Küreselleşme olgusunun en önemli destek unsurlarından bir tanesi olan havacılık sektörü, ilginçtir, ticarî açıdan pek de serbest değildir.
Örneğin, iki ülke arasında sefer yapmak isteyen havayolu şirketleri, söz konusu ülkeler arasındaki ikili hava ulaştırma anlaşmalarına tâbidir.
Dünyanın bir çok bölgesinde açık semalar (open skies) uygulaması giderek yaygınlaşmakla birlikte, Çin ve Hindistan gibi bazı ülkeler uçuş hakları konusunda bir hayli muhafazakâr davranmaktadır.
Çinli Havayolları, Paris’e Uçmak İçin Adeta Yarışıyor
Gerek Çin ve gerekse Hindistan, her geçen yıl ülkelerine olan uçuş haklarını kontrollü bir biçimde artırıyor.
Hindistan hükümeti bu çerçevede 2017 yılında Çekya, Finlandiya, Guyana, İspanya, Jamaika, Sri Lanka ve Yunanistan; 2018’de de Avustralya ile açık semalar anlaşması imzalamıştı.
Hindistan gibi Çin de ikili hava ulaştırma anlaşmalarıyla, sivil havayolu ulaşımı kapasitesini artırma yoluna gidiyor.
Gelgelelim Çin, açık semalar anlaşmaları imzalayıp hava trafik haklarını tamamen serbest bırakmak yerine, mevcut anlaşmalardaki uçuş sayılarını artırmayı tercih ediyor.
(Çin için bir istisna: 2016 yılının Aralık ayında Çin ve Avustralya bir “açık semalar“ (open skies) anlaşması imzalayarak, iki ülke arasındaki havayolu pazarını tamamen serbestleştirmişti)
İşte bu çerçevede Fransa ve Çin, 2017 yılının başlarında tamamlanan müzakerelerin ardından, iki ülke arasında yapılan uçuşların ciddi miktarda artırılması konusunda anlaşmıştı.
Varılan anlaşmaya göre, tarafların 50 adet olan haftalık uçuş hakkı sayısı, bir kaç sene içerisinde 126’ye yükseltilecekti.
Bu karar en basit hesapla, bu önemli pazardaki kapasitenin %150 oranında arttığı anlamına geliyordu.
Artan uçuş sayısı izniyle birlikte, Fransa’ya sefer yapan Çinli havayolu şirketlerinin sayısının da ikiye katlanması bekleniyordu.
O tarih itibarıyla dört farklı Çinli taşıyıcı, Fransa’ya sefer yapıyordu.
Çinli Havayollarının Talepleri
Anlaşmanın üzerinden geçen iki senelik süre zarfında, çok sayıda Çinli havayolu, özellikle Paris’e yeni uçuş başlatmak için kendi sivil havacılık otoritesine başvuruda bulundu.
Paris’e uçmak isteyen şirketlerin arasına son olarak Juneyao Airlines ve Capital Airlines da katıldı.
Juneyao Airlines, 2020 yılının Ocak ayından itibaren haftada yedi kez, Capital Airlines ise 2020 Mart ayından itibaren haftada üç kez Paris’e sefer icra etmek istiyor.
Her iki havayolu da bu seferler için, Pekin’de önümüzdeki Eylül ayında hizmete girmesi planlanan Daxing Havalimanı‘nı kullanacak.
Daxing Havalimanı’ndan Paris’e yeni sefer başlatmak isteyenler sadece bu iki küçük havayolu değil.
China Southern ve China Eastern gibi iki dev şirket de, Daxing’in açılışını bekliyor. Her ikisinin de haftada yedişer adet yeni Paris uçuşu talebi bulunuyor.
Öte yandan, Pekin Havalimanı’nı kullanmaya devam edecek olan Air China, halihazırda haftada 14 adet olan Paris uçuşlarını 21’e çıkarmak istiyor.
Bir başka deyişle, Paris – Pekin hattında Çinli taşıyıcıların haftalık 31 adet ilave sefer talebi mevcut.
Günümüz itibarıyla bu hattaki haftalık uçuş sayısı ise sadece 28. Bu uçuşlar Air France ve Air China tarafından (14 + 14) gerçekleştiriliyor.
Çin sivil havacılık otoritesinin önümüzdeki günlerde hangi havayolu kaç adet yeni uçuş izni vereceğini belirlemesi bekleniyor.
Zamanında kalkış oranı, yolcu memnuniyeti ve daha önce tahsis edilen uçuş haklarının ne oranda kullanıldığı gibi etkenler, yeni uçuş haklarının hangi şirketlere verileceği noktasında belirleyici olacak.
Gelen taleplerin tamamına izin verilmesi halinde, Paris – Pekin hattındaki kapasite bir anda iki katına çıkacak.
Paris’in yanı sıra Çinli havayollarının, Şanghay – Londra hattı için de haftalık 31 adet yeni uçuş talebi bulunuyor.
Görünen o ki, Çin havayolu sektörü önümüzdeki yıllarda her zamankinden daha hareketli olacak.
Türkiye – Çin Havayolu Pazarı
Bu noktada daha iyi bir mukayese yapılabilmesi amacıyla Türkiye ile Çin arasındaki uçuş haklarından bahsedelim.
Halihazırda iki ülke arasında haftalık uçuş izni sayısı sadece 42.
Türk Hava Yolları (THY), taraflar arasındaki ikili anlaşmadan Türkiye’nin payına düşen 21 uçuş hakkının tamamını İstanbul ile Pekin, Şanghay ve Guangzhou arasındaki seferler için kullanıyor.
THY bu hatlarda 349 koltuk kapasiteli Boeing 777’leri ile hizmet veriyor. Dolayısıyla tek yöndeki yıllık koltuk arzı yaklaşık 380.000 mertebesine ulaşıyor.
Öte yandan günümüz itibarıyla, ülkemize sefer yapan sadece bir adet Çinli havayolu şirketi bulunuyor.
China Southern, haftanın üç günü Şanghay ile İstanbul arasında sefer icra ediyor ve önümüzdeki aylarda bu sayıyı beşe çıkarmak için plan yapıyor.
Bir diğer Çinli taşıyıcının, Sichuan Airlines’ın da 30 Nisan 2019 tarihi itibarıyla haftada üç kez Chengdu – İstanbul uçuşlarına başlaması bekleniyor.