Amerikalı havayolu şirketleriyle Körfez’in üçlüsü (Emirates, Etihad, Qatar Airways) arasındaki çekişme bir türlü bitmek bilmiyor.
Donald Trump yönetimi tarafından hazırlanan vergi reformu tasarısı, bu çekişmenin en son örneği.
Etihad Airways yönetimi, vergi reformu tasarısına son anda eklenen bir hükmün doğrudan, Körfez merkezli havayolu şirketlerini cezalandırmayı hedeflediğini iddia etti.
ABD’nin Georgia eyaletinin Cumhuriyetçi senatörlerinden Johnny Isakson tarafından vergi reformu tasarısına eklenen söz konusu madde, yabancı havayolu şirketlerinin ABD varışlı ve çıkışlı uçuşlardan elde ettikleri gelirlerin vergiden muaf olmasını ortadan kaldırıyor.
Georgia eyaleti, Delta Air Lines’ın ana merkezi olan Atlanta Havalimanı’na da ev sahipliği yapıyor.
Isakson ilgili kanun maddesini, sadece Körfez merkezli ve diğer bazı yabancı havayolu şirketleri etkilenecek ancak özellikle Avrupalı büyük taşıyıcıların vergi muafiyetleri devam edecek şekilde kaleme almış.
Zaten bu değişikliğin bu denli tartışma konusu olmasının altında da bu ince hesap yatıyor.
Söz konusu değişiklik bu haliyle yasalaşırsa; yabancı havayolu şirketinin ait olduğu ülkeye Amerikalı taşıyıcılar haftada iki defadan daha az sefer yapıyorsa ve o ülkenin, ABD ile bir gelir vergisi anlaşması bulunmuyorsa, bu kriterler dahilinde kalan havayolu şirketlerinin ABD’ye gelir vergisi ödemesi gerekecek.
Hatırlanacağı üzere, 2016 yılı başlarında United Airlines ve Delta Air Lines’ın Dubai hatlarını kapatmasıyla birlikte, bu bölgeye sefer yapan Amerikalı havayolu şirketi kalmamıştı.
Aslında Amerikalı taşıyıcıların sefer yaptığı ülke sayısı nispeten az.
Bu yüzden, yukarıda belirttiğimiz kanun tasarısı maddesindeki ikinci kritere dikkat etmemiz gerekiyor.
Yani ABD’nin, diğer devletlerle imzalamış olduğu gelir vergisi anlaşmaları.
Listeye baktığımızda gerçekten de, ABD ile Birleşik Arap Emirlikleri ve Katar arasında bu yönde bir anlaşmanın bulunmadığını görüyoruz. Aynı şekilde, Suudi Arabistan da böyle bir anlaşma imzalamamış.
Etihad Airways’in bir sözcüsü yaptığı açıklamada, sektör genelindeki diğer oyuncularla da bir araya gelerek, ABD Kongresi’ndeki senatör ve temsilcileri bu kritik gelişme hakkında bilgilendirmeye çalıştıklarını belirtti.
Samimi olmak gerekirse, Körfez merkezli havayolu şirketlerinin bu işte çok fazla başarılı olacağını düşünmüyoruz. Özellikle Trump yönetiminin söz konusu vergi reformunu yıl sonu gelmeden yasalaştırma hedefi, tasarıyla ilgili yapılacak kulis çalışmalarına pek zaman bırakmıyor.
Bu noktada akıllara ayrıca Türk Hava Yolları’nın (THY) durumu gelebilir. Zira THY, ABD’de bir çok noktaya uçuş yapmaktayken, hiç bir Amerikalı havayolu şirketi ülkemize sefer düzenlemiyor.
Bununla birlikte, Türkiye ile ABD arasında gelir vergisi konusunda imzalanmış bir anlaşmanın bulunması, THY’yi ilave bir vergi yükümlülüğü altına girmekten kurtarıyor.
Neticede görünen o ki, Trump yönetimi, United Airlines CEO’su Oscar Munoz’un, 2 Mart 2017 tarihinde Washington’da düzenlenen ABD Ticaret Odası Havacılık Zirvesi’nde yaptığı çağrıyı dikkate almış durumda.
ABD hükümetini Körfez havayollarına karşı bir önce harekete geçmeye çağıran Munoz, “Bunlar havayolu değil, ülkelerinin uluslararası marka araçları” değerlendirmesini yapmış ve bu havayollarının devletlerinden milyarlarca dolarlık karşılıksız yardım aldıklarını ileri sürerek, bunun kabul edilemez olduğunu belirtmişti.
Tahsis edilen yardımların tutarının 40 milyar USD’ye ulaştığını savunan Munoz, Körfez merkezli şirketlerin bir çoğunun ABD’ye uçuş başına 30-40 yolcu ile sefer yaptığını ve bu durumun, bu şirketlerin sübvansiyonlarla ayakta durduklarının bir kanıtı oldunu iddia etmişti.
Comments
One response to “ABD’deki Vergi Reformu, Körfez’deki Havayolu Şirketlerini Zora Sokacak”