29 Ekim 2018 tarihinde hizmete gireceği belirtilen İstanbul Yeni Havalimanı’ndaki inşaat çalışmaları devam ediyor.

Terminal binası, pistler ve diğer çevre unsurlarına ilişkin inşaat ve test süreci, önümüzdeki 7 ay içerisinde tamamlanarak, o an geldiğinde İstanbul Atatürk Havalimanı’nın tüm yolcu seferleri, bir kaç gün içerisinde yeni havalimanına aktarılacak.

Bilindiği üzere yeni havalimanı, mevcut havalimanına göre İstanbul’un tamamen farklı bir noktasında bulunuyor.

İki havalimanı arasındaki kuş uçumu mesafe 30-35 km arasında.

Bu durum, yeni havalimanı için İstanbul’un hava sahasının yeniden tasarlanması ihtiyacını doğurmuştu.

DHMİ’nin bu konuyla ilgili çalışmaları devam ediyor.

Yeni havalimanının kent içerisinde farklı bir yerde olması, uçakların iniş kalkış güzergâhların da değişmesi anlamına geliyor.

Atatürk Havalimanı’ndaki normal konfigurasyonda uçaklar, 05-23 doğrultusundaki piste iniş yapıyor. Kalkışlar ise 17-35 doğrultusundaki pistten kuzeye doğru gerçekleştiriliyor.

İstanbul Yeni Havalimanı’nda güneybatı – kuzeydoğu doğrultusunda pist bulunmuyor.

Gerek ilk açılış günü ve gerekse sonraki bir kaç yıl, yeni havalimanında sadece kuzey – güney doğrultusunda inşa edilen pistler kullanılacak. Projenin ikinci aşamasında, havalimanın dördüncü pisti inşa edilecek ve bu, doğu – batı doğrultusunda olacak.

Neticede yeni havalimanında normal konfigurasyonda inişler güneyden kuzeye doğru yapılacak. Kalkışlar ise kuzeye doğru, Karadeniz yönüne gerçekleştirilecek.

Bu durum, inişlerin büyük bölümünün İstanbul üzerinden yapılacağına işaret ediyor.

Peki; yeni havalimanı açıldığında, uçakların iniş güzergâhı nereden geçecek?

Yeni havalimanının iki adet pisti var. Pistler arasındaki mesafe 1.700 metre. Yani bu iki pist, aynı anda iniş ve kalkış yapılmasına müsait. Bu sayede, iki pistle, Atatürk Havalimanı’ndaki üç piste nazaran %15 daha fazla pist kapasitesi sunulacağı belirtiliyor.

Yukarıdaki haritada, bu iki piste yapılacak inişlerin muhtemel güzergâhları çizilmiş durumda. (Çizim temsilîdir)

Birinci pist ile Avcılar arasındaki kuş uçumu mesafe yaklaşık 30 km. Ispartakule mevkii ise havalimanına 22 km mesafede yer alıyor.

Yaptığımız basit hesaplamalara göre, birinci piste iniş yapacak bir uçak Ispartakule üzerine geldiğinde, yerden yaklaşık 1.000 metre yükseklikte bulunacak.

İkinci pistin iniş yolu ise önce Avcılar, sonra Altınşehir ve en nihayetinde Arnavutköy üzerinden geçiyor.

Arnavutköy, yeni havalimanına en yakın meskûn mahâllerden bir tanesi.

İniş aşamasındaki uçakların, yeni havalimanına 7-8 km mesafede bulunan bu bölge üzerindeki irtifası 500 metre civarında olacak.

İstanbul’da rüzgâr güneyden estiğinde ise iniş-kalkış konfigurasyonu yukarıda haritada görülenin tam tersi bir biçimde olacak.

Yani uçaklar iniş için Karadeniz üzerinden yaklaşacak. Kalkışlar ise güneye doğru yapılacak.

Resmî Uçuşlar Başladı

Yukarıdaki yazımızdan yedi ay kadar sonra, deneme amaçlı da olsa, İstanbul Yeni Havalimanı tarifeli yolcu uçuşlarına açıldı.

31 Ekim 2018 tarihi itibarıyla yeni havalimanında günde üç uçuş yapılmakta.

Bu çerçevede, söz konusu uçuşlarda uçakların hangi güzergâhı kullanarak iniş yaptığını araştırdık.

Yeni havalimanında kalkışlar, ikinci pistten, yani terminal binasına yakın olandan yapılmakta.

İnişler ise bir numaralı piste yapılıyor. Bir numaralı pist, projenin en batısında bulunuyor.

Ve daha önce tahmin ettiğimiz üzere iniş rotası, Ispartakule mevkii üzerinden geçiyor.

Uçak, Ispartakule’den sonra Sazlıdere Baraj Gölü’nün ve Arnavutköy’ün batısının üzerinden alçalarak piste varıyor.

Böylece Beylikdüzü, Avcılar, Esenyurt, Esenkent, Bahçeşehir, Ispartakule gibi semtler nispeten hafif, Arnavutköy ve çevresi ise yoğun bir biçimde uçak gürültüsüyle tanışmış oluyor.

Öte yandan, hava trafiğinin müsaitliği çerçevesinde ikinci pist de inişler için kullanılabiliyor.

Hatta zaman zaman uçakların paralel iniş gerçekleştirdiği görülüyor.

İki pistin birbirlerine olan mesafesi 1.700 metre.

Paralel operasyon yapılabilmesi için gerek duyulan en az mesafe ise 1.311 metre.

Rüzgâr Güneyden Esince

Yukarıda da değindiğimiz üzere, İstanbul’da rüzgâr güneyden estiğinde ortaya bambaşka bir resim çıkıyor.

Yeni havalimanına inişler, Karadeniz üzerinden, yani kuzeyden güneye doğru yapılıyor.

Kalkışlar da aynı şekilde değiştiriliyor ve uçaklar güneye doğru havalanıyor.

Ancak günümüz (Nisan 2019) itibarıyla, kalkışlarda izlenen rota özellikle ilgi uyandırıyor.

Uçaklar teker kestikten sonra düz bir rota üzerinde ilerlemek yerine, sert bir biçimde sola yani doğuya doğru dönüş yapıyor.

İşin daha da ilginci, İstanbul’dan batıya doğru yapılan uçuşlarda da aynı rotanın izlendiği görülüyor.

Hatta bu rota sebebiyle az da olsa yolun uzadığı söylenebilir.

Bunun en önemli sebebinin, yeni havalimanı yakınlarında bulunan ve daha önce kaldırılacağı açıklanmış olan rüzgâr türbinleri olabileceği düşünülüyor.

Rüzgâr türbinlerinden kaçınmak amacıyla, güneye doğru yapılan kalkışların tamamında uçaklar sola dönerek yükseldiği öne sürülüyor.

Gelgelelim, sonraki günlerde, batıya doğru yapılan uçuşların kalkış rotalarının değiştiği ve uçakların teker kestikten sonra sağa dönerek Avrupa’ya yöneldiği görülüyor.