Başta Heathrow’a yeni bir pist inşa edilip edilmemesi olmak üzere, Londra’daki havalimanlarının kapasitesinin ne şekilde artırılması gerektiği yıllarca tartışılmıştı.

En nihayetinde İngiliz hükûmeti, 2016 yılının Ekim ayında son kararını verdi ve Heathrow’un genişletilmesi projesine yeşil ışık yakmıştı.

Ama bu önemli projeyle ilgili tartışmalar bitmek bilmiyor.

Heathrow’a inşa edilecek yeni pistin getireceği kapasite artışı sebebiyle gürültünün ve çevre kirliliğinin artacağı, yıllarca sürecek inşaat çalışmaları yüzünden bölgedeki karayollarında trafik problemi yaşanacağı ve projenin maliyetinin yüksekliği, bu tartışma konularından bazıları.

Bunlar yetmemiş gibi, 2017 yılının ortalarında, Arora Group adlı otel zincirinin kurucusu ve başkanı olan Surinder Arora, söz konusu genişletme projesinin, yapılacak bazı değişikliklerle çok daha ucuza mâl edilebileceğini öne sürmüştü.

Heathrow çevresinde de otelleri bulunan Surinder Arora, üçüncü pistin farklı bir yere inşa edilmesi ve Londra kent merkezini Heathrow’a bağlayan otoyollarda yapılması planlanan değişikliklerin gözden geçirilmesi ile proje maliyetinde dramatik düşüşler elde edilebileceğini iddia etmişti.

Arora, 17,6 milyar Pound tutarında bir maliyeti olacağı tahmin edilen projenin bu sayede 6,7 milyar Pound daha ucuza; 10,9 milyar Pound harcama yapılarak tamamlanabileceğini söylemişti.

Arora Group, Heathrow Planını Açıkladı

Arora Group, geçtiğimiz hafta yaptığı bir açıklama ile Londra Heathrow Havalimanı’nın genişlemesine ilişkin olarak hazırladığı planın ayrıntılarını kamuoyu ile paylaştı.

Arora Group, Corgan, Doig and Smith ve Envisa firmalarının birlikte hazırladığı planın odak noktasında, mevcut Terminal 5 ile M25 adlı otoyol arasındaki bölgeye inşa edilecek olan Terminal 6 bulunuyor.

Terminal 5 ile yeni yapılacak Terminal 6 birbirleriyle entegre olacak. Bu iki binanın yıllık yolcu kapasitesi 85 milyona ulaşacak.

Terminal 5’in yıllık yolcu kapasitesi 35 milyon. Yeni inşa edilecek Terminal 6’nın kapasitesi de ilk aşamada 35 milyon olacak. Buna daha sonra 15 milyon kapasiteli bir ilave daha yapılacak.

Heathrow’un yıllık toplam yolcu kapasitesi de 130 milyona yükselecek.

Böylelikle yolcuların terminaller arasındaki yürüme mesafeleri kısaltılarak, uçuşlar arasındaki bağlantı sürelerinin de uzaması engellenecek.

Arora hazırladıkları planın uygulanması durumunda, Heathrow Havalimanı yönetimi tarafından hazırlanan projeye nispeten yapım maliyetinin yarı yarı azalacağını ve 14,4 milyar Pound’a mâl olacağını iddia ediyor.

Heathrow Yönetimi Tepkili

Heathrow Havalimanı İşletmesi yönetimi ise Arora’nın planına tepkili.

Arora’nın planının ciddi olmadığını savunan yetkililer, söz konusu planının havalimanının işleyişini anlamadan ve çevrede yaşayan halkın bundan ne şekilde etkileneceği umursanmadan hazırlandığını iddia ediyor.

Heathrow Havalimanı İşletmesi yetkilleri, genişleme projesine ilişkin 50 kadar farklı planın geçtiğimiz yıllar içerisinde değerlendirmeye alındığını ve en nihayetinde ellerindeki planın ortaya çıktığını belirtiyor.

Söz konusu resmî plan, İngiliz hükûmeti tarafından son şekli verildikten sonra bu yılın sonlarına doğru kamuoyuna ilan edilecek ve parlamentoda milletvekillerinin oyuna sunulacak.

İşin ilginç tarafı, Heathrow yönetimi de kendi planlarının maliyetinin de 14-15 milyar Pound arasında olacağını iddia ediyor.

Arora ise yaptığı açıklamada, İngiliz Havalimanları Komisyonu tarafından yapılan hesaba göre Heathrow yönetiminin planının maliyetinin 31 milyar Pound’u bulacağına dikkat çekti.

Havayolları, Arora’nın Planını Olumlu Karşıladı

Havayolları açısından dünyanın en pahalı meydanlarından bir tanesi olan Heathrow’un geleceğine ilişkin yapılan planlar, şirket yönetimleri tarafından da yakından takip ediliyor.

Özellikle burayı hub olarak kullanan British Airways ve Virgin Atlantic şirketleri, alternatif planın mutlaka değerlendirilmesi gerektiğini vurgulayarak, projenin yapım maliyetlerinin en aza indirgenmesi gerektiğini söylediler.

Heathrow Havalimanı İşletmesi Bölünür mü?

Heathrow’daki işletim maliyetlerinin düşürülmesi konusunda farklı fikirler sık sık gündeme geliyor.

Aralarında British Airways’in de bulunduğu bir çok havayolunun çatı şirketi konumundaki IAG bundan bir kaç ay önce İngiliz sivil havacılık idaresine başvurarak, Heathrow’daki terminallerin işletmecilerinin tamamen ayrılmasını talep etmişti.

IAG bu talebine gerekçe olarak, terminaller arasındaki işletmeci ayrımının Heathrow’da çok yüksek olan havalimanı vergileri noktasında sağlanabilecek rekabeti ve yolcu deneyimine yönelik olarak yapılabilecek iyileştirme fırsatlarını göstermişti.

IAG CEO’su Willie Walsh konuyla ilgili olarak yaptığı açıklamada, her bir terminalin işletmecisinin farklı olması durumunda maliyetlerin azaltılabileceği, finansal kaynakların çeşitlendirilebileceği ve daha da önemlisi, terminallerde yapılacak iyileştirme ve geliştirme faaliyetlerinin zamanında tamamlanabileceğini söylemişti.