Gün geçmiyor ki dünyanın farklı bir noktasından bir “uçan otomobil” projesi haberi gelmesin.
On yıllardan beridir insanoğlunun en önemli hayallerinden bir tanesi olan uçan otomobiller, yakın bir gelecekte gerçeğe dönüşecek gibi görünüyor.
Özellikle, elektrikli motorlara sahip olan ve dikine kalkış ve iniş (VTOL) yapabilme özelliği taşıyan bu araçların (eVTOL), kent içi hava ulaşımı pazarını günümüze göre bambaşka bir noktaya taşıması bekleniyor.
Kitty Hawk (ABD), Lilium ve Volocopter (Almanya), EHang (Çin) ve A3 by Airbus (Avrupa), pilotsuz bir biçimde işletilebilen hava taksi projelerinde en ciddi ilerlemeyi kaydetmiş olan firmaların başında geliyor.
Günümüzde helikopterlerin kullanıldığı kent içi hava ulaşımı pazarının, şu anda 5 milyar USD mertebesinde bulunan büyüklüğünün, 2030 yılında 15 milyar USD’ye ulaşacağı tahmin ediliyor.
Uber gibi kendi alanında ciddi bir başarı elde bir şirketin de bu tür araçlarla yakından ilgilendiğini ve uçan taksi konusuna büyük önem verdiğini de ekleyelim.
Havayolları – Kent İçi Hava Ulaşımı İlişkisi
Avrupa ve ABD’de eVTOL tipi araçların sertifikasyon süreçleri devam ediyor.
Çalışmaların 2020’li yılların ortalarına kadar tamamlanması ve ilk ticarî uçuşların başlaması hedefleniyor.
eVTOL tipi araçların havayolu şirketleri ve havalimanı işletmecileriyle nasıl bir ilişkisi olacağı ise merak ediliyor.
Taraflar arasında belki de atılan ilk adım, Almanya’dan gelmişti.
Frankfurt Havalimanı işletmecisi Fraport ile eVTOL üreticisi Volocopter, havalimanı – kent merkezi arasındaki ulaşım açısından işbirliği yapmaya başlamışlardı.
Geliştirilen konseptin odak noktası, uçak ile uçan taksi arasındaki yolcu transferinin en konforlu bir biçimde yapılması.
Bu çerçevede öncelikle uçan taksiler için gerek Frankfurt Havalimanı’nda ve gerekse çevre bölgelerde, Volocopter Port adı verilen iniş-kalkış alanları oluşturulacak.
Proje başarıya ulaşırsa, 2020’li yıllarda tüm dünya genelinde özellikle nüfusu ve dolayısıyla trafik yoğunluğu had safhada olan kentlerin ulaşımına yeni bir soluk katacağı tahmin edilen uçan taksi konsepti, Frankfurt Havalimanı ile entegre hale gelecek.
Belki de bu sayede havalimanı, daha geniş bir havzadan “premium” olarak tâbir edilen yolcuları kendisine çekmiş olacak.
Havayolu şirketleri açısından da benzer projeleri görmemizin mümkün olduğunu düşünüyoruz.
Avrupa gibi, çok sayıda havalimanının birbirlerine yakın denebilecek bir coğrafyada bulunduğu göz önüne alınırsa, uçan taksi hizmeti veriyor olmanın, rakip havayolları arasında yolcular açısından bir tercih unsuru haline dönüşmesi beklenebilir.
Böylelikle, uçan otomobiller kimi havalimanı ve havayolları için ilave yolcu, kimileri için ise kayıp anlamına gelebilir.