Havayolu şirketlerinin gelir ve giderleri, farklı bir çok unsur çerçevesinde şekilleniyor.
İş modeli, faaliyet gösterilen bölge, yolculara sunulan hizmetin seviyesi, petrol fiyatları gibi dışsal şoklar, havayollarının kârlılığını etkiliyor.
IATA tarafından 2017 verileri baz alınarak hazırlanan bir grafikte, çeşitli havayolu şirketlerinin birim gelirleri ve birim giderleri gösterilmiş.
Grafiğin X ekseninde birim maliyetler, Y ekseninde ise birim gelirler yer alıyor.
Grafiğin sıfır noktasından 45 derecelik açıyla çıkan diyagonal çizgi, birim maliyetle birim gelirin eşit olduğu seviyesi belirtiyor.
Havayolu şirketlerini gösteren dairelerin büyüklüğü ise, toplam gelirin miktarına göre değişiyor.
Bu grafik dahilinde sektörün geneline baktığımızda, 2017 yılında çoğu şirketin kâr ettiğini söylememiz mümkün.
Lufthansa Group, hem gelirlerinin büyüklüğü hem de birim maliyet ve giderlerinin nispeten yüksekliği ile dikkat çekiyor.
Grafikteki bir diğer uç örnek, AirAsia X.
Uzun menzilli pazarda düşük maliyetli iş modelini takip eden AirAsia X, gerek birim gelirler ve gerekse birim giderler açısından son derece düşük bir noktada yer alıyor.
Önümüzdeki bu tabloya göre yapabileceğimiz bir diğer yorum, iş modeli ve faaliyet gösterilen bölgeden bağımsız olarak, gerektiği şekilde yönetilmeleri halinde havayollarının kâr edebilecekleridir.
Zira mesela, Avrupa merkezli Air Berlin 2017 yılında iflas ederken, eski kıtada faaliyet gösteren diğer bir çok havayolu, kâr etmeyi başarmıştı.
Yine farklı iş modelleri ve uygulamalara rağmen, havayollarının birbirlerine oldukça yakın seviyelerde kâr etme ihtimalleri bulunduğu da dikkat çeken bir diğer husus.