Sektörün önde gelen havayolu şirketlerinden Emirates, yolcu deneyimini ve havalimanı operasyon verimliliğini artırmak amacıyla “biyometrik” uygulama projesine hız verdi.
Söz konusu projenin temelinde, yüz ve iris tanıma teknolojisi bulunuyor.
Emirates yolcuları bu sayede, check-in, pasaport kontrol, özel yolcu salonlarına giriş, uçağa biniş (boarding) gibi işlemleri zahmetsiz ve güvenli bir biçimde gerçekleştirebilecek.
En son teknolojiye sahip biyometrik cihazlar, Dubai Havalimanı’nda Emirates’in kullanmakta olduğu Terminal 3’e yerleştirilmeye başlandı.
Biyometrik özellik kullanılarak işlem yapılabilecek noktalar, tüm yolcuların rahatça fark edebileceği bir biçimde işaretlendi.
İlk aşamada Emirates ile seyahat eden First ve Business Class yolcuları hedeflendi.
Bundan yaklaşık bir sene önce kamuoyuna duyurulan “Akıllı Tünel” hizmetinin de denemeleri başlatıldı.
Yolcular, bu iş için özel olarak geliştirilen akıllı tünelin içinde yürürken, sistem bu esnada yüz ve iris tarama işlemi üzerinden, gerekli güvenlik ve pasaport kontrolünü yapacak.
Tünelin tüm bir yanına gizlenmiş bir biçimde 80 civarında kamera bulunacak.
İşlem sonrasında yolcuların pasaportlarına herhangi bir mühür vurulma ihtiyacı da olmayacak.
Yukarıdaki aşamalarla ilgili deneme sürecinin tamamlanmasının ardından, bu güvenli ve konforlu uygulama yaygınlaştırılacak.
Dubai Havalimanı’ndaki transfer yolcu bankoları, biniş kapıları ve ayrıca özel şoför hizmeti, biyometrik sürece dahil edilecek.
Uygulama tam olarak hizmete girdiğinde, havalimanı içerisindeki yolcu akışında ciddi bir hızlanma görülmesi bekleniyor.
Bunun yanı sıra, mesela, bu sistemle check-in yapmış ama uçağa biniş için geç kalmış olan yolcuların terminal içerisinde bulundukları yer tespit edilerek, yolcunun ikaz edilmesi de mümkün olabilecek.
Terminal Kapasiteleri Teknoloji ile Artacak
Dünya genelinde havayolu ile seyahat eden yolcu sayısı sürekli bir biçimde artıyor.
Artan yolcu sayısına paralel olarak havalimanı kapasitelerini yükseltmek ise hiç kolay bir şey değil.
Ancak yıllar içerisinde hızlı bir biçimde gelişen teknoloji ve yolcuların kullanımına sunulan çeşitli uygulamalar, havalimanlarından geçen yolcu sayısının, terminal kapasitelerinden daha hızlı bir biçimde artmasının önünü açtı.
Bu çerçevede havayolu ve havalimanı işletmecilerinin en fazla odaklandığı konuların başında biyometrik ve self-service uygulamalar geliyor.
Böylece yolcular, havalimanı terminallerinin “kara tarafında” yer alan check-in alanlarında çok daha az süre geçirecek ve hızlı bir biçimde “hava tarafına” geçerek, daha konforlu ve daha az stresli bir seyahat imkânına kavuşacak.
Günümüzde tam kapasiteyle çalışmakta olan bir çok havalimanı, gelecek yıllarda, şu ankinden daha fazla yolcuya hizmet verebilir duruma gelecek.