Uçak düşse kurtulur muyum? Hayatta kalma şansım yüzde kaç? Bu sorulara cevap vermek zor ama kurallara uyarak yaşama şansını artırmak mümkün…
Geçen günlerde cep telefonuma gelen “Meksika’da uçak düştü” haberinin fotoğrafı hiç de iç açıcı değildi.
Arazinin ortasında bir Embraer 190 uçağı yatıyordu ve kabinin üst tarafı ise yanmıştı.
Aklıma gelen ilk soru “Acaba kaç kişi bu kazada hayatını kaybetti?” oldu.
Neyse ki kötü haber gelmedi. Uçakta bulunan 99 yolcu ve 4 mürettebat başarıyla tahliye edilmişti.
Birkaç kişi hafif yaralanmıştı. Uçak kazalarından kurtulmak mümkün mü? Ne yapmak yaşam şansını artırıyor?
Hangi koltuk daha emniyetli? Neden her uçuş öncesinde uçuş emniyet videoları oynatılıyor veya kabin ekibi kuralları yolculara tekrar hatırlatıyor?
Kurallar niye hatırlatılıyor?
Sorulara tersten yanıt vermeye başlarsak, her uçuş öncesinde acil durumların hatırlatılması bir havacılık kuralı. Unutmayın, kabin memurları ve pilotlar da her yıl bir veya birden çok tüm acil durumları simülatörlerde neredeyse bire bir yaşıyor, sınavlara giriyor, bilgilerini tazeliyor. Sizler de “Ben ne yapılacağını biliyorum!” demeyin. Uçağa bindiğinizde bir kez daha anlatılanlara kulak kabartın. En azından acil çıkış kapısının nerede olduğunu kontrol edin.
Hangi koltuk daha güvenli?
Bu sorunun kesin bir cevabı yok. Ama her koltuğun güvenli olduğunu unutmayın. Kazaların oluşları da çok farklı. Her öneriye çok farklı cevaplar kaza raporları ile verilebilir. Bir yolcu uçağında koltuk aralıkları acil çıkış kapılarının olduğu yerlerde biraz daha geniştir. Oturanlara ek konfor verir. Ama buradaki yolcular acil durumlarda çıkış kapılarını açarak tahliyeyi başlatmakla yükümlü. Çocuklar, yaşlılar veya engelli yolcular buraya oturtulmaz. Tamam, havayolu size geniş koltuk ile konfor sunuyor. Ama acil durumda bir görevinizin olduğunu unutmayın. İnsanlara yardım etmeyi unutmayın!
Kemeriniz bağlı mı?
Kalkışta, iniş için alçalma başladığında kemer ikaz lambaları yanar. Gevşek bir kemer sizi koltuğunuzda sabit tutmaz. Kemerinizi oturduğunuz sürece sıkı sıkı bağlayın. Acil iniş durumunda yolcuların ‘brace pozisyonu’ alması istenir. Yani koltuğunuzda oturur durumda başınızı öne eğersiniz. Ayaklar birleştirilir. Kollarınızla başınızı korursunuz. Amaç, çarpma sonucu kafaya darbe almayı azaltmaktır. Bu sayede birçok yolcu kazada hayatta kalabilmiştir.
Kalkış ve inişte uyumayın
Kazaların önemli bölümü kalkış veya inişte meydana geliyor. Yolcular kafalarını kaplamaya dayıyor ve uyuyor. Çarpma anında da baştan alınan darbeler ölümcül oluyor. Acil bir durumda kabin ekiplerinin yönlendirmelerini dinleyin. Sakin olmaya çalışın. Uçağı tahliye ederken bavulunuzu, çantanızı yanınıza almayın, koridoru tıkamayın. Bir an önce açık kapılardan uçağı terk etmeye çalışın.
Neden önce çocuklara takılmıyor?
Tahliyelerin dışında düz uçuşta karşılaşılan en büyük acil durumun başında kabin basıncı kaybı geliyor. Uçak, kabin basıncının gerekli olmadığı irtifaya inmek için alçalmaya başlayacaktır. Bu arada koltukların üzerindeki kapaklar açılarak oksijen maskeleri dökülecektir. Önce kendi maskenizi takın. Sonra çocuklarınızınkini takın. Burada amaç, büyüklerin kendilerini kaybetmesini önlemeleridir. Maskeden soluduğunuz kimyasal tepkime ile oluşan, size kısa süreli lazım olacak oksijendir.
Yangın çıkarsa
Uçakta sigara içmek yasak. Ama tuvalete girdiğinizde bir kül tablası görürsünüz. Sakın tuvalette sigara içmeye kalkışmayın. Alarmlar çok hassas. İndiğiniz yerde de uçuş ekibi sizi polise teslim edebilir. Cep telefonu veya bilgisayarlardaki lityum bataryalar son yıllarda kabin yangınlarının ana nedeni. İlk müdahaleyi bu konuda özel eğitime sahip kabin memuru yapacaktır. Tahliyede yangın varsa, eğilerek çıkın. Ağzınıza mendil tutmanız dumandan daha az etkilenmenizi sağlayacaktır.
Uçak yüzer mi?
Uzun yıllar kimse uçakların belirli bir süre su üzerinde durabileceğine inanmıyordu. US Airways’in New York’ta başına gelen olay yolcuların bu konudaki önyargılarını yıktı. “Can yeleğinizi giyin”talimatı geldiğinde hazırlığınıza başlayın. Kapıdan çıkarken can yeleğini şişirmeyi unutmayın!