1,5 milyarı aşan nüfusuyla Çin, her bakımdan dünyanın diğer devletlerinin ilgisini çekiyor.

Ortalama gelirin artmasına paralel olarak her geçen yıl daha fazla Çinli turistin ülke dışında tatil yapmaya başlaması, sektördeki tüm oyuncuların buraya odaklanmasına sebep oluyor.

Çin ile diğer ülkeler arasındaki havayolu pazarı son beş yıl içerisinde 30 milyon koltuk kapasitesi gibi muazzam denilebilecek bir seviyede artış kaydetmişti.

Bunun sonucunda, Çin ile Avrupa arasındaki her türlü ulaşım bağlantısını kuvvetlendirmeyi amaçlayan ve Çin devletinin resmen desteklediği “One Belt” One Road” adlı girişim, tabii olarak havayolu şirketleri tarafından da yakından takip ediliyor.

Fransa ve İngiltere, 2017 yılı içerisinde yapmış oldukları anlaşmalarla, Çin pazarına yönelik en somut adımları atan iki Avrupa ülkesi olmuştu.

Fransa ve Çin, vardıkları anlaşma çerçevesinde, tarafların halen 50 adet olan haftalık uçuş sayısının, bir kaç sene içerisinde 126’ye yükseltilmesi noktasında mutabakata varmıştı.

Benzer şekilde İngiltere ile Çin arasında imzalanan anlaşma ile İngiltere ve Çin arasındaki ikili hava ulaştırma anlaşmasının güncellendiği duyurulmuştu.

Taraflar arasındaki haftalık uçuş sayısı, 2016 yılının Ekim ayında yapılan bir anlaşma ile 40’tan 100’e çıkarılmıştı. Söz konusu anlaşmanın güncellenmesi ile birlikte bu sayı haftalık 150’ye yükselecek.

Dünyanın diğer bir köşesinde de Çin ve Avustralya bir “açık semalar“ (open skies) anlaşması imzalayarak, iki ülke arasındaki havayolu pazarını tamamen serbestleştirmişti.

Avrupa ile Çin Arasındaki Havayolu Pazarı

Routes Online, Avrupa ile Çin arasındaki bu önemli havayolu pazarındaki kapasite değişimini ele aldı.

Öncelikle belirtmek gerekirse, Çin’in en büyük dış hat pazarı, son bir kaç yıl içerisindeki hızlı büyüme sonrasında Tayland oldu.

Daha önceki yıllarda ilk sırada Güney Kore yer alıyordu.

Çin ile Avrupa arasındaki pazar yukarıda da belirttiğimiz üzere ikili anlaşmalarla kontrol edilmekte.

Bu yüzden buradaki büyüme nispeten sınırlı bir seviyede kalıyor.

Yine de son beş yıllık döneme baktığımızda, Avrupa’daki ülkeler ile Çin arasında 2013 yılında 4,7 milyon olan koltuk kapasitesinin, 2017 yılına gelindiğinde %34 oranında bir artışla 6,3 milyona ulaştığını görüyoruz.

Almanya 1,5 milyon koltukla ilk sırada yer alırken onu 1,2 milyonla Fransa ve 883.602 koltukla İngiltere takip ediyor.

Fransa, 2013 yılından 2017 sonuna dek elde ettiği 303.704 ilave koltukla, Avrupa – Çin arasında en fazla büyüyen pazar oldu.

Yukarıda bahsettiğimiz ikili anlaşmaların havayolu şirketlerince kullanılmaya başlanmasıyla birlikte, Fransa ve İngiltere ile Çin arasındaki koltuk kapasitesi arzında ciddi miktarda artış yaşanacaktır.

İşe havayolu şirketleri bazında baktığımızda ise Air China’nın açık ara liderliği göz çarpıyor.

Söz konunsu pazarda 2013 yılında yaklaşık 1,1 milyon koltuk arz eden Air China, 2017 yılında 1,6 milyon koltuk arzını aşmış durumda.

Air China’yı Lufthansa ve bir diğer Çinli taşıyıcı China Eastern takip ediyor.

Air France, China Southern ve KLM ise pazarın diğer büyük oyuncuları olarak sıralanıyor.

Bu noktada daha iyi bir mukayese yapılabilmesi amacıyla Türkiye ile Çin arasındaki uçuş haklarından bahsedelim.

Halihazırda iki ülke arasında haftalık uçuş izni sayısı 42.

Türk Hava Yolları (THY), taraflar arasındaki ikili anlaşmadan Türkiye’nin payına düşen 21 uçuş hakkının tamamını İstanbul ile Pekin, Şanghay ve Guangzhou arasındaki seferler için kullanıyor.

THY bu hatlarda 349 koltuk kapasiteli Boeing 777’lerini kullanıyor. Dolayısıyla tek yöndeki yıllık koltuk arzı yaklaşık 380.000 mertebesine ulaşıyor.

Öte yandan günümüz itibarıyla, ülkemize sefer yapan Çinli havayolu şirketi bulunmuyor.