Chicago O’Hare Havalimanı (ORD), artan kapasite ihtiyacını karşılamak üzere geniş kapsamlı bir büyüme planı hazırladı.
Yılda yaklaşık 80 milyon yolcuya hizmet veren havalimanı böylelikle, her geçen gün daha fazla bir biçimde hissedilen yoğunluğu hafifletmeyi amaçlıyor.
Yolcu sayısı bakımından dünyanın altıncı en büyük havalimanı konumundaki Chicago O’Hare, uçuş sayısı bakımından ise Atlanta’nın ardından ikinci sırada yer alıyor.
İşte bu veriler gözetilerek hazırlanan ve Chicago’yu gelecek on yıllara taşımayı hedefleyen projenin maliyetinin 8,5 milyar USD mertebesinde olması bekleniyor.
Proje çerçevesinde en son teknoloji ile donatılan bir terminal binası, buna bağlı tesisler ve uydu terminaller inşa edilecek.
Bu sayede hem havalimanının uluslararası uçuş sayısının artırılması hem de mevcut iç hat taşıyıcılarına daha fazla imkân sağlanması amaçlanıyor.
Halihazırda Chicago O’Hare Havalimanı’nda aktif olarak kullanılan dört adet terminal binası bulunuyor.
Bunlardan, 55 yıllık olan Terminal 2 proje çerçevesinde tamamen yıkılarak yerine, “Global Terminal” adı verilecek modern yapı inşa edilecek.
Terminal 1, 3 ve 5 ise baştan aşağıya yenilenerek yer altı tünelleriyle Global Terminal’e bağlanacak.
Neticede mevcut durumda 400.000 m2 olan toplam kapalı alan büyüklüğü, %72 oranında bir artışla 690.000 m2’ye yükseltilecek.
2026 yılında proje tamamlandığında, havalimanı genelindeki uçağa biniş kapısı sayısı 185’ten 220’ye çıkacak.
Yeni terminale yer açmak için havalimanının mevcut sekiz adet pistinden diyagonel olanlardan bir tanesi kaldırılacak. Bunun yerine, doğu-batı doğrultusunda altıncı bir pist daha yapılacak. Bu değişiklik sayesinde 1,6 km2 büyüklüğünde bir alan elde edilecek.
Chicago Havalimanları havacılık bölümü yetkilisi Ginger Evans proje hakkında yaptığı açıklamada, “Havacılık sektöründe uyursanız, kaybedersiniz. Rakiplerimiz sürekli bir biçimde yatırım yapıp kapasite artırıyor. Bizim de aynı şeyi yapmamız gerekiyordu.” şeklinde konuştu.
Evans bu duruma örnek olarak, Los Angeles Havalimanı’nın (LAX) son yıllarda yaptığı atakla Chicago O’Hare Havalimanı’nı geride bırakmasını gösterdi.
İşe dış hat yolcu sayısı açısından bakınca, durum daha da dramatikleşiyor.
Chicago O’Hare’i kullanan yolcuların %14 gibi oldukça düşük bir orandaki bir kısmı dış hat yolcusu.
Buna karşılık LAX’te bu oran %27’yi buluyor.
ABD’nin uluslararası uçuşlara en fazla açık olan havalimanı New York JFK’in yolcularının yarıdan fazlası dış hatlardan geliyor.
Aşağıdaki tablodan da görüleceği üzere, dış hat yolcuları için yatırım yapan havalimanları, bunun karşılığını almış.
Ginger Evans, yürürlüğe koymayı planladıkları projeye paralel bir biçimde bu durumu da değiştirmek ve uluslararası uçuşlarda seyahat eden yolcu sayısını artırmayı hedeflediklerini sözlerine ekledi.
American Airlines ve United Airlines, O’Hare’i hub olarak kullanan iki büyük havayolu şirketi.
8,5 milyar USD’yi bulacağı tahmin edilen projenin ciddi bir bölümü, havayolu şirketlerinden tahsil edilen ücretlerden finanse edilecek.
Tabii olarak bu işte başı, Chicago O’Hare’deki pazarın %80’ine hâkim olan American ve United çekecek. Zaten yeni yapılacak Global Terminal’in ana kullanıcıları bu iki şirket ve havayolu ittifaklarındaki iş ortakları olacak.
Zaten havalimanı genelinde yapılması planlanan böylesine büyük projelerin, bu iki havayolu şirketinin onayı olmadan gerçekleşmesi fiilen mümkün değil.
Chicago Belediye Başkanı Rahm Emanuel, havalimanı ile American ve United arasında önümüzdeki Mayıs ayında sona erecek olan ve yenilenmesi gereken 35 yıllık kira sözleşmelerinde, yeni yatırıma ilişkin fiyat artışlarının bulunmasını arzuluyor.
Bunun yanı sıra, havalimanındaki projelere ilişkin olarak American ve United’ın sahip olduğu veto hakkının da yeni sözleşme döneminde kaldırılması hedefleniyor.
“Kent belediyesinin bu işle ne ilgisi var?” diyebilirsiniz.
Chicago’daki havalimanları, ABD’deki daha bir çok havalimanı gibi belediyenin mülkiyetinde ve belediyenin bir alt dairesi biçiminde yönetiliyor.
Neticede, Chicago O’Hare Havalimanı tarihinin bu en iddialı projesi sonucunda yıllık yolcu sayısının 2026 yılına gelindiğinde 100 milyona çıkacağı tahmin ediliyor.