini duyurmuştu.
120 günlük sürenin ardından, yukarıda bahsettiğimiz ilave güvenlik uygulamaları devreye girdi.
Görünen o ki, yapılan araştırmalara göre yolcuların havalimanı içerisinde stres seviyesinin en yüksek olduğu aşama olan güvenlik kontrolleri, önümüzdeki dönemde artarak devam edecek.